02-02-2009, 18:45 | #1 |
Elli Vakit Namazın Beşe İndirilişi
Elli Vakit Namazın Beşe İndirilişi Mîrac gecesi, Yüce ALLAH, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin Ümmetine bir gün bir gece içinde kılınmak üzere, elli namaz farz kılmıştı. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, İlâhî huzurdan dönerken Hz. Mûsâ (A.S.)a rastladı. Hz. Mûsâ (A.S.): - ALLAH, Senin Ümmetine neyi farz kıldı? diye sordu. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: - Her gün, elli namaz farz kıldı! buyurdu. Hz. Mûsâ (A.S.): - Rabb’ine mürâcaat et, hafifletilmesini iste! Ümmetin, buna dayanamaz! Çünkü ben, İsrail oğullarını denemişimdir, dedi ve onların bu husustaki tutumlarını haber verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz Rabbine mürâcaat etti: - Yâ Rabb! Ümmetimin üzerinden bu mükellefiyeti hafiflet! diye niyazda bulundu. Yüce ALLAH da namazlardan beşini indirdi. Dönüşünde Hz. Mûsâ (A.S.): - Ne yaptın? diye sordu. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: - Namaz mükellefiyetinin beşinin indirildiğini, söyledi. Hz.Mûsâ (A.S.): - Ümmetin buna da dayanamaz! Rabbine tekrar mürâcaat et. Ümmetinin üzerinden bunun, hafifletilmesini iste! dedi. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz tekrar mürâcaat etti: - Yâ Rabb! Ümmetimin üzerinden bu mükellefiyeti hafiflet! diye niyazda bulundu. Yüce ALLAH da namaz mükellefiyetinin beşini daha indirdi. Dönüşünde Hz. Mûsâ (A.S.): - Ne yaptın? diye sordu. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz de: - Namaz mükellefiyetinin beşinin daha indirildiğini söyledi. Hz. Mûsâ (A.S.): - Ümmetin buna da dayanamaz! Rabbine mürâcaat edip hafifletilmesini iste!” dedi. Namaz beşe indirilinceye kadar, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz Rabbisine niyaza devam etti. Yüce ALLAH: -Yâ Muhammed! Bu namazlar her gün ve gecede beş namazdır. Ammâ her namaz için, on misli sevab vardır. Bu yine elli namaz demektir. Bende söz bir olur değişmez. Her kim, bir hayr işlemek ister ve onu yapmazsa, o kimseye bir sevab yazılır; yaparsa on sevap yazılır. Her kim de, bir kötülük yapmak ister. Yapmazsa, ona bir şey yazılmaz. O kötülüğü yaparsa, bir günah yazılır.” buyurdu. Bunun üzerine, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz İlâhî huzurdan inip Hz. Mûsâ (A.S.)ın yanına kadar vardı ve durumu, O’na haber verdi. Hz. Mûsâ (A.S.): - Rabbine tekrar müracaat et. Bunun ümmetinden hafifletilmesini iste! Çünki Senin Ümmetin buna da dayanamaz! dedi. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: -Ben, Rabbime çok mürâcaatta bulundum. Artık, utanır oldum! Ben, buna râzı olacağım ve teslimiyet göstereceğim.” buyurdu ve geçip giderken: -Ben, beş vakit namazla farîzamı imzâ ve irâde ettim, fazlasını, kullarımdan, hafiflettim. Her hasene’ye, on misli sevap takdir ettim! diye seslenildiğini işitti. Yüce ALLAH, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize vahyedeceğini vahyettikten sonra, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, Cebrâil (A.S.) tarafından Cennete götürüldü. Cennetin eni, göklerle yer kadar olup Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz Orada inciden, yâkuttan, zebercedden köşkler, inciden kubbeler... gördü. Cennet’in toprağını da misk kokar bir halde buldu. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz Mîrac gecesinde, Cennet’te, iki yanında içi boş inciden kubbeler, çadırlar dizili bir ırmak da gördü ki, inci, yâkut çakılları ve misk üzerinden akıp gidiyordu! Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: - Ey Cebrâil! Nedir bu? diye sordu. Cebrâil (A.S.): - Bu, sana Yüce ALLAH’ın vermiş olduğu Kevser ırmağıdır, dedi. Kevser ırmağının suyu da baldan daha tatlı ve sütten, kardan daha ak idi. Mehmet TALÛ
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
mehmet talu, milli gazete, namaz |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|