![]() |
#1 |
![]() Konuş ey Gazze, biz susuyoruz yerine ![]() "En iyi resim çizenler kimlerdir?” sorusu sorulsa ne olurdu cevabınız? “Ressamlar!” mı dediniz yoksa hemen? Kesin olan şu ki ‘ressamlar´ yanıtını vermezdim ben. Şairden daha iyi resim çizen bulunur mu hiç? Binlerce dünyanın yansımasıdır, şairin bin bir zahmetle yazdığı, uykularını kaçıran, kendisine doğum sancıları çektiren, bir o kadar da ferahlatan dizeler. Kelimelerden çok daha fazlasıdır nakış nakış işlenen bembeyaz kâğıtlara. İnsanlığın bütün içselliğini, ruhu, gönlü ne güzel resmeder şair. Şair… Ebedi yangın yeri… Şair, anne yüreği; şair, dünyanın en mahzun kelebeği… Acının omuzlanışına razı olmuş kişidir şair. Gözyaşı davetsiz bir misafirdir şair için, her an çıkagelir. "Ağlamayı boşladım, şiire başladım…” diyen şair Haydar Ergülen ne de güzel açıklıyor vaziyeti. Ve Gazze… Bir şiir değil de nedir Gazze? Hüzünlü bir mısra gibi yakıyor şimdi yüreklerimizi Gazze… Sızlatıyor altı yönden, kaçırıyor keyfimizi. Gazze… Hıçkırıktan konuşamıyor hâlâ bir yüreğe sahip olma başarısını gösterenler. Diğer yanda ‘kınıyoruz´ ifadesini televizyon ekranlarından her gün son ses halkına duyurmayı bir vazife bilenler… Bu suskunluk fazla, bu kabulleniş ağır, bu hâl dayanılmaz… Ve konuşuyor şair yanımız, susmaksızın konuşuyor, isyan ediyor, haykırıyor…Madem onlar kınıyor, kınadıkça kan akıyor, biz kınamamayı tercih ediyoruz. Allah´a sığınıyoruz şimdi biz, dualara açıyoruz avuçlarımızı. Allah´tan istiyoruz merhameti, rahmeti, galibiyeti, yalnızca Allah´tan. Şiirlerle suluyoruz umutlarımızı. Nefretimizi kusuyoruz, âhlar ediyor, taşlar fırlatıyoruz. Ve biz buna umut diyoruz, direniş diyoruz, zafer inananlardan başkasının değildir, biliyoruz. Mahmud Derviş oluyoruz hepimiz. Korkmuyoruz ölümden. Direniyoruz, diriliyoruz: Arap Ahmed, diren!/Kuşatma altında gezeceğiz/Ulaşıncaya dek kıyısına/Ekmeğin ve dalgaların./Öleceğiz düşü uğruna/Bir yurdun/Ve bekleyen yaseminlerin. Zarifoğlunun dediği zümreden olmak mı beyrut yengeç kıskacında/çoğu müslüman kafir yanında/yaslanmış yastıklara sonunu beklerler filmin Yoksa verdiği öğretiyi almak mı seçimimiz? farzet körsün olabilir/elele tut/taş al ve at/kafiri bulur Abu Salma dizelerini fısıldıyoruz hep bir ağızdan: Yorulma gönül, /dönüşün yollarında /çökme sakın. /Gene geleceğiz, /gene. Filistinli kızın sözleri dağlıyor ciğerlerimizi. Sorguluyoruz her bir şeyi. Baba! Sen suçlu değilsin/Baba! Neden tutukladılar seni/Baba! Seni benden neden esirgediler?/Beni bir kez öpmeden,/Annemin gözyaşlarını silmeden Bestami Yazgan dizelerini besteliyoruz yumruklarımız sıkılmış: Bu çağda böyle vahşet/Hayvanlara denk olur!/Çocuğa kurşun sıkan/Eli kanlı kâtilin/Adını bilmem ama/Soyadı köpek olur... Ve Sezai Karakoç dizeleriyle sesleniyoruz zalim Yahudilere: O gün Tanrının azabı senin için şiddetli olacaktır/Biz istesek bile seni ondan kurtaramıyacağız ey yahudi Bize bu yapılanı yapan sen değilsin Biz kendi cezamızı çekiyoruz/Sen de bir gün kendi cezanı çekeceksin ey yahudi/Sana yeryüzü lanet edecektir Sana gökyüzü lanet edecektir ey yahudi/En kısa zamanda tövbe yolunu tutmazsan ey Yahudi Yürekliyiz, umudumuz dağ gibi, gelecek bizim. Hakan Albayrak şirini okuyoruz her saniye: fondaki şarkı bitti yavrum/pilotun apandisiti patladı/uçak düşüyor ve birlikte ölmek kulağa hoş gelse de/ben atlamayı tercih ediyorum/olur ya denize düşerim/bir gemi geçer. Başlığı yeniden gözden geçirmeliyim ey Gazze! Bu başlık bize göre değil. Böylesi yakışmaz elbet bize. Özür diliyor ve sözümüzü geri alıyoruz. Şahadet parmağımız havada, gönüllerimiz orada, dualarımız orada… Ve tövbe ederek terk ediyoruz günahımızı: Sen sus istersen Gazze, seni sustursalar da biz konuşacağız yerine. Eyyüp Akyüz / [email protected]
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|