![]() |
#1 |
![]() Binbir rezilliğin işlendiği diziler
Malum dizi ile ilgili haberden bahsediyorum. Binbir rezilliğin işlendiği dizilerden birkaçından bahsedeceğim sadece. Daha ilk yayınlandığı günlerde, diziyi izleyen bir ilkokul beşinci sınıf öğrencisi, sınıfında bir kız arkadaşına “para karşılığında benimle birlikte olur musun?” diye teklif etmişti. O günlerde gazete manşetlerine de yansımıştı bu rezalet. Aynı dizi hala binbir rezillik saçmaya devam ediyor. En çok izleyicinin olduğu saatlerde yayınlanan dizide kullanılan diyalogları okurken lütfen hangi yaşta olursa olsun kızınızın da bunları seyrettiğini düşünerek okuyun. Tecavüz ettiği kıza, “Seni meslek sahibi yapacağım” diyerek başlayan dialoğun sonu daha da büyük rezilliklerle devam ediyor. “Kötü mü oldu meslek sahibi oldun” diyerek “Ben senin namusunu aldım. Artık namusunu satarak para kazanmaya başlayabilirsin” mesajıyla devam ediyor binbir rezillikleri. Olayla ilgili haber şöyle; Binbir Gece dizisinde Ali Kemal'den boşanmaya hazırlanan Ahu, dost bildiği kadın tüccarlarının eline düşmüştü. Adam, Ahu'ya ağrı kesici diye uyku hapı verip, "Şimdi seni meslek sahibi yapacağım" diyerek tecavüz etti. Ahu uyandığında acı gerçekle karşılaştı. Adam, "Ne bozuluyorsun? Seni meslek sahibi yaptım işte. Artık benim söylediğim işlere gideceksin" dedi. Ahu, itiraz etti. Adam konuşmayı sürdürdü: "Ne yani? Elinde mesleğin mi var? Sekreterlik mi yapacaksın, yoksa evlere temizliğe mi gideceksin?" O sırada adamın beraber yaşadığı sermayesi eve geldi. Adam, kadını örnek gösterdi: "Bak, çalışan nasıl çalışıp, kazanıyor... Bu kadın var ya, şimdi dördüncü evini satın alıyor, n'aber?.." Ve Ahu ikna olmuş gibiydi: "Yapabilir miyim sahiden?..." * * * Türkiye’de borcu - taksiti – maddi sıkıntısı olmayan kaç aile var ki? Evinde sürekli ödenemeyen ve bir türlü bitmeyen “ev borcu” sıkıntılarını yaşayarak – dinleyerek büyüyen kızlarımıza ne de güzel mesaj veriliyor! Aile ahlakını yaprak gibi döken diziler… Yaz tatilinde bir arkadaşım, bizim milletin “aile dizisi” diye izlediği bir diziyi anlatırken, kendine has bir üslupla, “Dizi’de damat evin tüm kızlarına asılıyor nerdeyse, gelin de herkesi yoldan çıkarıyor. Bizim millette bu dizileri aile dizisi diye izliyor” deyince sadece güldüm. Aile yapımızın ahlak kurallarını yaprak gibi döken diziler nasıl aile dizisi olur? Dizideki çileli, sabırlı ve güçlü olmaya çalışan baba karakterinden etkilenen babalar vardır mutlaka. Her şeye rağmen ailesini ayakta tutmaya çalışan anne karakterinden anneler etkilenebilir. Dizilerde herkesin kendi yaşı ve konumundaki karakterleri daha çok fark etmesi doğaldır. Asıl düşünülmesi ve bizi düşündürmesi gereken sorunlarda bu noktada başlıyor zaten. Ya evinizin – ailenizin damadı veya oğlunuz bu dizideki damattan etkilenmeye başlarsa? Siz bu diziye hala aile dizisi mi dersiniz? Ya evinizdeki gelininiz veya kızınız gelin olduğu yerde bu dizdeki gelini kendine model almaya başlarsa? Siz bu dizlere hala aile dizisi der misiniz? * * * Şimdi biz kime kızmalıyız? Diziyi çekenlere mi? Dizi de oynayanlara mı? Diziyi yayınlayanlara mı? Diziye reklam verenlere mi? Dizinin yayınlanmasına izin verenlere mi? Yoksa diziyi izleyenlere mi? Diyelim ki herkesin suçu ve sorumluluğu var. İnsan elinin uzandığı, gücünün yettiği yerden sorumlu değimli sadece? Her anne baba önce kendini sonra çocuklarını bu binbir rezilliklerden korumakla mükellef değil mi? Başkalarına kızarak veya sorumluluğu sürekli başkalarına atarak sorunlarımızı çözemeyeceğimizi düşünüyorum. Ben en çok izleyenlere kızanlardanım. * * * Dizilerin hayattan alındığını düşünürken, dizilerdeki hayatları hayatımızda görmeye başlamadan önce, aile hayatımızın ahlak değerlerini yaprak gibi döken, binbir rezilliklerin işlendiği dizilerden, önce kendinizi sonra çocuklarınızı koruyun.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|