AK Gençliğin Buluşma Noktası
Forum Köşe Yazarlığı Ak Parti Forum Köşe Yazarları buraya.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-18-2009, 18:11   #1
Kullanıcı Adı
alperen
Standart HÜNKÂR HACI BEKTAŞI VELİ
HÜNKÂR HACI BEKTAŞI VELİ


ALPEREN GÜRBÜZER

Hünkâr Hacı Bektaşı, Pir-i Türkistan Ahmed Yesevi’nin Halifelerinden Lokman Horasani’nin yetiştirdiği büyük bir veli. Yani Lokman Parende’den feyiz almıştır. Bektaşilik yolunda Hz. Ali (k.v)’in esasları ağırlıktadır. Selçuklu döneminin parlak devirlerinden sonra XIII. asırda başlayan Moğol kasırgası, ister istemez Orta Asya, Irak-Suriye ve Anadolu üçgeni arasında yaşayan insanların tasavvuf ehlinin sevgi kucağına itmiştir. Hacı Bektaşi Veli’nin Anadolu’ya ayak basması sırasıyla Arabistan, İran, Irak ve Suriye’yi dolaştıktan sonra 1270 yıllarına tekabül eder. Kızılırmak’ın güneyinde Kapadokya denilen yeraltı şehrinde 3600 kilisenin varlığı tespit edilmiştir. Sayılarının çokluğu çokta önemli değil. Zira Hacı Bektaşi Velinin Moğol kasırgasının önünden bir Türkmen aşiretinin başında Bir Haydari şeyhi olarak Anadolu’ya ayak bastıktan sonra fazla endişeye mahalde yoktu zaten. Çünkü o burada Baba İlyas-ı Horasani’nin Vefai Tarikatından da feyiz alıp Suluca köyüne manevi sondaj atacaktır. Nitekim Hıristiyanlığın misyoner merkezi haline gelen Kapadokya’nın gücünü kırmak için yedi hanelik bir köy oluşmasını sağlayan o’dur. Hünkâr Veli, bir yandan Türkmenlerinde desteğini alarak burasını ön karargâh olarak kullanırken, diğer yandan da Anadolu’yu karış karış dolaşarak yeniden diriliş muştusunu veriyordu. Dergâhında yetişen Horasan erenleri Anadolu’ya gönderiliyor, böylece yeni irşad halkalarının oluşmasını sağlıyorlardı. Nitekim Abdal Musa’yı Elmalı’ya, Tabduk’u Manisa’ya, Koca Ahmed’i İstanbul’a göndererek irşad alanını genişletmiştir. Anlaşılan odur ki Hünkâr Hacı Bektaşi velinin asıl şöhreti XIV. Yüzyılda halifesi Abdal Musa’nın irşat faaliyetleriyle doruğa ulaşacaktır. Fakat XIV. Yüzyılın bitiminde bir kısım Türkmenler Pir-i Hünkârın adına izafeten özellikle Bektaşi ve Safevi dayanışmasının ürettiği olumsuz fikirlerin tesiriyle şehirden uzak kırsal alanlarda Kızılbaş ve Alevi olarak anılmaya başlayacaklardır.
Bugün Amasya’nın Suluca ve karahöyük Hacı Bektaşı Veli ismi ile anılır. Hünkâr, Çilehanesinde halkta şunu gözlemliyor; halk Hac vecibesini ekonomik nedenlerden yerine getirememektedir. Bu yüzden bu maksatla Çilehane tepesini kuruyor. Orada bir mağara var, su çıkıyor, hatta insanlar o sudan üç defa ya da kırk defa gelip yıkanarak Hac sevabına nail olacağına inanıyorlar da. Orası Hacca gidemeyenler için teselli mahiyetinde de olsa, Hac sevabına erişmek gibi algılanır hep. Oysaki Hünkâr Hacı Bektaşı Veli bakın ne diyor;
Hararet nardadır sacta değil
Keramet baştadır taçda değil
Her ne ararsan kendinde ara
Kudüs’te, Mekke’de, Hac da değil.
İşte bu sözleriyle ruhlara terennüm ediyor, ama bu dizelerde Çilehane tepesinin Hacca alternatif olarak anlamı çıkarılmamalıdır. Sadece Hacca gitmiş gibi sevap olarak düşünülmelidir.
Hünkâr Hacı Bektaşı Veli’nin Ünlü Makalat adlı eseri bir ışıktır. Belli ki Makalat Pir-i Türkistan Ahmet Yesevi’nin ‘Fakirname’ adlı eserin bir değişik yorumudur. Bu eserden hareketle bile Hünkâr Hacı Bektaşi velinin Yesi pınarlarından beslendiği anlaşılır. O’nun gerçek yolunu çizdiği rotayı bu eserde bulmak mümkündür. Özetle bu eserde; Allah’a ulaşmak için Şeriat (İslam’ın zahiri kaideleri), Tarikat (İslam’ın iç ve deruni yönü), Marifet ve Hakikat aşamalarından geçmekle mümkün olacağı vurgulanır. Allah’a vuslat bu dört unsurun bir araya gelmesiyle gerçekleşir ancak. Nezaman ki, Makalat eserinin mana ve ruhundan sapmalar başladı hem Yeniçerilik, hem de Bektaşilik yolunda aşınmalar başladı. Hatta İslam’la bağdaşmayan bozuk birtakım kollar türeyerek bugünkü noktaya geldi. İslam’da olmayanlar Hünkâr Hacı Bektaşi Veliye mal edilmeye çalışıldı. Bünyeye mikrop girmeye dursun, önce Yeniçeri ocağında çöküş başladı, ardından da Bektaşilik anlayışında çürüme nüksetti.
Tarih 1326, Birgün Suluca Karahöyük Bucağının baktığı ovada bir toz bulutu, adım adım dergâha ilerliyor, yaklaştıkça 40–50 atlı ve başlarında sultan Orhan Gazi gözüküverdi. Sultan Orhan Gazi derhal Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin elini öpüp göz göze geldiler, derin ve içten konuşma başladı aralarında:
—Bu uzun yoldan devletimize ve ordumuza dua etmenizi dilemek için geldim. Yanıma da yeni teşkil ettiğimiz askerlerden birkaçını aldım.
Hünkâr Hacı Bektaşı Veli;
—Dualarım sizinle, göreyim bir, beraberinde getirdiğin yeni askerleri.
Askerler bu sözler üzerine Şeyh ile Sultanı karşısında saf bağladılar.
Şeyh:
—Maşallah ne güzel, ne civan kişiler. İsimleri Yeniçeri olsun, kendileri daima düşmana karşı Allah galip eylesin.
Böylece Yeniçeri böyle kuruldu ve ruhunu Bektaşı Ocağından alarak Osmanlıyı zaferden zafere taşıdılar. Maalesef ilk bozuluş Fatih Sultan Mehmed zamanında alarm vermiş ve Kanuni Sultan Süleyman devrine kadar etkisini göstermiştir. Necip Fazıl; “Bektaşilik evvela din aydınlatıcısı, peşindende Şeriat karartıcısı haline dönüşmüştür.’’ sözleriyle Bektaşiliğin tarihi sürecini çok güzel veciz sözle özetlemiştir.
Tasavvuf kültürünün öncülerinden biri de hiç şüphesiz Hünkâr Hacı Bektaşı Velidir. O; Orta Asya Kültürünü oluşturan Horasan Erenlerinin elinden yoğrularak Anadolu ve Balkanlara kadar uzanan halkanın mimarları arasına girerek irşad etme şerefini kazanan zattır. Her ne kadar O’nun öğretilerini bozmuş şekilde aktaranlar olsa da Makalatadlı eseri yok edilmediği müddetçe, Onun çizdiği yola gölge olamayacaklardır. Bu böyle biline.
Vesselam.

 

alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 10-06-2009, 21:46   #2
Kullanıcı Adı
alperen
Standart slm
O Nevşehirin gülü aynı zamanda.
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi