AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 08-29-2007, 15:50   #1
Kullanıcı Adı
loneliness
Standart Demirel buna cevap veremedi, ya Sezer? OSMAN ÖZSOY

“Cumhurbaşkanına bu soruyu yöneltmemizin kendisinin de bildiği hoş bir nedeni var…” cümlesiyle başlıyordu, “Cevabınız hazır mı Sayın Cumhurbaşkanı?” başlıklı üç yıl önceki bir yazımız.

Anlatacağımız olay hem ilginç, hem de bugün itibariyle kaleme alınması ve Sayın Sezer’e hatırlatılması oldukça yerinde olacaktır.

Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer henüz Anayasa Mahkemesi Başkanı iken, ortak dostumuz olan bir işadamından oldukça hoşuna giden bir anekdot dinler. Dinlediği olay, o zaman görevde olan kendinden önceki cumhurbaşkanıyla ilgilidir. Haliyle, bir gün kendisinin de Çankaya’ya çıkacağını o tarihlerde henüz bilmemektedir.

ABD Başkanlarına danışmanlık yapan ‘Team 100’ün asli üyesi olan ve Harvard Üniversitesi’nde anayasalar üzerine araştırma yapan dostumuz, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i bir öğle vakti Çankaya Köşkü’nde ziyaret eder.

Sohbet sırasında bir ara Demirel’e, Amerika’daki bir gelenekten bahseder. Eski ABD Başkanlarının yılda bir kez bir araya geldiklerini ve başkanlık dönemlerinde yaptıkları ve Amerikan halkı için büyük önem taşıyan sadece bir icraatlarını kendilerine ayrılan 4 dakikalık sürede dinleyicilerle paylaştıklarını söyler. Eski başkanlardan dördünün katılımcı olduğu bu toplantılara, Amerikanın elit tabakasından yaklaşık 5 bin kişi, kişi başı 5 biner dolar ödeyerek katıldığını ve oldukça ilgi gördüğünü anlatır.

Demirel’i sıkıntı basar…

İşadamı dostumuz Demirel’i ziyaretin ardından Çankaya’dan ayrılır ve Ankara Bilkent’teki evine döner. Kapıdan henüz girmiştir ki, Çankaya’dan telefonla arandığını öğrenir. ‘Hayırdır inşaallah’ der. Arayan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Necdet Seçkinöz’dür. Seçkinöz telefonda, “Cumhurbaşkanı ile ne konuştunuz?” diye sorar. “Ne oldu ki?” der işadamı dostumuz büyük bir merakla. “sayın Demirel’in öğleden sonra çok sayıda programı vardı, hepsini iptal etti ve gitti odasına kapandı” der.

Anlaşılan Sayın Demirel, ya Çankaya’da geçirdiği yılları değerlendirip bu ülke için ne yaptığı sorusuna cevap aramak, yada geçirdiği yıllara yanmak üzere, bir iç muhasebe yapmak için odasına kapanmıştır. Sayın Demirel’in, “bir gün ya sorarlarsa” düşüncesiyle o gün hangi cevabı hazırladığını elbette bilemiyoruz.

Sıra Sayın Sezer’de…

Yazının başında da ifade ettiğimiz gibi, işadamı dostumuz bu hadiseyi Anayasa Mahkemesi Başkanı iken ziyaret ettiği Ahmet Necdet Sezer’e de anlatır. Anlatılan hadise ve Sayın Demirel üzerindeki etkisi Sayın Sezer’in ilgisini çeker ve dikkatle dinler. Bu olay vesileyle sohbette, makamların gelip geçici olduğu, önemli olanın ülkeye hizmet olduğu konuşulur.

Gün gelir Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı olur. İşadamı dostumuz Sayın Sezer’i Cumhurbaşkanlığının ilk günlerinde Çankaya’da ziyaret eder ve yeni görevinin hayırlı olması dileğinde bulunur.

Bu arada Sayın Sezer ortak dostumuz olan konuğuna, birkaç yıl önce kendisinden Süleyman Demirel’le ilgili dinlediği yukarıdaki hadiseyi Cumhurbaşkanı seçildiği günden beri sürekli hatırladığını söyler. Görünen o ki, Sayın Cumhurbaşkanı Çankaya’daki günlerini bu anlayışla geçirme kararındadır.

Sezer’in cevabı hazır mı?

2004 yılı Haziranında İstanbul’da yapılan NATO zirvesi toplantısı vesilesiyle İstanbul’a gelen işadamı dostumuz o günlerde bana; ‘Osman Bey, Sayın Sezer’in Cumhurbaşkanı seçilişinin üzerinden 4 yıl geçmiş. Zaman nasıl da akıp gidiyor değil mi? Acaba Sayın Sezer, Süleyman Demirel’le ilgili unutamadığını söylediği o hadiseyi şimdilerde hatırlıyor mudur? Eğer hatırlıyorsa, Çankaya’da geçirdiği 4 yılı aşkın süre için (Ben Cumhurbaşkanı iken ülkenin önünü açacak şöyle bir adım atmıştım) diyebileceği bir icraatı olmuş mudur? Eğer olduysa, Amerika’daki gibi bir toplantı düzenlense kamuoyuyla acaba neyi paylaşmak isterdi?’ demişti.

O günlerde ben bunu, bir köşe yazısı olarak sütunuma da taşımış, elçiye zeval olmaz düşüncesiyle Sayın Cumhurbaşkanına bir soru olarak yöneltmiştim.

Bugüne kadar görev yapan 10 Cumhurbaşkanından Atatürk ve Özal dışında hangisi bir çırpıda aklınıza geliyor aklınıza.

Sayın Sezer’in Çankaya’daki son gününde bu soruyu kendisine bir kez daha yöneltmiş olalım ve diyelim ki; “Sayın Cumhurbaşkanı, yıllar sonra bir grup öğrenci sizleri ziyarete geldiğinde veya Amerikan başkanlarının yaptığı gibi toplantıya davet edildiğinizde, 7 yılı aşan görev süreniz içinde bu ülkenin tarihine geçen ve ülkenin önünü açan hangi hizmetinizi kendilerine anlatmak istersiniz?”

...ve siz Sayın Abdullah Gül…


Günü geldiğinde aynı soruyu sizlere de yönelteceğiz ve diyeceğiz ki, “Görev süreniz içinde bu ülkenin önünü açan hangi hizmetlere imzanızı attınız?”

Bu soru bir gün sizlere de yöneltildiğinde, Sayın Demirel gibi gün ortasında tüm programları iptal edip “ben acaba bu ülke için ne yaptım” sorusuna cevap bulmak için odanıza kapanmaktansa, fırsatınız varken bu ülke için bir şeyler yapmaya bakın.

Yapın ki, bu millet sizi hep hayırla ansın…

Tıpkı Özal gibi…

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi