![]() |
#1 |
![]() Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Bir kavmin efendisi onlara hizmet edendir” sözüyle ümmetine bir ölçü ve hedef belirliyor. Kur’an ve sünnete her halleriyle tabi olmuş dostları da, Peygamber Efendimiz’in hedef gösterdiği, büyük manevi kazançların elde edildiği hizmet kapısından içeri girerek yüksek makamlara ulaşmış ve vuslata ermişlerdir. İnsanlığa hizmet yolunda muhabbetle elde edilen manevi güzellikler kişiye mülktür. Hizmet, insanın zikrine ve düşüncesine destek olur.
Çünkü zikirle yanan muhabbet ateşi hizmetle artar ve çoğalır. Böylece yüklendiği her iş insana kolay gelir. Şah-ı Nakşibend Hazretleri “Ben bu yolda ne elde ettiysem, hizmetle elde ettim. Bu yola herkes bir kapıdan girdi. Ben de hizmet kapısından girdim” der. Dergaha odun taşıyan Yunus Emre, eşsiz bir sadakatle mürşidinin dergahında hizmet eden Gavs-ı azam Seyyid Abdülhakim Bilvanisi Hazretleri gibi bütün dostları hizmet kapısından girerek ilahi mükafatlara mazhar olmuşlar. Bulunduğu topluluk içinde hizmet eden kişiyi o topluluğun efendisi olarak niteleyen Rasulü’nün ashabı arasında görev paylaşımı yaptığı görülmektedir. Müritlerine farklı iş ve hizmet verme hususunda Peygamber Efendimiz’i örnek alan dostları da müritlerine manevi kabiliyetlerine göre farklı amel ve hizmetler vermişlerdir. ...
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|