AK Gençliğin Buluşma Noktası
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-06-2009, 22:45   #1
Kullanıcı Adı
Tarantula_
Standart İmtihan
Dünya bir mektep, hayat ise bu mektepteki imtihan zincirlerinden başka bir şey
değildir. İnsanoğlunun alem-i ervah'la başlayan yolculuğu rahm-i mader,
çocukluk, gençlik ve ihtiyarlık güzergahında devam eder. Her durakta yüzlerce
imtihanla insan karşı karşıya kalır. Her bir imtihan bir eleme ve elenme
maratonudur. Finale kalan ruhların tesbit edilmesinin biricik yolu da yine
imtihandır. Bu güzergahların adap ve erkanına uyulup uyulmama kıstası, berzah,
mahşer, hesap, mizan ve sıratın sarp ve yokuş olup olmamasını şekillendirmiştir.
Netice itibariyle mükâfat ve mûcazat da bu mektepte, bu marotonda alınan
derecelere göre belirlenmiştir.

Evet, elmas ruhlarla kömür ruhları ayıran, meleknüma insanlarla şeytan tabiatlı
kimseleri tefrik ettiren katalizör imtihandır. Doğumla başlayan sınavlar
vetiresi ruh ile beden ayrılıncaya kadar devam edecektir. Çeşitli haddelerden
geçmemiş, kalibre edilmemiş toprağın altın olması düşünülemeyeceği gibi, imtihan
görmemiş, sıkıntılara maruz kalmamış kimselerin de Allah'a verdikleri iman
sözünde sadık olup olmadıkları bilinemez. Kısaca insanoğlunun çeşitli
vesilelerle denenmesi; sağlamı çürükten, kazibi sadıktan ayıran olmazsa olmaz
bir şarttır. Ayet ve hadislere baktığımızda dünyanın bir imtihan yeri, bir
hizmet yeri olduğuna vurguda bulunulmakta, ancak bu imtihanı layıkı ile
verenlerin ahirette kendilerine vaat edilen mükafatlara, mutlu sona
ulaşabileceklerine dikkatler çekilmektedir.

Bir hizmet yurdu olan şu dünya hayatında imtihan unsurları sayılamayacak kadar
çoktur.. Binlerce, milyonlarca âlî ruhlarla, süfli ruhları tefrik vesilesi
vardır. Kimi zaman insan açlıkla, kimi zaman korkuyla, kimi zaman ölümlerle,
kimi zaman hastalıklıklarla, kimi zaman depremlerle, kimi zaman yangınlar ve
sellerle, kimi zaman da, insan aklıyla, kimi zaman malıyla, kimi zaman şekliyle,
kimi zaman öfkesiyle ve şehvetiyle, kimi zaman çocuğuyla, kimi zaman hanımı,
kimi zaman beyi, kimi zaman eşi-dostu, kimi zaman arkadaşıyla imtihana maruz
bırakılmıştır. Kur'an bu noktada ;Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık,
biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz.
Müjdele o sabredenleri; (Bakara/155) buyurmaktadır. Ayrıca ;Biz onların bir
kısmını diğerleriyle imtihan ettik ; (En'am, 6/53) buyuruyor.
Görülüyor ki, imtihandan kaçmak mümkün değil. Mümkün olmadığı muhakkak olunca
böyle bir gerçeği lehimize çevirmeye çalışmak ise yapılacak en akıllıca hareket
olsa gerek. En ağır şartlar altında hangi tür imtihan olursa olsun, kurtulmanın,
zararsız, kayıpsız o bela ve musibetlerden sıyrılmanın çaresi: SABIR;dır, SEBAT
ve Namazdır. Önemli bir noktada bu imtihanların Allah (c.c)'dan geldiğini
unutmamak, o imtihanı aşmanın ayrı bir yoludur. Zira kaynak bilinince insan
çözümü başka noktalarda aramaz. İnsan o kaynağa yönelerek probleminin halli
yoluna gider ve her bir sıkıntının Allah;a daha bir yakınlaşma yolu olduğu
ufkundan meseleye bakarak böyle bir durumu lehine çevirir. Nihayette de
"kahrında hoş, lutfunda hoş" prensibine sımsıkı bağlanmak suretiyle Cenab-ı
Hakk'ın hoşnutluğunu, rızasını avlamaya çalışır. Hasılı, hadis-i şerifte ifade
edilen "Sıkıntıya maruz bırakılan kul, o sıkıntılara sabırla göğüs gerip, rıza
ile mukabelede bulunduğunda, Allah'ın rızası ve hoşnutluğu o kimse ile beraber
olur" müjdesiyle sermest olur. Burada zikredilen rıza makamı; yani Cenab-ı
Hakk'ın kulundan hoşnut olma makamı ise Kur'an'ın ifadesiyle "en büyük
makamdır." Böyle lutfa ulaşmak şayet birbirimize katlanmanın arkasına konulmuş
bir lütuf ise insanlar bütün egolarını ayaklar altına alıp birbirine katlanma
yollarını bulması gerekir. Eğer bu lütfu elde etme hastalıkların, musibetlerin
arkasında gizli ise, Kur'an'i ve Nebevi reçeteleri uygulamak suretiyle o bu
lütufları elde etmeye çalışma atılacak en akıllı adım olacaktır.
Bela ve musibetler karşısında Kur'an'i reçeteye baktığımızda ise şu noktalar
üzerinde durulduğu görülecektir.

"Ey mû'minler, sabredin; sebatkâr olun; müteyakkız olun ve Allah'dan sakının ki;
kurtuluşa eresiniz." (Âl-i İmran sûresi, 3/200)
"...Ancak sabredenlere mükâfatları hesapsız ödenecektir." (Zümer sûresi, 39/10)
"Kim sabreder, (kendisine yapılan kötülüğü) affederse, şüphesiz bu çok önemli
işlerdendir." (Şûra sûresi, 42/43)
"Ey inananlar, sabır ve namazla (Allah'dan) yardım isteyin, Muhakkak ki Allah,
sabredenlerle beraberdir." (Bakara sûresi, 2/152)
"Onlar bollukta ve darlıkta sarfederler, öfkelerini yenerler, insanların
kusurlarını affederler. Allah iyilik yapanları sever." (A'li imran, 3/134)

Bu ayetlerin perspektifinden meseleye yaklaşınca imtihan eden, ona katlanma
hususunda sabrı da, sebatı da verecek olan O'dur. Bu zaviyeden, insan arzedilen
sıkıntılardan biriyle karşı karşıya kaldığında mihrabı iyi belirlediği, Allah'a
teveccüh edip namaz ve sabır ile Allah (c.c)'dan yardım istediğinde en aşılmaz
gibi görülen akabeleri bir bir aştığını müşahede edecektir. İnsan maruz kaldığı
sınavlar mukabilinde sabır ve sebatı neticesi elde edeceği mükafatları başka bir
şeyle elde etmesi de mümkün değildir.

Hasılı, Allah (c.c)'nun rızası, hoşnutluğu, cemali, cenneti bu belaların ve
musibetlerin akabinde mü'minlere vaat edilen ödüllerdir. Eğer bu ödülleri elde
etme, biraz (az bir) sabır, biraz katlanmak, biraz diş sıkmak ile elde edilecek
ise insan kısacık şu dünya hayatında böyle bir fedakarlığa girip o en büyük
ödülleri toplamaya bakmalıdır. Zira Cenab-ı Hakk'ın isteği de bu istikamettedir.
Allah (c.c) bu istikamette olanlardan eylesin. (amin)

Cengiz İnanır (herkul.org/yazarlar)

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi