AK Gençliğin Buluşma Noktası
Önden Giden Atlılar Önlerinde okyanus, Kızgın bir çöl arkada, Asıl içlerindedir, Zaptedilmez bir deniz, Önden giden atlılar...



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 04-24-2009, 01:21   #1
Kullanıcı Adı
Jurnal
Standart Muhammed Bâkî Billâh (k.s.)
Müceddid-i elif-i sânî; yani hicri ikinci bin yılın yenileyicisi unvanının haklı sahibi İmam-ı Rabbani hazretlerinin mürşidi. Hacegân pirânının ulularından.

O'nun hayat coğrafyası bugün Afganistan'ın baş şehri olan Kabil'den, Özbekistan'da Buhara yakınındaki Semerkant'a, oradan Hindistan'ın Delhi'sine kadar, Acem, Türkistan ve Hind diyarını içine alır.

673/1565 yıllarında Kabil'de doğdu. Gençlik yıllarında dini ilimler tahsili için Semerkant'a gitti. Orada bir süre dini ilimler tahsiliyle meşgul oldu. Ardından gönlüne tasavvuf yoluna sülük arzusu düşünce kendini Hâcegi Muhammed İmkenegi'nin kapısında buldu. Batın alemi kendisine bu gönül Sultanı eliyle açıldı. Üveysi-meşreb olduğu için gerek Şah-ı Nakşbend, gerekse Ubeydullah Ahrar hazretlerinden feyz aldığı kaydedilir. Hz. Ahrar, kendisine üveysi yolla emaneti yükledikten sonra onu Hindistan tarafına yolladı. Hindistan'da Delhi civarında Cihânâ-bâd'a yerleşti. Çevresine iman ve irfan nuru seçmeye başladı. Hindu, ya da putperest halka İslâm'ı, müslümanlara da tasavvufu anlatarak Ahmed Faruk es-Serhîndî'nin yetişeceği ortamı hazırladı.

Nazarı etkileyici, konuşması cezbedici, tavırları sevimliydi. Bu yüzden meclisine katılanlar, kısa zamanda muhib ve müntesibi olurlardı. Teveccüh ettiği kimselere nazarlarından cezbe aksederdi. 1014/1605 yılında Delhi'de öldü. Kabri Delhi'de Kadem-i Saadet resminin bulunduğu cami civarındadır.

Cemal Tecellisi

Anlatıldığına göre büyük oğlu Abdullah, elinde bir ayna olduğu halde babasının yanına geldi. Muhammed Baki Billah dedi ki:

- Oğlum, elindeki aynada bir suretine bak bakalım!

Abdullah, çevirip bakınca aynada kendisini değil, babasını gördü. Hem de Mimsiyah sakallı babasını bembeyaz sakallı ve nurlu yüzüyle.

Gördüklerinden şaşkına dönen Abdullah'ın halini farkeden babası:

- Şaşkınlığa gerek yok. Aynada yüzümde ve sakalımda gördüğün beyazlık ve nur, Allah'ın cemal nurudur. Bizden değil, dedi.

Kur'an okumaya düşkünlüğü sebebiyle geceleri çok az uyurdu. Tanyeri ağarıncaya kadar Kur'an ve özellikle de Yasin okurdu. Tanyeri ağardığını görünce de:

- Aman Allahım, geceler ne çabuk geçiyor? diye hayıflanırdı.

İmam-ı Rabbani'nin Hüsn ü Şehâdeti

Talebesi İmam-ı Rabbanî'nin şeyhi ve emaneti devraldığı mürşidi hakkında söyledikleri ise şöyle:

- Nakşı meşayıhının ulularındandı. Velayet makamının en üst noktasında, kutbiyyet sırrına ermiş bir Muhammedî-meşreb erdi. Arifler serdarı, mesnedimiz, mürşidimiz irfan sahibi üstadımız Muhammed Baki Billah.

rahmetullahi aleyh

itibarhaber

 

Jurnal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi