AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[çilik]

Yüce Allah’ın binbir isim ve sıfatı vardır. Bunların hepsi de sonsuz derecede güzel ve mükemmeldir. Kainat yokken, bütün bu isim ve sıfatlar “bir gizli hazine idi” Allah “bilinmeyi” irade etti. Kainatı yarattı, isimlerini aksettirdi, varlıkları kendine ayna yaptı. Sonra harikulade eserlerini başkalarına da göstermek istedi. Bu sebeple şuurlu varlıklar yarattı. Onlara akıl nimetini verdi. Kainattaki harika işleri, mükemmel eserleri görüp, yaratıcıyı tanımalarını istedi. Bunların öğretilmesi için de peygamberler ve kitaplar gönderdi. İsteklerini ve emirlerini bildirdi. Bu açıdan yaratılmışların en önemlisi insandır. Çünkü diğerlerinin buna kabiliyet ve imkanları yoktur. Bu münasebetle Allah, peygamberimize şöyle der: “Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek ve tanınmak istedim. Bu sebeple de beni tanımaları için mahlukatı yarattım.” Biz böylece eserlerini inceleyerek, O’nun gücünü ve üstünlüğünü daha iyi anlayabiliyoruz.


Bunun yanında Allah kendi sanatındaki güzelliği sergilemek istemese, bugün var olan her şeyi, çok daha basit bir şekilde örneğin çiçekleri öylesine, insanları kaba saba yaratabilirdi. Nasıl olsa kendisi, kudret ve gücünü biliyor. Ama öyle olmuyor. Her şeyde çok mükemmel bir sanatkârlık sergileniyor. Demek ki kainat yaratılırken, bir sergileme amacı da vardır.


Bu vesileyle dünyaya gelişimizdeki maksatlardan bir tanesini sanat galerisinde incelemede bulunmak şeklinde açıklayabiliriz:


Öğrencilerin sanat galerisine yaptıkları geziyi düşünün. Sınıfça gezildiği için herkes gitmek zorunda. Yani öğrencilerin bir kısmı, kendileri istemedikleri halde götürüldüler. Galeri gezilirken öğrencilerin bazıları, sanat tarihi tersinde öğrendiklerini tatbik edip eserleri incelemeye ve sanatkârı daha iyi tanımaya çalışırlarken, bazıları da bunlara karşı ilgisiz davranıyorlar. Hatta sanat eserlerine zarar veriyor, arkadaşlarını rahatsız ediyorlar. Bunlara sergiyi korumakla vazifeli olan görevliler engel oluyorlar, gerektiğinde de yasal işleme başvuruyorlar. Bu öğrencileri uzaktan seyreden sergi sahibi sanatkâr ise çok ilgili ve gayretli öğrencileri seçip onları kapanıştan sonra vereceği kokteyle çağırıyor...


Yüce Allah bizi, harika eserleriyle donattığı dünya adındaki sanat galerisine misafir olarak çağırdı. Bu sergiyi gezmek zorundayız. Gezip gezmemek bizim seçeneğimize bırakılmadı. Bu sergideki kuralları ve gezi âdâbını rehberler (peygamberler) ve broşürlerden (kutsal kitapları) öğrenebiliyoruz. Nasıl ki bir çok ziyaretçi eserleri incelemekle sanatçıya hayran kalıyorlarsa, bazıları da orada bulunuş gayesinin farkında olmadığı için varlıklara, sergiye ve sanatçıya saygısızlık sayılan davranışlarda bulunur. İşte eşsiz sanatkâr Yüce Allah da sanat galerisindeki faaliyetlerinden dolayı seçtiği konuklarını kıyametten sonra cennete çağırıp onları orada ödüllendirecek.