AK Gençliğin Buluşma Noktası
Önden Giden Atlılar Önlerinde okyanus, Kızgın bir çöl arkada, Asıl içlerindedir, Zaptedilmez bir deniz, Önden giden atlılar...



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-04-2009, 00:17   #1
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart Cemil Meriç / Bu Ülke'den..
Bu Ülke'den Adlı Kitabından Alıntılar..

Ne güzel tarif:
“Gerici, bir toplumun gelişmesini sağlayacak hiçbir yeniliği istemeyen, her yönüyle eskiyi özleyen ve eski düzeni getirmeğe çalışan (kimse) ” (Meydan-Larousse) Tarifin tek kusuru bu ucubenin hangi çağda, hangi ülkede yaşadığını söylememesi.

Sayfa 80

Yobazlık, Şark’ın nefis müdafaası. Yobaz, samimiyet, yobaz kendini bir nass’a hapseden idrak; bir nass’a, yani sonsuza.
Sayfa 89

İzm’ler idrakimize giydirilen deli gömlekleri. İtibarları menşe’lerinden geliyor. Hepsi de Avrupalı.
Sayfa 90

Nezleye yakalanır gibi ideolijilere yakalanıyoruz, ideolojilere ve kelimelere. Tanzimat nesli, hiç olmazsa bu bahiste, iffet ve haysiyetini korumuş. Kalktığını iddia ettiğimiz Kapitülasyonlar, ruh dünyamızda yaşıyor, hem de bütün habasetiyle. Alafrangalık, zevki ve tefekkürü dumura uğratan bir kabuk.
Sayfa 126

Ölüm bir mazeret değildir. Voltaire: “yaşayanlara saygı borçluyuz az çok”, diyor… “ölenlere tek borcumuz kalmıştır: hakikat.” İslamiyet: “ölüleri hayırla yad ediniz” buyurmaktadır, ölülerinizi yani sizden olanları. Yaşayanları yöneten ölülerdir. Demek ki, öldürülmesi gereken ölüler var.
Sayfa 128

2. Müstağripler

Müşterek Doğu irfanı ile uğraşan Avrupalıların kendilerine verdikleri isim. Aynı mevzu üzerinde çalışan bir Osmanlıya bu ismin verilmesi caiz değildir. Biz, son devir muharrirleri, maarif-i garbiyeyi Şark’a ithale çalışan birer müstağribiz.

Ahmet Mithat
Sayfa 129

Kanun, eski Yunan’dan beri “büyük sineklerin yırtıp geçtiği, küçüklerin takılıp kaldığı bir örümcek ağı” Avrupalı için.
Sayfa 203

Şiddeti yokeden şiddet, yalanların en alçakçası değilse vehimlerin en şairanesi. Her kavganın ezeli mazereti: son kavga olmak.
Sayfa 207

Dört asır once içtimai’yi hayatın dışına iten Avrupa şimdi de ferdi hayatı ahlak dışı ilan ediyor.
Sayfa 208

Hadis: “Kendini tanıyan, rabbini tanır” diyor. En küçük sonsuzla, en büyük sonsuz arasındaki esrarlı ayniyeti ifşa eden büyük söz. Hint bilgeleri de “Gökte bir tek ay var, akisleri sonsuz. Her testinin suyunda başka bir ay. O testilerden biri de sensin” derken aynı hakikate tercüman olmuyorlar mıydı? Kendini tanımak, marifetlerin marifeti.
Sayfa 209

Kapitalizmle komünizm batı’nın iki çehresi… Biri kumarhane, öteki mahpes.
Sayfa 214

Ummanların ötesinde bir altın şehir yok. İnsan her ülkede hilekar ve yırtıcı, zaruret tünelinden hürriyet alanına çıkamadı henüz. Ellibin yıl öncesine kıyasla çok daha güçlü. Ama gelişme bütünü kucaklamıyor. Yol iniş çıkışlarla, geriye dönüşlerle, sapışlarla uzamaktadır.
Sayfa 217

Davut yani zeka. Büyük adam, kalabalığı tekme ile uyandıran kılavuz. Sonra uyanan Caliban efendisini parçalar.
Sayfa 218

İnsanlık, barut fıçıları üzerinde rakseden sarhoş. Ağzında sigara ve elinde havai fişekler.
Sayfa 219

Tecrübe, harem ağalarının silahı. Büyüklerin bu koltuk değneğine ihtiyacı var mı? İsa tecrübesiz. Saint-Just tecrübesiz olduğu için ulu. Tecrübe, bayağılığa alışmak ve bayağılaşmak.
Sayfa 221

Goethe doğru söylemiş: Kitap Batı’nın afyonu.
Sayfa 233

Kime yazıyorsun bu mektubu? Elinde hiçbir adres yok. Domuzlar kutsal kitaplarla beslenmez.
Sayfa 269

Fildişi kule, davasız sanat meczuplarını barındıran miskinler tekkesi. Ama her mücahit o tekkede silah kuşanır. Bir zindan değil, bir liman.
Sayfa 276

Mezar taşlarına şiir okumak, güzel; taşlar ayakta dinler sizi. Çölde vaaz etmek mutluluk! Kumlar perestijle ürperir.
Sayfa 289

“Ey insan HAKİKAT’i ara. Allah (c.c) o’nu hem içine hem de dışına koymuş. Bir Ay’a bak bir de testilerdeki milyarlarca aksine. Farkında ol!!! Yoksa çürümeden kokarsın! ki insanlık tarihi senin bu pis kokunla dolu! Artık farklı olmanın zamanı geldi!”

||Alıntıdır||

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-10-2010, 05:52   #2
Kullanıcı Adı
Jurnal
Standart
Üstadın yine "Bu Ülke" kitabında yer alan bir paragrafı paylaaşcağım;

Sol-sağ… Çılgın sevgilerin ve şuursuz kinlerin emzirdiği iki ifrit. Toplum yapımızla herhangi bir ilgisi olmayan iki yabancı. Sol’un halk vicdanında yarattığı tedailer: casusluk, darağaçları, Moskova; sağ’ın müphem, sevimsiz, sinsi bir iki hayal. Hıristiyan Avrupa’nın bu habis kelimelerinden bize ne? Bu maskeli haydutları hafızalarımızdan kovmak ve kendi gerçeğimizi kendi kelimelerimizle anlayıp anlatmak, her namuslu yazarın vicdan borcu...
Jurnal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi