![]() |
#1 |
![]() "İslâm'a Hasım Basın" yine iş başında.
Hürriyet'in, cahiliyye devrinden kalma yazarı Ö.İnce bu sefer de Kuran'a ve beraberinde hafızlığa saldırdı: ![]()
![]() Konu FarukARSLAN. tarafından (05-06-2009 Saat 19:38 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Hürriyet Kur'an'a da El Attı
Hürriyet yazarı Özdemir İnce, bugünkü yazısında kendince Kur'an-ı Kerim meali yaptı vardı. İşte o yazı... 06 Mayıs 2009 / 14:22 Hürriyet yazarı Özdemir İnce, bugünkü yazısında kendince Kur'an-ı Kerim meali yaptı vardı. İşte o yazı... Kuran dili "Bayık sakınıcılarundur zafar bulmak; bostanlar dakı üzümler, dakı emceği saklanmış avratlar yaşdaşlar, dakı kadah tolu." Yukardaki satırlar 15. yüzyıl başlarında Muhammed Bin Hamza (Molla Fenari) tarafından yapılan ve Kültür Bakanlığı tarafından (1978) yayınlanan Kuran tercümesinden aktarıldı: Nebe Suresi (79), 31-34. ayetler. Ve çeviriyi yayına hazırlayan: Dr. Ahmet Topaloğlu. Ne anladınız? 15 sözcük arasında en fazla 5-6 sözcüğü tanıdınız. Cümle yapısı da değişik. Anlamını çıkartamayacağımız bazı sözcüklerin anlamını yazıyorum: Bayık: Şüphesiz ki. // Sakınıcı: Takva sahibi, kötülükten korunan. Zafar bulmak: Kurtulma, kurtuluş. // Dakı: Ve Emcek: Meme, bicik. // Yaşdaş: Yaşıt. Kadah: Kadeh. // Tolu: Dolu, dolmuş. Şimdi günümüzün diliyle söyleyelim bu ayeti: "Şüphesizdir ki kurtuluş kötülükten korunanlarındır; bostanlar ve üzümler, ve memeleri saklanmış yaşıt kadınlar, ve dolu kadeh." ELMALILI VE YAŞAR NURİ’NİN MEALİNDEN Şimdi, Nebe Suresi’nin 31-34. ayetlerinin çevirisini önce Elmalılı M. Hamdi Yazır’ın, sonra Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün Türkçe mealinden aktaralım: "Şüphesiz ki korunanlara, kurtuluş ve isteğine kavuşma var. Bostanlar var, üzümler var. Ve turunç memeli aynı yaşta genç kızlar var. Ve bir dolu kadeh var." "Takva sahipleri için bir kurtuluş ve zafer vardır. Sulak bahçeler, bağlar, üzümler. Göğüsleri turunç gibi yaşıtlar. Dopdolu kadehler vardır." Fransızca ve İngilizce bilenler için ayetlerin bu dillerdeki çevirileri: "Ce sera un succès pour ceux qui craignent Dieu: des vergers et des vignes, des adolescentes d’une égale jeunesse, des coupes débordantes." (D. Masson çevirisi) "As for those who preserve themselves from evil and follow the straight path, there is attainment for them : Orchards and vineyards, And gracefull maidens of same age, And flasks full and flowing." (Ahmed Ali çevirisi) ORHUN TÜRKÇESİNİ NE KADAR ANLIYORSAK Vaziyet anlaşıldı: Yeryüzünde şeytana uyup günah işlemeyen erkeklere öteki dünyada armağanlar var. Neymiş bu armağanlar, bir sayalım: Bostanlar, şarap bağları; herkese hepsi aynı yaşta (turunç memeli) genç kızlar ve içki dolu kadehler. Amacım Allah’tan korkan erkeklerin cennette kazanacakları değerli armağanların neler olduğunu ifşa etmek değil. Kadınların neden ödüllendirmediklerini sormak da değil. Amacım şu: Nasıl biz 15. yüzyıl Türkçe çevirisini bugün anlamıyorsak, günümüz Fransız ve İngilizleri de 15. yüzyıl Fransızca ve İngilizcesiyle çevrilmiş metinleri çok zor anlarlar. Peki 7. yüzyıl Arapçası ile inmiş olan Kuran’ı günümüz Arapları (sokaktaki Arap değil, üniversite mezunu Arap) anlayabilir mi? Biz Orhun Kitabeleri’ni ne kadar anlıyorsak onlar da Kuran’ı o kadar anlarlar, yani anlayamazlar. Bizim hocaların yüzde 99,99’u da anlamaz. Ama bazı álim kılıklı zalimler bu metinleri 8-10 yaşındaki çocuklarımıza ezberletmek istiyorlar. Zaten ezberletiyorlar! |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek üzere yazara şu örneği de ben sormak isterim, ve hatta soracağım da mail yoluyla:
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ndeki kelimeleri de şu anda ilkokuldaki bir çocuk anlayamaz (Neden acaba?!) . Peki neden ısrarla orjinal metnini bu küçük çocuklara ezberletiyorsunuz, ezberletilmesine teşvik ediyorsunuz? Ben eminim ki Gençliğe Hitabe diye sarılan gençlerin bile büyük çoğunluğu orda yazanların anlamını bilmiyordur. Boş laflar bunlar... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Bu adam bildiği zanneden kör cahil belli ya kur'anın normal arapçayla inmediğini evrenlliğinin olduğunu ve zaman- mekan farkının olmadığı bilmeyecek kadar cahil bu ayri seçmesi zaten çaktırmdan bir hakaret taşıyor hain adam birde niyetin bu değil bu değil diyerek gerçek niyetini çaktırmadan sunuyor ve bu hayvansı esfelisafilinin daha aşağısı olan adam ne hakla Allahın indirdiği K. Kerime yorum getiremeye çalışıyor sen kimsin ki o beğenmediğin hocaların tırnağındaki toz parçası bile olamayacak kadar küçüksün Allah azabını sen ve senin gibiler üzerine hem dünyada hemde ahirette göndersin göndersinki dünyada böyle atıp tutmanın ne demek olduğunu acı çekerek öğren......
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Benim açtığım bölümden buraya taşınmasaydı keşke.
Küpür olarak görseli daha zengin kılıp "belgelendirme" bölümüne daha uygundu benim başlığım. Akl-ı evvelik yaparken 'ayırt edici' özelliği bulunmayan arkadaşımız kim acaba? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
![]() Alıntı:
Bu iki konunun ayrı ayrı kalması daha mantıklı olurdu. Şöyle ki, sizin yazdığınız mesaj Belgelendirme bölümünde durur, protesto bölümünde de bu başlığa yönlendirme verilebilirdi. Protesto etmeden önce konuya da bakardık böylece ![]() Başka başlıklarda da oluyor bu durum, söylediğim şekilde olursa mantıklı olur kanaatindeyim. Bölüm yetkililerine duyurulur ![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|