05-19-2009, 20:12 | #1 |
Hangi sevgi böyle ağlatabilir ki?
BBP Genel Başkanı Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma programında gözyaşları sel oldu. R. Şahin Köktürk Spor Salonu’nda yapılan gecede Yazıcıoğlu gerçeği bir kez daha gözler önüne serildi.
BBP Genel Başkanı Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma programında gözyaşları sel oldu. R. Şahin Köktürk Spor Salonu’nda yapılan gecede Yazıcıoğlu gerçeği bir kez daha gözler önüne serildi. BBP Beykoz İlçe Başkanlığı’nın Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nu Anma Programı’na partililerin yanı sıra diğer siyasi parti temsilcileri de ilgi gösterdi. BBP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Öznur, konuşmasıyla adeta duygu fırtınası estirirken, Beykoz İlçe Başkanı Özer Güneş’te Muhsin Yazıcıoğlu’nun Türk dünyası için ne kadar önemli lider olduğunun altını çizdi. MHP Beykoz İlçe Başkanı Sadık Ali Uslu ve yardımcısı Adnan Uzunkaya, Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanı Salih Birinci, gaziler, bazı mahalle muhtarları ve BBP Beykoz İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu üyelerinde katıldığı program saygı duruşu, İstiklal Marşı sonrasında Kuran-ı kerim okunmasıyla başladı. Erdal Dalcı’nın sunumunu yaptığı programın açılış konuşmasını BBP Beykoz İlçe Başkanı Özer Güneş yaptı. Sözlerine, Alperenler olarak onu hiç unutmayacak ve unutturmayacaklarını ifade ederek başlayan Özer Güneş, Yazıcıoğlu’nun, Allah, vatan ve millet sevdalısı bir insan olduğunu söyledi. Yargı kararı olmaksızın 7,5 yıl “Merhum liderimiz 12 Eylül İhtilali ile cezaevine girmiş, tam 7,5 sene hakkında hiçbir yargı kararı olmadan ‘tutuklu’ olarak zindanlarda yatmış, üstelik bununda 5,5 senesini 2,5 metrekarelik bir hücrede geçirmiş. Bu durum, Türkiye’deki yargının en büyük haksızlığıdır “ şeklinde konuşan Güneş, Yazıcıoğlu’nun hapishane hatıralarında, en fazla abdest alıp namaz kılmakta zorlandığı için üzüldüğünü, bir de gülerek, gözlerini bozulmaktan nasıl koruduğunu anlattığını ifade etti. Özer Güneş şöyle devam etti: “O kadar eziyet çekmesine rağmen yine de devletine, milletine küsmemiş 1987 yılında bu aziz millet için bir şeyler yapılmalı diyerek tekrar siyasete atılmıştır. Merhum liderimiz bize çok büyük bir miras bıraktı, bu miras ne mal, ne para, nede iktidar değil Muhsin başkanımız bize yiğitliği ile, imanı ile, ahlakı ile, eğilmeden bükülmeden doğru bildiği yolda dosdoğru yürümeyi hak ve hakikatten ayrılmadan siyaset yapmayı gündelik çıkarlar uğruna fırıldak olmamayı, dünyalık hırs için menfaat için davamızdan taviz vermemeyi miras bıraktı. Merhum liderimiz bir şehittir. O, şahsi hırsı ve menfaatleri için uğraşan sıradan bir politikacı değildi. Allah rızası için gerçek bir ‘Başkan’ ve liderdi. O yalan vaatlerle halkı aldatmadı. Tatlandırılmış yalan şerbeti içirmedi kimseye. Aksine kendi çektiği çilelerin saf iklimine çağırdı herkesi. Ben ancak, milletime ve onun değerlerine hizmet ederim diyordu. İki günlük dünya için fırıldak gibi dönmeye gerek yok diyordu. Özer Güneş’in konuşmasının ardından Şevval Akıncı isimli bir kız çocuğu Muhsin Yazıcıoğlu için yazmış olduğu şiiri okurken, Ahmet ve Gülesin Ece Çifti de Muhsin Yazıcıoğlu için yazdıkları bir ağıtı okudular. Canım Başkanım Programın en duygusal konuşmasını ise BBP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Öznur yaptı. Muhsin Yazıcıoğlu’na “Canım Başkanım” diye hitap eden Hakkı Öznur sözleriyle davetlileri gözyaşına boğarken, konuşmasının sertliğiyle de ciddi mesajlar verdi. Konuşmasında geçmişe atıfta bulunarak, “Zalimlerin Türkiye’sinde bölücü örgütler hain tuzaklar kurmuşlardı. Ama cenabı Allah o tuzakları bozmuştu” diye başladığı konuşmasında, “o dönemin Türkiye’sinde terörün kol gezdiği Türkiye’de seni öldürmek için hain tuzaklar kurmuşlardı” dedi. “Seni 12 evresinde Sivas ve Erzincan cezaevlerine atmışlardı. Ama sen o cezaevinde bile zalimlere, hainlere boyun eğmedin ve hainlerin oyununu bozdun. O dönemim Türkiye’sinde Komünist polis teşkilatı, Komünist örgütleri, o dönemin tek taraflı yayın yapan gazeteleri, yazarları hep seni hedef göstermişlerdi. Niçin hedef göstermişlerdi. Çünkü sen o dönem, bu ülkede; vatan nedir, devlet nedir, millet nedir demeden ülkeni savundun. Bağımsız bir Türkiye dedin, Müslüman bir Türkiye dedin” şeklinde konuşan Hakkı Öznur, Muhsin Yazıcıoğlu’nun, sevginin, barışın, dostluğun hâkim olduğu bir Türkiye istediğini söyledi. Hakkında vur emri çıkarılmıştı Öznur şöyle devam etti: O kahrolası Amerika’nın yaptığı 12 Eylül fırtınasına tutuldun sen Genel Başkanım… İşkenceci emniyet müdürleri, işkenceci polisler seni arıyorlardı… Hakkında vur emri çıkarmışlardı. Aramalar devam ediyordu ama sen 12 Eylül’ün fırtınalı yılarında bile kervanımızı batıran Amerikancı, ya da 12 Eylülcülere karşı hareketi toparlamaya çalışıyordun… Ama sen bir ihbar vesilesiyle yakalanmıştın ve 26 gün işkence gördün. Seni işkence merkezine götürmüşlerdi. O işkence merkezinde 26 gün bir sandalyeye oturtup ellerini, ayaklarını, gözlerini bağladılar korkunç işkencelerden geçmiştin. Ama sen başkanım işkencecilere kök söktürdün. Zalimlere boğun eğmedin… Ne demiştin? Benim Allahtan başka kimseden korkum yok. Mamak zindanlarında 12 Eylül işkencelerinde “La ilahe illallah” dedin başkanım. O korkunç işkencelerde tırnağını bile kaybetmiştin. Hani o Mamak Ceza evinde “Üşüyorum” diyordun ya Başkanım… Sen üşüdükçe, ülkeler üşüdü, sen üşüdükçe biz üşüdük! Nasıl bir manzaraydı Allah’ım, Türk milleti yanmıştı… İslam dünyası sana ağlıyordu. Ümmet yanmıştı. Millet yanmıştı. Allah’ım, ‘onu bize bağışla’ diyorduk. ‘Onu sağ salim bize getir’ diyorduk. Çünkü o bu ülkede Türk dünyasında katil Amerika’ya karşı, Anadolu coğrafyasının delikanlı adamıydı. Ne zalime, nede darbelere boyun eğdi. Hep, ‘milletim, inançlarım ve değerlerim’ dedi. O yüzden karanlık oyunlarla karşı karşıya kaldı… O yüzden işkencelerden kurtuldu… Ama Keş Dağı’ndan kurtulamadı… Çünkü Rabbim onu çok seviyordu yanına aldı. Kardeşlerim canım arkadaşlarım… Asil Türk milletine büyük görev düşüyor. Türkiye’nin milli direnç merkezi olan şehidimiz, liderimiz Genel Başkanımızın şehit düşmesiyle Türkiye en önemli kazancını kaybetmiştir. BBP Beykoz İlçe Başkanlığı’nın Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nu anmak üzere hazırlamış olduğu programın son konuğu ise, BBP Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Selçuk Özdağ oldu. Özdağ’ın Yazıcıoğlu’nun hayatından bazı kesitler anlattığı programda Yazıcıoğlu’nun düşüncelerini içeren birde sinevizyon filmi gösterildi. dostbeykoz.com
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-19-2009, 20:53 | #2 |
Ölümün gerçekçiliği karşısında çaresiziz.
Ağlamak, ağlamak ve ağlamak... Hepsi bir yere kadar... 1 ay önce Babamı kaybetim. Çok az ağladım. Toplasanız 30 dk etmez. Çünkü ağlamanın ilaç olamayacağını, ölene huzur vermeyeceğini bilirim. Tekrardan Allah Rahmet eylesin. Konu ultrAstribun tarafından (05-19-2009 Saat 20:59 ) değiştirilmiştir.. |
|
05-19-2009, 21:27 | #3 | |
Alıntı:
Allah rahmet etsin kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe etsin cennetine nail olan kullarından etsin..... Ağlamanın faydası yoktur tabiki ama kişi çok sevdği bir kişiyi kaybedince ağlaması çok normaldir kişinin yapısına bağlı tabiki...... Peygamberimizde ağlamıştır... |
||
05-19-2009, 21:29 | #4 |
Allah Rahmet eylesin kardeşim
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|