AK Gençliğin Buluşma Noktası
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-29-2009, 13:38   #1
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart Eyvallah - Elif Şafak
Tam taksiden inmek üzereyim, hani parayı ödemişim, üstünü almışım, yani trafikte gıdım gıdım ilerleyen, durmadan sohbet ederek geçen ve neredeyse yarım saati aşan bir yolculuk sonrasında verdiğim adrese gelmişim, işte tam inmek üzereyim ki,
taksi şöförü birden kaldırıyor başını aynadan: 'Abla ya', diyor yarı mahcup. 'Kaç senedir bu işi yaparım. Hani her türlü insan görürüz biz. Taksici demek insan sarrafı demek bir bakıma. Ama ömrü hayatımda ilk defa 'eyvallah'çı bir bayan görüyorum. Valla hem şaşırdım hem sevindim yani!'
Boş boş bakıyorum adamın suratına. Ne demeye çalıştı şimdi? Afalladığımı anlayınca açıklamaya girişiyor.

'Ya 'eyvallah' kelimesi var ya, 'eyvallah'... Hani hep erkekler kullanır. Hiç ben bayanların 'eyvallah' dediklerini duymamıştım da, sen baktım çatır çatır kullanıyorsun, o yüzden şaşırdım. Yanlış anlama yani...'
Taksiden indikten sonra şoförün beklenmedik beyanı kurcalıyor aklımı. Sahi tuhaf şey mi hakikaten 'eyvallahçı bir bayan'? Alışılmışın dışında mı? Gün boyu küçük çaplı bir araştırma yapıyorum kendi etrafımda. Hedef gruplar seçmeli evvela. Kafeler, üniversiteler, cemaatler... Önce bir şair dostuma soruyorum: 'Olmaz, kadına yakışmaz.' diyor. 'Estetiğine uygun değil.' Ardından Vanlı bir Kürt aydını yorumluyor: 'Bizde kadınlar kullanmaz, erkeklerin diline pelesenk'. Türbanlı iki öğrenciye soruyorum fikirlerini. 'Tabii neden olmasın?' diyorlar. 'Kadınlar da kullanabilir...' birkaç saniye sonra ekliyor biri: 'Ama ben pek alışkın değilim eyvallahı kadınlardan duymaya.' Gün boyu ne edebiyat çevrelerinde, ne bohem kafelerde, ne medyadan dostlardan, ne de muhafazakar okurlardan 'eyvallahçı bayan' hikayeleri duyabiliyorum. Herkes ağız birliği etmişçesine aynı şeyi söylüyor: 'Kadınlar da eyvallah kelimesini kullanabilir tabii. Bunda garip bir durum yok. Engel de yok... Ama doğrusu gündelik hayatta pek kullanmazlar.'
Erkekler için öyle değil. Farklı ideolojik gelenler de farklı aile yapılarından gelenler de üç aşağı beş yukarı ortak bir biçimde kullanıyor. Soruyorum etrafımdakilere. Neden? El cevap: Ee erkek jargonu bu. Hatta birisi espriyle ekliyor: 'Bazı kelimelerin cinsiyetlere göre dağılımı var. Mesela maşallah kadınların, eyvallah da erkeklerin kelimesi!' Pes etmiş, ikna olmuş halde akşam dönerken, Taksim'e uzanan ara sokaklardan birinde Çingene bir kadın çıkıyor karşıma. Başında yarım bağlanmış bir yemeni, ağzında külü uzamış bir sigara, elinde birbirinden solgun, birbirinden perişan üç demet papatya. Yanından yürüyorum telaşla. Kavga kıyamet bir buket satmaya çalışıyor, ben de inatla reddediyorum. O ısrarında sebatkâr çıkıyor, ben de reddimde. Üst üste geri çeviriyorum. 'İstemem çiçek miçek.' Aniden omuzlarını silkip bırakıyor yakamı. Alabildiğine mağrur ve ne hikmettir ki hâlâ o uzun külü düşürmemeyi başararak arkasını dönüyor: 'Aman şekerim, almazsan alma. Senin canın sağ olsun. Eyvallah.' Duraklıyorum anında. Çingene kadın çoktan uzaklaşmış benden. Arkasından sesleniyorum: 'Dur gitme. Getir çiçekleri. Üçünü de alıyorum.' Sararmış dişlerini göstererek bakıyor gözlerimin içine. Müstehzi bir ifade dudaklarında. Usulca, 'Eyvallah' diyor.
Eyvallah!

 

Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 05-29-2009, 13:46   #2
Kullanıcı Adı
Supraliminal
Standart
bunun üzerine eyvallah kelimesinin gerçek anlamını da alıntı yaparaktan ekleyeyim.

Alıntı:
Eyvallah Kelimesinin Anlamını Biliyor musunuz?



Eyvallah’ın manasını gerçek anlamıyla düşündünüz mü? Tasavvufî kültürün en latif tabirlerinden biri olan ‘eyvallah’, çoğu kimseler tarafından yerli yersiz, gelişigüzel kullanılmasına rağmen yine de işitildiğinde veya söylenildiğinde ruhlara serinlik ve rahatlama bahşeden tılsımlı bir söz. Mânevî terbiyeyi insanî hayatta nakış nakış işleyen ve inceleyen tasavvuf, bu hassasiyeti konuşma üslûbunda da göstermiştir.
Eyvallah, üç ayrı kelimeden oluşan Arapça bir cümle. ‘Ey’ veya ‘-iy’, ‘evet, tabii’ gibi anlamlara gelir.
Bilhassa vav’la beraber kullanıldığında dilimizdeki ifadesiyle ‘aynen öyle, tastamam’ gibi manaları içine almaktadır.
‘Tamam, peki’ manasına pratik Arapça’da halihazırda ‘eyva’ şeklinde söylenişine halkımız aşinadır.
Bazen ayvaa olarak müstehzi bir edayla fevkalade kötü taklitlerini de duyduğumuz bu kelam esasında Allah lafzı düşünülerek bizdeki eyvallah’ın Araplardaki söyleme tarzıdır.
“Ve” harfine gelince. Sadece gramer açısından incelendiğinde en az on iki ayrı işlevi olan bu harfi, kültürel boyutuyla ciltlerle kitapla ifade etmek mümkün.
Bu tabirde geçen “vav” için çeşitli fikirler öne sürülmüş. Bazıları cevabı kuvvetlendirmek için, bazıları da yemin manası için kullanıldığını öne sürmüşlerse de maiyyet yani beraberlik bildirmek için kullanıldığı fikri ağır basmıştır.
İkinci kelime olan “Allah” ki daha çok lafzatullah şeklinde ifade edilir. Cenab-ı Hakk’ın yüzlerce ismi olmasına rağmen Allah ismi gibisi yoktur. Çünkü ‘Zât-ı Ehadiyyet’in kendisini tesmiye ettiği isimdir.
Öyle bir zat ismi ki, semavî kitapta beyan edilen bu isim etimolojik olarak bile incelense, eşi benzeri olamayan bir kelime olarak kalmayıp, ayrıca ikiliği ve çoğulluğu kabul etmeyen bir yapıya sahiptir.

Sadece içinde geçen lafzatullah bile eyvallah’ın alelade kullanılmamasına yeter bir sebeptir.
Belki de gündelik Arapçada eyvaa olarak ifade edilmesi bundan kaynaklanıyordur. “Eyvallah”ın yukarıda geçen manasıyla beraber tasavvuftaki ıstılâhî sahasını mülahaza edersek bu gerçek daha bariz bir hal alacaktır. ‘Hakla kabul ettik, haktandır’ manasını ihtiva ettiğinden eyvallah, sufîyyede hemen hemen her halde zikredilir, bir virddir adeta. “

Her tecelli eden, mademki Cenab-ı Hakk’ın takdiri ve muradıyladır, o halde hakla kabul ettik, eyvallah.

Şu anda anlayabildiğime, yahut sonra idrak edeceğim irfana şimdiden eyvallah.

Güzel-çirkin diye tavsif ettiğimiz velakin hepsinde gizli ve aşikar olan hikmete gördüğüm görmediğim esrar-ı ilahiyeye eyvallah.”

“Eyvallah”ın ruhuna nüfuz edebilirsek içinde samimi bir tasdik havası barındığını fark edebiliriz. Samimi, içten kabulleniş ancak muhabbetle olur. Zaten din de bu muhabbetin tesiri içindir. Öteki türlü, inanç sistemini sadece bir dizi ameller olarak algılamak ki menzile yani o rızaya asla ulaştıramaz. İkilik de burada başlar, bu muhabbet olmazsa her muhatap kalınan emrinde o bir sen olmuş olur ki, kişi bu durumda ibadet ederken ikilikten kurtulamaz. Halbuki muhabbetle teslimiyet gerçek birliği sağlar.
Eyvallah böyle bir halin nişanesidir. Bu mefhum ile alakalı Kitap’tan ve sünnetten pek çok örnek vardır.
Mesela Bakara Sûresi’nde anlatılan Hz. Mûsâ (as)’nın kıssasında; Hz. Mûsâ (as) kavmine ‘Allah’ın bir inek kes’ emri verdiğini söylediğinde onlar, “Sen bizimle alay mı ediyorsun” diye karşılık verirler. Mûsâ (as)’nın işin ciddi olduğunu belirtmesi de ikna olmalarına yetmez. “Bu ineği bize anlat, rengi nedir, neye benziyor, şöyle mi böyle mi?” gibi sorularla işi yapmamak için kırk dereden su getirirler.

Maide Sûresi’ndeki kıssaya göre ise önce Allah’tan doymak için rızk isterler, kendileri kudret helvası ve bıldırcın eti ile nimetlendirilmeleri ve bu mucize karşısında sayısız hamd ü sena edip Hak Teala’ya şükredecekleri yerde, ‘bu sofrada soğan, sarmısak yok’ diyerek onda bile kusur bulurlar.
Anlaşılan ne emirlere karşı ne de nimetlere karşı eyvallah diyerek bir teslimiyet göstermezler. Zaten bu gibi hususlarda çok fazla itiraz etmelerinden dolayı Cenab-ı Hakk’ın Yahudi şeriatını çok ağır kıldığını söylemişlerdir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadis-i şeriflerde geçen bu ve benzeri misaller tecellileri eyvallah ile kabullenemeyişin Mevlâ’sı ile kulu arasındaki muhabbet bağını nasıl kopma noktasına getirdiğini ibretle göstermektedir.

Dinî kaynaklarda ve kültürümüzde ahlâkî güzellikte numune teşkil edebilecek âbidevî şahsiyetlerin hep eyvallah’ın o tasdiki ruhuna ermeleriyle bu derecelere nail olduklarına işaret vardır. İnsan birçok musibete ‘ben’ belasından, çekişmekten dolayı uğramaz mı?
Başka bir ifadeyle inayet-i Hak’la, halkla yaşamayı kendisine şiar edinerek eyvallah’ı vird edinen kolay kolay gaflete, hırsa, kavgaya düşer mi? Adım adım benlikten kurtulmaya basamak olan eyvallah, hak suretinde bâtılın ayrılmasına vesile olduğu gibi, haktan ve hak ilminden ayrı düşmeye de lâzım bir virddir. “Kişi böylesi bir hakikat rehberine erişirse, eyvallah’a iyi tutunmalı der” sofiler.

Hz. Mûsâ (as)’nın Hızır ile olan arkadaşlığı bu mevzuya pek güzel misal teşkil eder. Bir zata sormuşlar: “Her şeye eyvallah, peki gafilin gafletine de mi eyvallah?” Cevaben, “Gaflete eyvallahımız yoktur; fakat gafil bir kimse gördüğünde, ‘Bu, benim halim de olabilirdi; ama Cenâb-ı Hak şu an beni muhafaza etti.’ diye tefekkür edersin. Ve ibretle eyvallah dersin.” demiş. “Peki, yanlış olan şeyi nasıl düzelteceğiz?” diye sormuşlar. O zat devamla, “Kendi acizliğini hatırına getirerek karşısındakini ikna etmen daha kolay olur, sen kendi egonu aradan çıkarırsın, böylece sözünün tesiri olur.” diye cevaplamış.

Cenâb-ı Pir Mevlânâ Celaleddin-i Rumi (kds)’nin oğlu Sultan Veled, şahane bir beytinde bu güzellikleri özetlemiş: “Bize ne irs-ı peder, ne servet ü ne cah kalmıştır,Şuûr-ı hikmete karşı bir eyvallah kalmıştır” (Bizlere babamızdan maddi bir miras, büyük bir servet ve makam kalmadı. Bizlere kalan (bunlardan çok daha kıymetli, bizleri evvelkilerin mevkiine erdiren) Hakk’ın hikmet tecellilerini eyvallahla karşılama hali kalmıştır.)

Mevlam! Sen'den gelene, gelmeyene; ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme , yürekten kocaman bir EYVALLAH

Supraliminal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-29-2009, 14:33   #3
Kullanıcı Adı
Ak_Kelebek
Standart
Çok güzeldi adem bey.. Eyvallah..! ;)
Ak_Kelebek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-29-2009, 14:38   #4
Kullanıcı Adı
dilemma
Standart
Bende çok kullanırım. Eyvallah, inşallah, maşallah vazgeçilmezlerim
Güzeldi teşekkürler..+
dilemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi