AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Necip Fazıl]

Aydın Doğan, kafayı bize taktı.. Beyefendinin 30 Temmuz’da, Küçükçekmece 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde sanık sıfatı ile yargılanacağı davanın duruşması var. Bu dava ile ilgili hazırlıklarını yapacağına, oturmuş bizimle uğraşıyor.
Bir gün avukatları gazetenin basıldığı matbaaya hacze gidiyor.Ertesi günü gazetenin bilgisayarlarını icra memurlarına kaldırtıyor.
Ne aceleleri varsa?
Sonuçta kesinleşmemiş bir manevi tazminat alacağı..
Nedir bu acelecilik, nedir bu şiddet?
Biz de, Aydın Doğan’ın kaybettiği davalardan dolayı, dört dosyadan icra işlemi başlatmıştık.. Üçünü ödedi Aydın bey. Ancak birisini bekletiyor.
Evine hacze mi geldik? İcra memuru ile kapısına mı dayandık?
Ama maksat, üzüm yemek değil.. Bağcıyı dövmek..
Vakit’in bilgisayarlarını yediemine götürmekle gurur duyacak anlaşılan..
Buyursun gurur duysun..
Ama, Küçükçekmece Adliyesi’nde vereceği ifadeye hazırlık yapsa, daha iyi olurdu sanırım.
Sadece Küçükçekmece’ye değil, SPK’nın suç duyurusuna da..
Bakmayın siz gazete köşelerini kapan, genel yayın yönetmenliği yaparken patron avukatlığına soyunanların “Kovuşturmama (takipsizlik) kararı aldık” açıklamalarına..
İki suçlama yapılmış, birisi hakkında “kovuşturmama kararı” verilmiş.Diğer suçlama hakkında soruşturma sürüyor..
SPK’nın osuç duyurusuna da, ciddi bir hazırlık yapmalı Aydın bey..
Yoksa?!.. Yoksa sadece üç-beş yılını cezaevinde geçirmekle kalmaz, şirketlerdeki yöneticilik görevlerine de veda etmek zorunda kalır.
Suçlamalar hayli ciddi çünkü..
Ama sanıyorum, Aydın bey de birilerine güveniyor olmalı..
Örneğin avukatına..
Kimdir Aydın beyin avukatı?
Köksal Bayraktar bey..
Benim de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ceza Hukuku hocam..
Gerçi derslerde bize, “Savunma yaparken, zamanaşımını da bir gözünüzle sürekli takip edin” hatırlatmalarında pek bulunmazdı ama.. Avukatlık hayatında kendisi, dosyaları usulî savunmalarla bitirmekle ünlü..
Cavit Çağlar’ın bir davasını, Şişli’den Sultanahmet’e, oradan Bursa’ya.. oradan da “toprağın altına” göndermişti.. Bir dosya, bir adliyeden diğer bir adliyeye kaç senede gider? Hele hele o adliyeden de bir başkasına giderse, o davadan artık hayır mı gelir?
Köksal Bayraktar, Cavit Çağlar’ın bir başka dosyasını da -dün Anadolu Ajansı’ndan geçen haberden öğrendim- iki defa Yargıtay 7.Ceza Dairesi’ne temyize göndermiş.Sonunda dava zamanaşımına uğramış. Cavit kurtulmuş, suç ortağı Dinç Bilgin yargılanmaya devam ediyor..
Diyecekler ki, “Dosya zamanaşımına uğramış ise, sanık avukatı ne yapsın?”
Ben de bir şey demiyorum zaten..
“Köksal bey, usulî konularda başarılı bir avukattır” diyorum..
Sadece Cavit Çağlar değil. Korkmaz Yiğit, Yahya Murat Demirel gibi başka banka hortumcularının da avukatlığını yürütüyor Köksal bey.. Ve göreceksiniz, o davalarda da, çatır çatır “zamanaşımı” kararlarını alacaktır Köksal bey..
Bana sorarsanız; “profesörlük” gibi akademik ünvan almış bir bilim adamının, banka hortumu gibi suçlardan sanık avukatlığı yapmasını doğru bulmak mümkün değildir..
Ama kendi takdirleridir. Sonuçta “dava davadır” da denilebilir.
Bir gün “banka hortumu”ndan yargılananların davasını alır. Diğer gün “Vergi Usul Kanunu’na aykırılık”tan yargılananların..
Ama ben beklerim ki, mahkemelerde esaslı savunmalar yapılsın.. Vergi rekortmenleri, Vergi Usul Kanunu’na aykırılıktan (o suçlamaların tam ayrıntısını vermiyorum) yargılandıklarında, avukatları tarafından “Müvekkilim Türkbükü’nde tatilde. Duruşmaya gelemediler” ertelemesinde bulunmasınlar..
Gelsinler duruşmalarına, çatır çatır savunsunlar kendilerini. Nasıl genel yayın yönetmenleri, tek taraflı atışlarını yapıyorlar. Nasıl maaşlı elemanları, televizyon ekranlarından çatır çatır meydan okuyorlar.. Gelsinler avukatları ile birlikte, duruşmada savunsunlar kendilerini..
Gelsinler duruşmalarına ve utandırsınlar bizi..
Haydi Aydın bey. Haydi Köksal bey.
Kesinleşmemiş manevi tazminat için icra memuru göndererek değil, “Vergi Usul Kanunu’na aykırılık”tan açılan davanın 30 Temmuz’daki ilk duruşmasına birlikte katılıp, savunma yaparak utandırın bizi..

Hiç aydın'dan böyle bir davranış beklemeyin yüz olan utanır...
Vesselam..