AK Gençliğin Buluşma Noktası
Önden Giden Atlılar Önlerinde okyanus, Kızgın bir çöl arkada, Asıl içlerindedir, Zaptedilmez bir deniz, Önden giden atlılar...



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 08-01-2009, 16:32   #1
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart Şehid Hızır Ali Muratoğlu


1942 yılında Rize'deYakup (ö.1972) ile hamdiye (ö.1999) çiftinden dünyaya gelen Hızır Ali Muratoğlu, ilk ve orta tahsilini Rizede tamamladı. O yıllarda insanlar şiddetli geçim sıkıntısı çektiği için Ramazan ayı yaklaşınca aileside aynı zorlukları iyice hissetmeye başladılar.
Rize'nin zengin ve hayırsever eşrafından birisi Ramazan ayının ilk gecesi kendilerine yetecek kadar erzak yardımında bulununca epeyce rahatlarlar. Bundan birkaç gün sonra dünyaya gelen bebeğe bu sebepden dolayı annesi Hızır ismini koyar.
Küçük yaşlardan itibaren arkadaşları ve kardeşleri arasında dini hassasiyeti ile temeyyüz etmiş ve daha o günlerden itibaren molla lakabını alır.
Balıkçılıkla uğraşan babası mert ve cömert bi insandı. Namazını aksatmaz ve çocuklarınıda yaz aylarında kur'an kursuna yollardı. Mahalle camisinin imamı Mahmut Hoca Efendi onda farklı bir hal olduğunu söyler ve küçük Hızır'la yakından ilgilenirdi.
Annesinin küçük Hızır'ı yıkamak için hazırladığı suyu görünce ''Anneciğim cehennemde böyle sıcakmı olacak?'' diyerek düşünce iklimindeki kıvamı izhar ederdi. Temizlik, düzen ve tertipli olmak hususunda çevresinin dikkatini çekecek derecede ileri seviyedeydi. Üç erkek iki kız toplam beş kardeş arasında en sevilen çocuktu.
Liseyi başarıyla tamamladıktan sonra Tıp Fakültesinde okuyup doktor olması için ailesi kendini İstanbul'a gönderir. O yıllarda her üniversite kendi yaptığı imtihanla talebe alırdı. Bindiği otobüs arızalanıp Tıp Fakültesine kayıt yaptıramayınca Edebiyat Eakültesi'nin Arapça-Farsça Bölümü'ne başlar. Kocamustafapaşa'da Sarıgüzel Korkutata sokak'ta ikamet ederken İmam-ı Azam Nuri Efendi'nin görev yaptığı Gül camisine gider gelirdi.
Birgün Nuri Efendi'ye gelerek kendisinden Arapça dersi almak istediğini söyler. Nuri Efendi de kendisine, ''sen bana okul derslerinde yardımcı olursan bende sana arapça okuturum'' diye cevap verir. Bu sayede Nuri Efendi vasıtasıyla İsmailağa Camisi İmam hatibi müstakbel şeyhi ve kayın pederi Mahmut Efendi Hazretleri (k.s.) ile tanışır.
Bu arada ''40 gün sabah namazını Fatih Camisi'nde kılan Hızır'ı görür'' sözüne binaen sabah namazlarını Fatih camisi'nde kılmaya başlar. 40. gün sünneti kılıp farzı beklerken birisi omzuna dokunup ''Aradığın Hızır İsmailağa camisi'nde'' diyerek kaybolur.
Bu tanışmadan sonra aradığı güneşi yanı başında bulmanın sevinci ile üniversiteyi ihmal ederek Hoca efendinin sohbetlerine devam eder.
''Üniversitede en çok hoşuma giden koridorda cübbemi yere serip şalvar ve sarığımla namaza durduğumda, insanların bana gülüp geçmeleriydi.'' dediği günleri geride bırakıp kendini tamamen Tekke'ye verince, ilmen ve manen tekamülü çok kısa sürede herkesin dikkatini çeker. Bu terakkisi bazılarını gıptaya, bazılarını şaşkınlığa, bazılarınıda kıskançlığa sevk eder.
Hızır Efendi'nin seyr-u sülük yolundaki mahareti teslimiyetinin bir meyvesi idi.
Efendi Hazretleri'nin Müritlerinden biri şöyle anlatıyor:
''Hızır Efendi'nin çok kısa sürede hepimizi geçmesi ve Efendi Hazreleri'ne bizden yakın oluşu beni rahatsız etmişti. Bir gece rüyamda Efendi Hazretleri'ni elinde bir bıçak olduğu halde bize şöyle derken gördüm. ''Hazırlanın! ikinizi de (Hızır Hoca ve ben) biraz sonra keseceğim.'' Kesmek için bıçağı bilerken ilk olarak bana işaret etti. Ben ona doğru giderken; ''Yahu insan kesmek İslamın neresinde var? tarikatta böyle şey olurmu? Bu da nereden çıktı?'' diyerek yanına vardım başımı uzattım. Tam bıçağı uzatınca hemen kaçıp bir duvarın arkasına gizlendim. Daha sonra Hızır Efendi'ye işaret buyurdular. Hızır Efendi tebessümle gelek başını Şeyh'inin önüne koydu. Bıçak boynunu kestiği halde tebessümü devam ediyordu.
Bu rüyayı gördüğüm gecenin sabahı Hızır Efendi'nin camisine gittim; elini öpüp helallik istedim.

 

u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi