08-12-2009, 13:32 | #1 |
Lig Başladı Tvler Rezalet-Osman Tanburacı(11.08.2009)
Bu ülkede en yozlaşan meslek spor medyası...
Kovulan hocalar, futbolu bırakan haylazlar, gazetecilikle ilgisi olmayan türemeler ortalığa döküldü... Bunları haklı çıkaracak(!) gerekçe de sözüm ona hazır; Kamuoyu onları istiyor... Popüler adam modası var. Mühim olan Reyting! Böylece; Kamuoyunu da aptal yerine koyuyorlar. Sanki benim ülke insanım salak da önüne ne koyarsan yiyecek! Kamuoyu da tepkisini ortaya koymuyor, bu rezaleti fakslarla, emaillerle ilgili makamları ya da tv’leri protesto etmiyor. Gazetecilerden kimse de çıkıp bunu söyleyemiyor. Bence; ahpap-çavuş ilişkisinden ötürü ‘gün ola harman ola’ kimseyi karşıma almayayım sonra bir daha iş bulamam diyerek rezaletin altını çizmemek de doğrudan rezalete ortak olmaktır. Herkes susabilir ama benim itirazım var. Pazar akşamı seyrettiğim spor programlarının hemen hepsi rezaletin daniskasıydı! Seyirciye sunulanlar; gerek görüntü, gerek söylem, gerek eşhas, gerek Türkçe açısından vahim! Kavga, hakaret, argo sözcükler gırla gidiyor. Meslektaşlarımı karalamak istemiyorum ama içinde meslektaşım diyebileceğim pek kimse de zaten yok! Mesleğim adına üzüntülüyüm. * * * Bugün çok mail aldım. Neden star tv’de yoksun diye... Yokuz işte... Uğur Meleke de yok... Ucuz maliyet istiyorlarmış! Onun için de Doğan Grubu’ndan arkadaşlar var... Kanal B ve Yusuf Yalkın Kanal B’nin spor programını seyrediyorum., Ankaralı gazeteci Yusuf Yalkın mükemmel şeyler söylüyor. Denizli’deki elektrik kesilmesi için şöyle diyor; ‘UEFA mevsim öncesi bütün statları yerinde görüp incelemeler yapıyor sonra da oynanabilir raporu veriyor. Acaba bizim Federasyon böyle bir inceleme yapıyor mu? Hiç sanmıyorum. Onun için de böyle rezaletler yaşanıyor.’ Bomba gibi laf! Helal olsun Yusuf Yalkın’a... Devam ediyor; ‘elektrikler kesildi 40 dakika beklendi maç devam etti. Makul süre 40 dakika olamaz diyor. Makul süre en fazla on-on beş dakikadır.’ Bu da çok doğru. Çok bekleniyorsa başıbozukluktandır. Birilerinden haber bekliyorlardır. Nitekim 40 dakika sonra maç devam etti. Komik! Oynatın dediler hakem de talimata uydu! Oysa, saha içinde karar mercii Federasyon değil hakemdir. Ne günlere kaldık. Bu da bir başka rezalet! Daha lig başlarken şaibeli başladı. Federasyon daha ilk haftadan güvenilirliğini kaybetti! Neymiş Çarşamba günü Milli Takımın hazırlık maçı varmış! Onun için de Fener maçının mutlaka oynanması lazımmış... Ne gam! Ertelersin maçı ertesi güne, ya kaldığı yerden oynatırsın ya baştan. Ama elektrikler kesildiği an kararı hakem verir. Benim hakemim ‘emir kulu!’ Bekliyor ki emir gelsin, uygulasın! Çalsana düdüğü versene kararını... Nerdeee... O yüzden bu ülkeden hakem yetişmesi zor. Federasyon hakeme karar özgürlüğü vermiyor ki, maç içinde işi karar vermek olan hakem ne yapsın! Durum böyle olunca nasıl kararlı düdük çalabilir ki hakemler... Her maç sonrası bütün herkes hakemlerin güdümlü olduğunu iddia etmez mi o zaman? Günahı alınmış olmaz mı hakemlerin. İşte senin Futbol Federasyonun ve MHK’an bu! İtirazı olan varsa beri gelsin! Ne diyor Ahmet Çakar? Pazar akşamı Ahmet Çakar konuyla ilgili televizyonda konuşuyor. Elektrik kesilmesi ve maçın ‘makul süresini’ anlatıyor. Bla bla da bla bla... Özünde bir şey demiyor... Ve sonunda laf dolanıyor, konuşmacılardan biri ‘Fatih Terim maçta, o karar verir’ deyince Ahmet Çakar; ‘Yaa... Yerim Terim’i’ diyor... Vay ki ne vay!... Yerin dibine giriyorum. Koskoca Milli hocaya hitaba bakın! Halk arasında ‘Yerim’ in ne manaya geldiği herkesçe malum... Ama amaç reyting! Aman Allahım! Sonra da hakemler seminer basınca kabahatli! Rezalete bakın; Bu Federasyonun MHK’sı (gerekçe açıklamadan) hakemlerimizden Bülent Demirlek, Vedat Yüksel ve Hakan Sivriservi’yi kara listeye alıyor. Bu adamlar suçluysa söyleyin, değilse ayrımcılık yapmayın diyen tek medya mensubu da yok! Hayrettir. Medyadakiler konu üzerine gıldırgış üç satır laf edip geçiyorlar... Ama bir maçta bir pozisyona es kaza yanlış düdük üfleyen hakemi de otuz yedi televizyon yorumcusu ve gazeteci ‘tefe koyuyor.’ Olur mu böyle mesleki namus! Uzatmayalım; Bu hakemlerden ikisi; Bülent Demirlek ve Vedat Yüksel de haklarını aramak için davet edilmedikleri ‘hakem semineri’ne gidip olayı medyaya taşıyorlar. Böyle başa böyle tıraş! Medya da susuyor... Yahu üç hakeme yargısız infaz yapılıyor. Bırakın futbolu, insan onuruna aykırı bir iş yapılıyor sorgulasanıza!... Kimseden ‘çıt’ çıkmıyor! Neden? ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ da ondan! Hep birlikte göçeceğiz kimsenin haberi yok. Bu Federasyon daha ilk günden itibar kaybetmiştir. Fener’den oyuncu almazsın olur biter! O kadar çok söyleyecek şey var ki... Laf uzadı, konu dağıldı... Başa dönelim; Denizli-Fenerbahçe maçını tatil edersin, ertesi gün oynatırsın... Milli maç zaten hazırlık maçı... Sanırım Denizli’den milli takımda futbolcu da yok. Fenerbahçe’den de bu maç için oyuncu almayıverirsin olur biter... Varsın Ukrayna karşısına Milli Takım Fenerlilerden yoksun çıksın! Adam mı ölür... Puan maçı değil ki. Bu vatanda başka evlat mı yok! Lakin yasa delinmesin, hakemler emir kulu yapılmasın! Galatasaray-Denizli maçı neden cumartesi? Florida’dan Ali kardeş soruyor; Çarşamba günü Milli Takımımızın Ukrayna ile hazırlık maçı var. Ulusal maçlar dolayısıyle Galatasaray’dan 5 ayrı ülkenin 6 takımına 12 oyuncu gidecek. Peki neden Galatasaray’ın lig maçı cumartesi de 3-5 milli oyuncusu olan Beşiktaş’ın maçı hem de İstanbul’da olmasına rağmen pazartesi günü. Biri bana bunu açıklasın.. Mesele Beşiktaş değil, onunla zorum yok ama neden Galatasaray maçını cumartesi oynuyor? Sahi neden? Osman Tanburacı
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-12-2009, 16:19 | #2 |
Tebrikler Osman Beye, ellerine sağlıkk !!
İşte adam gibi adam !! |
|
08-12-2009, 16:26 | #3 |
paylaşım için teşekkürlerr
|
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
osman tanburacı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|