AK Parti'nin Kurucu Genel Başkanı ve T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanT.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölümü,resimler bilgiler ve paylaşımlar.
Erdoğan: "Hoşçakal iki gözüm" diyen Ahmet Kaya'sız bir Türkiye eksik kalır. Nasıl Mehmet Akif'siz bir Türkiye hayal edilemezse, bizler bütün bu şiir dünyamızdan gelip geçenlere aynı saygıyı duymalıyız. Nazım Hikmet'siz bir Türkiye eksik kalır. Seversiniz, sevmezsiniz. Fikirlerini benimsersiniz, benimsemezsiniz. Ahmet Hani'siz, Bitlisli Said-i Nursi'siz bir Türkiye noksan kalır.
SAAT 12:48
Erdoğan: Ahmet Kaya'ya vefa göstermeyen Türkiye'nin şarkıları eksik kalır
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü anlatırken, "'Hoşçakalın İki Gözüm' diyen Ahmet Kaya'ya vefa göstermeyen Türkiye'nin şarkıları eksik kalır." dedi.
AK Parti 3. Olağan Kongresi'nde konuşan Erdoğan, konuşmasının 'Biz, Birlikte Türkiye'yiz' başlıklı bölümünde birlik beraberlik mesajları verdi. Erdoğan şöyle konuştu: "Biz şehitlerimizle gazilerimizle, türkülerimiz şarkılarımız, horonumuz, zeybeğimizle Türkiye'yiz. Ortak kaderimizle, ortak ideallerimizle Türkiye'yiz. 72 milyon vatandaşımın her biri bu ülkenin asli unsurudur. Hepsi bu ülkenin vazgeçilmez temel taşıdır."
Ardından Türkiye'nin motiflerine değinen Erdoğan, "Bu ülkenin tarihinden Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Pir Sultan'ı, Hacı Bayram Veli'yi çıkartmaya kalkarsanız onları görmezden gelirseniz bu ülke öksüz, yetim köksüz ve dayanaksız kalır. Yunus Emre'siz bir Türkiye dilsiz, Mevlana'sız bir Türkiye ruhsuz kalır. Sabahat Akkiraz'a kulak vermeyen dinlemeyen Türkiye türküsüz kalır. Tatyos Efendi'yi yok sayan Türkiye'nin besteleri yarım kalır. Cem Karaca bu ülkenin hasretini çektiği kadar, bu ülke Cem Karaca'nın hasretini çekti. 'Hoşçakalın İki Gözüm' diyen Ahmet Kaya'ya vefa göstermeyen Türkiye'nin şarkıları eksik kalır. Nasıl Mehmet Akif'siz bir Türkiye tahayyül edilmezse, Nazım Hikmet'siz bir Türkiye eksik sayılır. Seversiniz sevmezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz, görüşlerini kabul edersiniz etmezsiniz… Ama Ahmedi Hani'si, Bitlisli Said-i Nursi'siz bir Türkiye maneviyatı noksan kalır." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın Ahmet Kaya ve Said Nursi ile ilgili ifadeleri salondakilerden büyük alkış aldı. Erdoğan konuşmasında "Biz bu ülkenin tüm renkleriyle bütün çiçekleriyle bütün kokularıyla dağları taşları ırmaklarıyla Türkiye'yiz." ifadelerini kullandı. Erdoğan'ın konuşması şöyle
ASKİ Sosyal Tesislerinde düzenlene AK Parti 3. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Pınarhisar Cezaevi'ne cezasını çekmeye giderken yaşadıklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
''Sevgili kardeşlerim, Pınarhisar Cezaevi'ne doğru yola çıkarken, 26 Mart 1999 günlerden cuma... Yola çıkarken, Üsküdar'dan evimin önündeki vatandaşlarıma seslendim: 'Bu bir veda değildir. İnşallah bitmeyen şarkının besteleri içindeki bir 'es'tir, bir duraktır' dedim.İnanıyorum ki, 'es'ten sonraki notalar istikrar içeresinde aydınlık yarınların Türkiye'sine, barışa sevgiye, kardeşliğe giden yolda, sizin bu sevginiz, sizin bu aşkınız, sizin sevdalarınızla bütünleşerek devam edecektir' dedim. Umudumu bir an olsun yitirmedim, bir an bile hizmet yolculuğunun inkıtaya uğrayacağını, kesintiye uğrayacağını düşünmedim. Bir an bile karamsarlığa kapılmadım. Bir an bile başımı öne eğmedim.''
Pınarhisar Cezaevi'nde, Necip Fazıl Kısakürek'in ''Dua'' şiirinin dizelerinin hislerine tercüman olduğunu belirten Erdoğan, Kısakürek'in dizelerini okudu. Başbakan Erdoğan, 26 Mart 1999 günü o yoluna çıkan kardeşlerinin, ''bu şarkı burada bitmez'' dediğini dile getirdi.
O şarkının orada bitmediğini, İstanbul'da yükselen o şarkının milyonlarca insanın söylediği ''kardeşlik, özgürlük türküsüne'' dönüştüğünü kaydeden Erdoğan,''O şarkı bütün Türkiye'yi sardı. O şarkı topyekun bütün Türkiye'nin terennüm ettiği bir şahesere dönüştü. O şarkı umudun melodisi oldu. O şarkı gönülleri yürekleri birleştirdi. O şarkı bugün burada bu salonda devleşen, abideleşen coşku, heyecan, aşk, sevda oldu'' dedi.
Herkesi selamlıyorum. Bu salonu dolduran tüm kardeşlerimi selamlıyorum.
Türkiye'nin 81 vilayetini, tüm ilçelerimizi, tüm beldelerimizi, tüm köylerimizi, 72 milyon TC vatandaşını bu ülkede nefes alan her bir kardeşimi selamlıyorum.
Hanım kardeşlerim sizleri selamlıyorum. Gençler sizleri selamlıyorum.
Bugün bizi bu demokrasi şöleninde yalnız barıkmayan dünyanın dört bir yanından dost ve kardeş üleklerden gelen misafirlemizi selamlıyorum. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Hepinize hoşgeldiniz diyorum, 3. Olağan Kongremizin tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum.
Konuşmamın hemen başında bu harekete emek vermiş tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Kutlu yolculuğumuz esnasında kaybettiğimiz tüm kardeşlerimizi, milletimizin hayır duasını alan tüm liderleri hayırla yad ediyor kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum.
"TÜRKİYE'NİN BÜTÜN RENKLERİ BU SALONDA"
Bugün bu salonda Anadolu var. Trakya var. Türkiye'nin 7 bölgesi var. Karadeniz'in coşkusu, Akdeniz'in sıcaklığı var. Burada Kızılırmak'ın, Yeşilırmak'ın, Sakarya'nın Ceyhan'ın, Meriç'in, Fırat'ın çağıltısı var. Bu muhteyem salonda Ağrı Dağı'nın, Süphan'ın, Kaçkar'ın, cudi'nin, Munzır'ın, Erciyes'in, Uludağ'ın, Toroslar'ın yüceliği var. Türkiye'nin bütün renkleri bugün bu salonda. Türkiye'yi Türkiye yapan, bizi biz eden, bizi millet haline getiren tüm kardeşlerim işte burada.
Şurası çok önemli. Biz birlikte Türkiye'yiz. Ak Parti bizatihi milletin partisidir. AK Parti 14 Ağustos 2001'de bizzat milletimizin kurduğu bir partidir. Bu hareket ve bu kadro milletin rotasından başka rota tanımadı, bundan sonra da tanımayacak. ub partiye toplumdan kopuk olan elitler yön belirleyemez. Bu partiye milleti küçümseyerek bakan seçkinler rota belirleyemez. Bu partiye milletin hukukunu ayaklar altına alan çeteler sirayet edemez. Zira üzerimizdeki yük aziz milletin yüküdür. Üzerimizdeki emanet topyekûn milletin emanetidir. Biz bu yükü yere düşürmedik. Düşürmeyeceğiz. Allah'ın izniyle bundan sonra da halel getirmeyeceğiz. İktidarda bulunduğumuz 7 yılda üzerimizdeki bu emaneti düşürmek isteyenler oldu. Milletin arzu ve taleplerini çiğnemek isteyenler oldu. Tahriklerle provokasyonlarla kirli senaryolarla Türkiye'yi karanlığa sürüklemek isteyenler oldu. Hiçbirine prim vermedik. dik durduk, boynumuzu bükmedik. AK Parti'nin alnına asla ve asla gölge düşürmedik.
3 kasım 2002 bu ülke için bir milad olmuştur. Bu ülkede siyaset tarzı ve yönetim anlayışı, devlet-millet kaynaşması sağlanmıştır. Demokrasinin ertelenebileceğini fehmedenler karşılarında milleti bulurlar. Hükümet politikalarının çete, mafya eliyle, gizli ve kirli ilişkilerle şekilleneceğine inananlar karşılarında hukuku, milleti ve AK Parti iktidarını bulurlar.
Müsaade ederseniz ben şu ceketimi çıkarabilir miyim (Partililer slogan atıyor ve alkışlıyor)
Değerli kardeşlerim, demokrasi tarihi boyunca bu ülkede iktidarlar 2-3 yıl gibi kısa zaman başta durdular. Yolsuzluk batağında çırpındılar. milletin derdiyle dertlenmenin değil, acı ama gerçek, çıkar. rant sağlamanın güç devşirme derdine düştü. İktidarın imkan ve fırsatını kullanmak isteyenler yok olmaktan kurtulamadılar. Ak Parti yola çıkarken şunu söyledi: Biz millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz. Biz milletimizin efendisi değil, milletimizin hizmetkarıyız. Böyle devam edeceğiz. Her şeyin temeli insandır. Siyasetin amacını yeniden belirledik. Siyasetin amacı belli kişilerin geleceğini garanti altına almaktı, kaldırdık. İnsanların huzuruna, mutluluğuna, refahına odaklanma anlayışına sahip bir siyasi hareket iktidara geldi. Her bireyin temel hak ve özgürlüklerine kavuşması amacımız oldu.
Ak Parti insan odaklı siyasetin yegane adresidir. Biz insanı yücelt ki devlet yücelsin diyerek yola çıktık. Önce insan, sonra devlet. Siyasetle millet arasındaki iktidarla-halk arasındaki uçurumun her gün biraz daha büyümesine rıza gğösteremezdik. Bunun için sosyal restorasyon düşüncesiyle millet-devlet ilişkilerini güçlendirmenin derdine düştük. Devlet-millet kaynaşmasını yeniden tesis etmek, devletin kurumlarına güveni tesis etmek amacımız oldu. Yolsuzluk ve hırsızlıklara göz yummadık. Bundan sonra da yummayacağız. AK Parti'de yolsuzluk bekleyenler beyhude beklerler. 7 yıl boyunca türlü karalama kampanyalarına maruz kaldık. Her birini alnımızın akıyla aşmayı başardık. Bize tuzak kuranlar kurdukları tuzaklara kendileri düştüler. AK Parti'yi yıpratan özellikleri tersine çevirdik. Alışkanlıkları tersine çevirdik. Hak ve hukuktan uzaklaşmadan Türkiye'nin ve Türk milletinin menfaatlerini korumaktan uzaklaşmadan nasıl ayakta kalınabileceğini gösterdik. 4 seçimden de birinci parti olarak çıkarak istikrarı önce siyasette başlattık.
"BU HAREKETTEN FARKLI BEKLENTİLERİ OLANLAR VARSA KENARA ÇEKİLSİNLER"
Tüm kardeşlerime sesleniyorum: Bizim yolumuz uzun, ırak. Bizim yolumuz meşakkatli, bizim yolumuz zahmetli. Hani Yunus Emre diyor ya: Bu yol uzundur, menzili çoktur, geçidi yoktur, derin sular var. Uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz gece... İşte bu uzun ve zorlu yolu sabırla, dirayetle, en önemlisi de heyecan içinde milletimizle el ele, gönül gönüle yürüyeceğiz, yürümeye devam edeceğiz. bu hareketten farklı beklentileri olanlar varsa, kusura bakmasınlar onlar bizimle yollarını ayırsınlar. Heyecanını, coşkusunu yitirenler varsa onlar kenara çekilsinler. Kendisini yorulmuş hissedenler varsa biraz mola versinler. Biz 7 yıl boyunca milletimizin huzuruna alnımız ak çıktık. Bundan sonra da milletimizle kucaklaşmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim gücümüz oradan geliyor.
"TÜM YÜK BİZİM OMUZUMUZDADIR"
7 yıl boyunca her vatandaşımıza uzanmaya, yoksullara deva olmaya, üşümüş elleri ısıtmaya, sönmüş ocakları yeniden yakmaya, düşenleri kaldırmaya gayret ettik. Bu hissiyatımızı kaybetmeyeceğiz. Dil ovasından Kadıköy'e kadar yayılmış işçi kardeşimin hakkı bizim omuzlarımızdadır. İstanbul'da Gazi mahallesinin, Ankara'da Kuşcağız mahallesi'nin hakkı bizim omuzumuzdadır. Evinde titreyen elleriyle kalem tutmaya çalışan kız çocuğunun hakkı bizim omuzumuzdadır. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı bizim omuzumuzdadır. Omuzumuzdaki yük ne kadar ağır olursa olsun gece gündüz koşturacağız. madem ki bu yükü aldık, hakkını vermeye çalışacağız.
GURBETÇİLER: BİZİ ZİYARET EDEN İLK TÜRK BAŞBAKANISINIZ
Türkiye'yi bir bütün olarak ele aldık. Sorunlara köklü çözümler getirdik. Kimi alanlarda son 50 yılın, kimi alanlarda Cumhuriyet tarihimizin rekorlarını elde ettik. milletimizin birikimlerine yenilerini ekledik. Şimdi şuraya dikkatinizi çekmek istiyorum: Geçen hafta BM 64. Genel Kurulu ve G-20 için ABD'ye gittim. 6 günde resmi toplantı haricinde 32 ülke lideriyle görüştüm. Hemen her hafta ülke temsilcilerini ülkemizde ağırlıyoruz. Diplomasi trafiğinin içindeyiz. bunlar tarihimizde yoktu. Suriye, İran, Irak, Kafkasya, Filistin, Ortadoğu'yu konuşuyoruz; Kıbrıs'ı, AB'yi, suyu, küresel ısınmayı konuşuyoruz. Her meseleyi konuşuyoruz. Her meseleyi çözmeye çalışıyoruz. Bizi uçaktan inmemekle çok gezmekle suçlayanlar Türk siyasetinin gelişimine vakıf olamayacak kadar geride kalmışlar. 81 vilayetin her birine en az 3 kere gittim. Bazı illere 30 kez gitmişliğim var. İl il, ilçe ilçe, köy köy geziyor, şantiyeleri teftiş ediyor, açılışlar yapıyor ve dert dinliyorum. Temel atma törenlerine gitmiyor, sadece açılışa gidiyoruz. Bununla yetinmiyor ülke ülke gezerek Kıbrıs'ı AB'yi anlatıyorum. Benim ABD'deki Avustralya'daki vatandaşım, Bulgaristan'daki Romanya'daki vatandaşım beni görünce yalnız olmadığını anlıyor. Buraya gelip hal hatır soran ilk Türk Başbakansınız diyorlar. İlk kez bir Başbakan köyümüzü ziyaret ediyor diyen Anadolu insanlarımız var. İşi uçak meselesine kadar düşürenler Ankara'dan neden çıkamadıklarının muhasebesini yapsınlar. 29 Mart seçimlerinin propaganda sürecinde Sivas'ın ötesinde ancak bir kaç ile gidip miting yapabildiler. Biz o siyasetçilerden değiliz.
Bizim zengin bir kültürümüz var, bizim aynı kültürü paylaştığımz ortak bir coğrafyamız var. Türkiye'nın dış politikası bekle-gör politikası olamaz. Türkiye'nin haksızlık karşısında susan bir ülke asla olmayacaktır. Türkiye bugün gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen; güçlü, saygın bir ülke konumuna ulaşmıştır.
(Diyarbakır Teşkilatı: Türkiye seninle gurur duyuyor)
Biz de Diyarbakır'la gurur duyuyoruz. 81 vilayetimizle gurur duyuyoruz.
"SOĞUK SAVAŞ REFLEKSİYLE HAREKET ETMEDİK"
Bugün Türkiye bambaşka bir yerde duruyor. Soğuk savaş refleksiyle hareket etmedik. türkiye'nin yoğun stratejik konumunu bilerek politika geliştiriyoruz. Biz tarihin bu kırılgan noktasında Türkiye'nin üstlenmesi gereken bir rolü üstleniyoruz. Bu konudaki gayretlerimiz çok kısa sürede meyvelerini vermeye başladı. Türkiye artık bölgesinin barış adresi haline geldi. Şimdi pasif komşuluk ilişkisinden aktif ilişkiye geçtik. İlişkilerimizi güçlendirerek etrafımızda huzur, istikrar ve refah kuşağı oluşturuyoruz. Bölgemiz ve dünya barışı için önem arz ettiğini biliyoruz. küreselleşme nedeniyle sorunlar iç içe geçti. türkiye'nin bölgesinde ve dünyada aktör haline gelmesi tercih meselesi değil, zorunluluktur. Ak Parti'nin vizyonunu bu bakış açısı belirliyor. Bunun bir gayesi var: Türkiye'yi dünyada hak ettiği yere taşıyabilmek. Yöntemimiz tarihi tecrübemize ve toplumsal zenginliğimize dayanarak çözüm üretmekdir. Türkiye'yi etrafına duvar örerek 21. YY'ın parlayan yıldızı yapmak mümkün değildir. Sen Türkiye'sin büyük düşün dedik.
"TÜRKİYE'Yİ, BÖLGE DEĞİL DÜNYA TAKDİR EDİYOR"
Siyasi görüşü ne olursa olsun, Büyük ve Güçlü Türkiye, daha yaşanabilir Türkiye dedik. Büyük Türkiye'de herkese yer var. Büyük Türkiye bölgesinin istikrar ve huzur kaynağıdır. Korkutan değil güven veren, dışlayan değil içine alan, dayatan değil empati yapan ülkedir. Bölge tarafından değil, dünya tarafından takdir ediliyor Türkiye. Türkiye, küresel ekonominin yeniden inşaasında aktif rol alıyor. Bölgesel ve küresel sorunların çözümü için herkesle işbirliği yapıyor, öncülük yapıyor. Türkiye'nin uluslararası etkinliği önemini ispat ediyor. Türkiye artık küresel siyasete katkı veren yönünü tayin eden ülkedir. Biz konuşmaya daha yeni başladık. Çünkü bizim anlatacak bir hikayemiz, bir rüyamız bir hayalimiz var. Biz adaleti, eşitliği, adaleti, hakkaniyeti, paylaşmayı evrensel ilke olarak görüyoruz. Hiçbir milleti ayırmadan herkese eşit davranılmasını istiyoruz. Aksini yapan ülkeler kısa sürede anlamını yitirirler.
İSRAİL KADAR, FİLİSTİN'İN DE TALEPLERİ MEŞRUUDUR
Dünyanın her yerinde tutarlı bir şekilde uygulanmasının mücadelesini veriyoruz. Gazze'de saldırılar başladığı andan itibaren Türkiye olarak tepkimizi ortaya koyduk. Gür sesle saldırıların derhal durdurulmasını istedik. Türkiye'ye yakışan budur. Dünya bu katliama karşı kör, sağır, dilsiz kesilirken; Türkiye gür sesle itirazını dile getirdi. Gazze'deki çatışmayı sona erdiren ve GüvenilK Konseyi'nin kararının üzerinden 8 ay geçti. Neticesi ne oldu? Gazze'nin yeniden imarı için 4,5 milyar dolar taahhütte bulunmasının üzerinden 6 ay geçti ama hala trajedi devam ediyor. Gazze halkının yaraları sarılamadı. Şu anda Gazze'ye inşaat malzemelerinin girmesine dahi izin verilmiyor. Bu mu adalet? Kapılar açılmıyor, ilacın girişine bile müsaade etmiyorlar. İsrail'in güvenliği kadar Filistinlilerin güvenliği de önemlidir. İsrail'in kadar, Filistinlilerin talebi de meşruudur. Filistin sorunun çözümü ancak herkese adil muamele ile mümkündür.
"İRAN'IN SİLAHLARI KADAR İSRAİL'İN FOSFOR'UNU DA KONUŞALIM"
Aynı şekilde nükleer silahlar konusunda dünya kamuoyunu tüm ülkelere eşit davranlarını tavsiye ediyoruz. Egemen güçlerin her ülkeye eşit mesafede olmalarını istiyoruz. Adaletin gereği budur. Elbette İran'ın nükleer programını tartışalım. Ancak gelin aynı şekilde İsrail'in elindeki nükleer silahları da konuşalım. Gazze'ye atılan Fosfor bombalarını da konuşalım. Aksi takdirde kamu vicdanı yara alacaktır. Adalet duygusu yıpranacaktır: Başta BM olmak üzere uluslararası birliklere güven azalacaktır.
BÖLGEDE BARIŞ TESİS ETME ÇABALARI
Filistin-İsrail arasında, Afganistan-Pakistan, Lübnan- Irak- İran- Suriye- Gürcistan'ın sorunlarını çözmede katkı veriyoruz. Komşularımızla iyi ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. En son Ermenistan'la iyi ilişkiler kurma çabasındayız. Çözümsüzlüğün dış politika aracı olarak kullanılmasına karşıyız.
KKTC'NİN KIRMIZI HATLARI
Büyük devlete yakışan küçük meseleyi arkasında bırakmak ve geleceğe bakmaktır. Kıbrıs'ta kalıcı barışın temel parametreleri ortadadır. Çözüm adada iki ayrı halkın eşitliğine ve varlığına dayanacaktır: Uzlaşma bu zemin üzerinden sağlanacaktır. Kıbrıs halkının elde ettikleri kendi kendilerini yönetme hakkından vazgeçmeleri asla ve asla mümkün değildir. Biz çözüm için çaba harcamaya devam edeceğiz. Asla boyun eğmeyeceğiz. kimseye muhtaç oludğumuz bir durum yok. Bizim tüm olumlu çabamıza rağmen çözümsüzlük durumunda karşı karşıya kalınırsa KKTC'den kimse bir şey beklemesin. Kimse Türkiye'den bir şey istemesin. Kıbrıs halkı Türk halkının bir parçasıdır.
Biz Kıbrıs meselesinde çözüm için gayret sarf ederken birileri çıktı Kıbrıs'ı satıyorlar dedi. Bu sözün, iftiranın altında kaldılar. 7 yıllık iktidarımızda insaf ve izan sahiplerine sesleniyorum: satılan ne var. KKTC daha ileri mi gitti, daha geri mi gitti? Ankara'dan konuşursanız bunu göremezsiniz. Bu noktayı görenler haksızlık etmişiz diyebiliyorlar mı? Türkiye'nin hangi kronik sorunlarını dile getirsen satmak, peşkeş çekmek gibi siyasi edebe sığmayacak üslup kullandılar. Kıbrıs satıldı mı?
ARTIK EL PENÇE DİVAN DURAN BİR TÜRKİYE YOK
Artık el pençe divan duran bir Türkiye yok. Nereden nereye. Alman Parlamentosunda kısıtlamanın kaldırılmasını destekleyen bir karar alındı. İngiltere ile mutabakata varıldı. Bugün KKTC vatandaşları, ABD, İngiltere başta olmak üzere toplam 15 ülke kendi pasaportları ile seyahat edebiliyor. KKTC'deki yabancı temsilciliklerin sayısı 7'ye yükselmiştir. Şimdi denizaltından su projesini tamamladık. İnşallah enerji hattını da döşeyeceğiz. KKTC ile aramızdaki bağlar artık çok çok daha sağlam olacak.
Ben tüm bu gelişmeleri Kıbrıs üzerinden istismar siyaseti üretenlere ithaf ediyorum, hayırlı olsun.
AB KONUSU: MAÇ SIRASINDA KURALLARIN DEĞİŞMESİ...
Bugün büyük kongremizin ülkemiz için son derece anlamlı bir yıl dönümünde gerçekleştiriyoruz. 2005 yılı 3 Ekim'inde AB katılım müzakerelerine başladık, bir yılda süreci tamamladık. Şu ana kadar 1 fazılda müzakereleri açtık ve kapattık, 19'unu tamamladık. Biz Türkiye tarafı olarak huzurun kalıcı haline gelmesi, demokrasi ve yaşam standartalarının yükseltilmesi için harfiyen şartları yerine getiriyoruz. Maç sırasında kuralların değişmesi soru işaretlerini artırıyor.
Biz samimiyiz. bakan düzeyinde başmüzakareci atamam niyetimizin ispatıdır. Önümüze yeni kurallar koyarlarsa bu kendileri bileceği iştir. Biz milletimiz için reformlarımızı yapmaya devam edeceğiz. Bu arada Avrupa Konseyi Asamblesi için seçimler yapılıyor. Milletvekilimiz Mevlüt Çavuşoğlu, partisinin adayı konumuna geldi. İnşallah Ocak sonundan itibaren AKPM Başkanı ilk kez tarihinde bir Türk olacak. O da AK Parti'den Mevlüt Çavuşoğlu.
Türkiye'yi büyütmeye, Türkiye'nin itibarını yükseltmeye var gücümüzle çalışacağız. BMGK'de üye olarak, G-20 gibi, Medeniyetler İttifakı gibi uluslararası kuruluşlarda rolünü kusursuz yerine getiriyor.
ERDOĞAN'DAN TARİHİ SÖZLER
'Hoşçakalın İki Gözüm' diyen Ahmet Kaya'ya vefa göstermeyen Türkiye'nin şarkıları eksik kalır. Biz şehitlerimizle gazilerimizle, türkülerimiz şarkılarımız, horonumuz, zeybeğimizle Türkiye'yiz. Ortak kaderimizle, ortak ideallerimizle Türkiye'yiz. 72 milyon vatandaşımın her biri bu ülkenin asli unsurudur. Hepsi bu ülkenin vazgeçilmez temel taşıdır. Bu ülkenin tarihinden Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Pir Sultan'ı, Hacı Bayram Veli'yi çıkartmaya kalkarsanız onları görmezden gelirseniz bu ülke öksüz, yetim köksüz ve dayanaksız kalır. Yunus Emre'siz bir Türkiye dilsiz, Mevlana'sız bir Türkiye ruhsuz kalır. Sabahat Akkiraz'a kulak vermeyen dinlemeyen Türkiye türküsüz kalır. Tatyos Efendi'yi yok sayan Türkiye'nin besteleri yarım kalır. Cem Karaca bu ülkenin hasretini çektiği kadar, bu ülke Cem Karaca'nın hasretini çekti. 'Hoşçakalın İki Gözüm' diyen Ahmet Kaya'ya vefa göstermeyen Türkiye'nin şarkıları eksik kalır. Nasıl Mehmet Akif'siz bir Türkiye tahayyül edilmezse, Nazım Hikmet'siz bir Türkiye eksik sayılır. Seversiniz sevmezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz, görüşlerini kabul edersiniz etmezsiniz… Ama Ahmedi Hani'si, Bitlisli Said-i Nursi'siz bir Türkiye maneviyatı noksan kalır.
MUHALEFETE BİR DAVET DAHA!
Muhalaefet hepiniz gelin ne diyecekseniz açık ve net söyleyin. Bu sorunları biz kaldırmayacak mıyız? Daha ane bekliyorsunuz? Eğer iktidarsa bu millet sizi iktidara getirmez... Gelin bu sıorunları beraber ortadan kaldıralım... Gelin üzüm yiyelim ama niyetiniz başka ise benim milletim size bağcıyı dövdürmez. Biz bu ülkenin partisiyiz 4 seçimde de biz bunu gösterdik. 81 ilin 80'inde vekil çıkaran parti biziz. Oy oranı Günaydoğu'da yüzde 52 Doğu Anadolu'da yüzde 54'ünü aldı. Seçimlerin sonuçları şunu gösteriyor. Bu ülkenin doğusu da batısı da kuzeyi de güneyi de Ak Parti'den umutlu.
Ak Parti tüm illerde sorunları biliyor yakından takip ediyor... Gönül köprüsünü her yerde inşa ediyoruz... Ak Parti'nin sorunlara ilgisiz kalma lüksü yoktur. Değerli kardeşlerim. Ülkemin her bir ferdinin meselesi benim meselemdir. Bu ülkeye kardeşlik bağıyla bağlı herkesin meselesi benim meselemdir..
"SUNNİ'NİN DE, ALEVÎ'NİN DE MESELESİ BENİM MESELEM"
Sunni kardeşimin de alevi kardeşimin de meselesi benim meselemdir Kürt ve Türk kardeşimin meselesi de benim meselemdir. Bu ülkenin her insanının meselesi benim meselemdir. Ülkede kanayan bir yara varsa Ak Parti buna ilgisiz kalamaz...
İşte mesele türkünün yakarışın karşılığını bulmak. Biz bunu tek yapalım demiyoruz. Gel berebaer yapalım diyoruz. Bu yüzden de İçişleri Bakanlığımızın koordinasyonun çalışıyoruz. Doğudaki anne ve batıdaki anne aynı Fatiha'yı okuyup aynı türküleri söylüyorsa bunu çözmek gerek. Buna böyle inanmak akıl karı mıdır? Buna duyarsız kalmak ne kadar doğrudur. Soruyorum... Ak Parti her şeyin demokrasi içerisinde çözüleceğine inanıoyoruz... Biz son derece hasbi hisler ve samimi muhabbetlerle yol çıktık.
Burada iki şey var....Burada hasbi olanı vatandaş mukafatlandıracak. Anne gözyaşına ve baba yüreğinin sızlamasını önlemekten başka amacımız yok. Bizim üst kimliğimiz var TC vatandaşlığı. Kimse Ak Parti'yi vatan hainliği ile suçlayamaz...
Bu kongreden sonra MHP kararını açıkladığı için gerek yok. CHP yazılı cevap vermediği için ona da yazılı bir başvurumuz olacak kabul ederler ise gidip görüşeceğiz.. .Biz barış ve özgürlüğün üzümünü yemek istiyoruz...
"CENAZELERDE TEKBİR BİLE GETİRİLMEZ"
Provokasyonları kim niçin yapıyor milletimiz biliyor. Cenazelerde slogan olmaz, bağırıp çağrılmaz tekbir bile getirmez. Onlar bakıyorsunuz oradan siyasi rant peşine düşüyorlar. Onlar cenaze namazına da durmazlar. Bırak slogan atmayı... Bütün yaşananları sabırlar karsıladık. Karşılamaya da devam edeceğiz...
Gelin birlik ve beraberlik adına bir gol atalım. Terörden nemalanan kirli oyunlarına devam edecek. Biz bunu el ele gönül gönüle bozacağız. Etnik unsurların azınlıkların sorunu isşizlik sorunu var... Tüm sorun alanları Açılım'ın içinde devam ediyor. Aziz milletimden ricam kışkırtmalara gelmeyin tahriklere aldanmayın. Biz bu kardeşlik sürecini tamamlayacak. Göreceksiniz Türkiye kazanacak. Vatan topraklarının her bir metrekaresi kazanacak...
"ÜRETTİKLERİMİZ AÇIKÇA ORTADA!"
Bizim bu ülke için ürettiğimiz her şey açıkça ortada. İşte TRT, Şeş, TRT Türk, TRT Avaz nereden nereye... Sadece Güneydoğu'da OHAL kaldırılsın her şey değişir dendiğinde kimse buna inanmıyordu. Ak Parti kaldırdı mı kaldırdı. Ama bunlar hep unutuluyor. İnsan hafızası nisyanla maluldur. şimdi nerdeyiz...
EKONOMİDE GELİNEN NOKTA
Faiz yüzde 30'du yüzde 5,27'ye geldi. milli gelirde 24'ten 17 sıraya yükseldik. Ziraat tarıma yüzde 59'la kredi veriyordu. 0-13 ayrı grup şimdi ayrı bir grup... Türkiye'nin borcu yüzde 73'tü şimdi krize rağmen yüzde 40'larda...Şimdi diyorlar ki işsizlik aldı başını gidiyor. Utanın ya gelişmiş ülkelere bakın. ABD'ye bakın. Biz yüzde9'dan aldık 13 oldu. İnsaf ya!Orada bankalar battı. Sen bunu görüyor musunz. ABD'nin borcu, Japonya'nın bırcu ortada. Bütün bunlara rağmen adam çıkıp bizi vurmaya kalkıyor yalan yanlışla... Dön de geçmişe bir bak. Daha iyi olacak... Sadece TOKİ'de inşaatı devam eden 380 bin konut oldu.
Artık peşinatsız 100 lira gibi taksitle tam fakir fukaraya 45 metrekare daire yapacağız. Çünkü biz sosyal devletiz. Benim halkım sokaklarda o görüntülerle kalamaz. Biz bir yerde kalmadık. Türk müteahhitleri kaçıncı sırada bilğiyor musunuz?
Orhun abidelerine gittik. Acaba bu milliyetçilik yapanlar gittiler mi. Orada Havaalanı yoktu tarlaya indik. Karakurum Orhun Abileri arasında safari yaptık. Şimdi bu yolu yaptırıyoruz. Milliyetçilik budur, kafatası siyaseti değildir.Milliyetçilik de budur...
Merkez'de 26 buçuk milyar doalrdı rezerv şimdi 70 milyar dolar. O zaman kim vardı Anap, MHP. IMF borcu bugün 7,5-8 civarında. Onlar borçlandı biz ödedik onlar boşalttı biz doldurduk.
Türkiye'nin 15 noktasında 17 ambulans helikopter var.. Suratli iletişim olurya tam donanımlı helikopter. 2 tane de jet ambulans geliyor. Bunla da uluslararası taşımayı yapacağız. Artık benim vatandaşım eczane standında kuyrukta beklemiyor.
117 Adalet Sarayı yaptık. Enerjide, KÖYDES'te BELDES'te tarımda artık ihraç eden ülke konumundayız... Göreve geldik 6 bin km yol vardı. Şimdi biz bunun üzerine 10 500 km bölünmüş yol ilave ettik.
"MİLLİYETÇİLİK BUDUR, KAFATASI SİYASETİ DEĞİL!"
Orhun abidelerine gittik. Acaba bu milliyetçilik yapanlar gittiler mi. Orada Havaalanı yoktu tarlaya indik. Karakurum Orhun Abileri arasında safari yaptık. Şimdi bu yolu yaptırıyoruz. Milliyetçilik budur, kafatası siyaseti değildir. Milliyetçilik de budur...
TORUNUMLA 3G ARACILIĞIYLA TANIŞTIM
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uzaktaki torunuyla henüz görüşemediğini, 3G ile tanıştığını söyledi.
AK Parti 3. Olağan Kongresi'nde konuşan Erdoğan, Türkiye'ye kazandırdıklarını anlatırken cep telefonuyla görüntülü konuşma yeniliğine değindi. Tribündekilere "3 Generation (3G) kullanıyor musunuz?" diye soran Erdoğan, 3G'nin kendisinin nasıl işine yaradığını anlattı. Erdoğan, henüz görüşemediği torunuyla 3G aracılığıyla tanıştığını söyledi. Erdoğan, "Torunla henüz görüşemedim. 3G ile tanıştım ben. Bakın şimdi 4G gelecek. Reklam yapıyor olmayayım ama..." dedi.
Erdoğan, 2 saate yakın süren konuşmasının sonunda ASKİ Spor Salonu'nda bulunanları ayağa kaldırarak, partililerle 'Beraber yürüdük biz bu yollarda' şiirini okudu.
Gençler ayağa kalkın. Yoruldunuz. Hep birlikte şarkımızı söylüyoruz:
Beraber yürüdük biz bu yollarda Beraber ıslandık yağan yağmurda Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda Bana herşey seni hatırlatıyor.
Kalın sağlıcakla...
SAAT 12:06
Başbakan'ın yaşamından kesitler Aşık Veysel'in 'Uzun İnce Bir Yoldayım' parçasıyla sunuldu
AK Parti 3. Olağan Kongresi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığından, hapis günlerine, AK Parti kuruluşundan başbakanlığa kadar olan yaşamından kesitler sunuldu.
Aşık Veysel'in 'Uzun ince bir yoldayım' şarkısı eşliğinde Başbakan Erdoğan'ın siyasetteki günlerinden anektodlar sinevizyona yansıtıldı. Sinevizyona yansıtılan görüntülerde Erdoğan'ın Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile görüşmesinden Türk bayrağını yerden almasına, miting yolculuklarından açılışlara kadar ayrıntılar yer aldı.
AK Parti 3. Olağan Kongresi'nde çalan parça son günlerdeki 'milli birlik projesine' benzerliğiyle dikkat çekti. İçinde Anadolu'nun bütün motiflerinin yer aldığı şarkıda, horon, zılgıt, halay ve diğer bütün halk oyunları bulunuyor.
Kongredekileri coşturan şarkının demokratik açılımla başlayan süreçle örtüşmesi manidar bulundu. Şarkının müziklerinde doğuya has melodilerin yoğunluğu dikkatlerden kaçmadı. Karadeniz'den Ege'ye, İç Anadolu'dan Akdeniz'e kadar bütün notalar 'Türkiye korusu'nu andırdı. Kardeşlik vurgusunun yapıldığı parçada, 'Biz el ele kuvvetliyiz' sözleriyle başlıyor.
Şarkı çalındığında 81 ilden gelen kadın ve gençlik kollarından oluşan hal koyunları ekibi Anadolu'nun bütün köşesinden motifler sundu. Yöresel kıyafetli hal koyunlarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya has zılgıtlar ve halaylar sergilendi.
İşte Türkiye'deki bütün motifleri yansıtan şarkı:
Biz ele ele kuvvetliyiz
Gücümüz buradan gelir
Biz birlikte Türkiye'yiz
Işık buradan yükselir.
Burada birleşir eller
Umut burada yükselir
Emek burada güçlenir
Kararsa da her yan.
Işık buradan yükselir
Birleşelim kardeş gibi
Coşsun kalpler ateş gibi
Hiç sönmeyen güneş gibi
Işık buradan yükselir.
SAAT 11:19
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Kongresi için geldiği ASKİ Spor Salonu'nda dışarıda kalan partilileri onore etmek için burada konuşuyor.
Konuşması şöyle:
İçeri girecektim ama sizleri selamlamadan içeri girmek istemedim. (Türkiye seninle gurur duyuyor sloganları atılıyor). Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Türkiyemizin dört bir yanından buraya geldiniz. Bu hassasiyetiniz nezaketiniz ve inceliğiniz her türlü takdirin üstündedir. biliyorsunuz 8,5 yıl önce bu yolculuğa çıktığımızda kimler neler söyledi. ama bugün geldiğimiz noktada Türkiye 8,5 yıl önce Türkiye neredeydi bugün nerede? Yarın inşallah Türkiye Ak Parti iktidarıyla bambaşka bir yerde olacak. Sağlam basıyor ve emin adımlarla ilerliyoruz. yüksek müsaadelerinize sığınarak hemen içerde kongreye katılalım istiyorum. Hem sizi hem de içerideki kardeşlerimi fazla bekletmek istemiyorum. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Tekrar hoşgeldiniz.
SAAT 11:15
Kongre alanı satıcıların akınına uğradı
AK Parti Kongresi'nin gerçekleştirildiği ASKİ Spor Salonu çevresi satıcıların akınına uğradı.
Kongreden önce salon çevresine gelen satıcılar döner, katmer, çay satışı için faaliyete geçti. Bu arada AK Parti tarafından partililer için dört TIR dolusu su ASKİ'ye getirildi. Burada TIR'lardan vatandaşlara su dağıtılmaya başlandı. Kongre için gelenlere ayrıca kumanya dağıtılacağı da ifade edildi.
Demokratik Toplum Partisi Şırnak Milletvekili Sırrı Sakık ve DTP Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi Hatice Çoban AK Parti Kongresi'ne katıldı.
Saadet Partili Şeref Malkoç'un yanında yer alan ikili, İstiklal Marşı ve saygı duruşu sırasında ayağa kalktı. DTP'li vekil Sırrı Sakık, İstiklal Marşı'nı okudu.
SAAT 11:01
KONGREDE ''DEMOKRATİK AÇILIM'' KOMİSYONU
AK Parti 3. Olağan Kongresi'nde ''demokratik açılım'' konusunda komisyon oluşturuldu.
Divan Başkanı Bülent Arınç, verilen bir önerge olduğunu ve kongre gündemine ek madde konulmasının istendiğini bildirdi.
Önergenin, gündeme ek madde konulup, demokratik açılım konusunda bir komisyon kurulmasını ve bu komisyonun İçişleri Bakanı Beşir Atalay, TBMM Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ve Adana milletvekili Ömer Çelik'ten oluşmasını içerdiğini kaydeden Arınç, hazırlanan raporun delegelerin oyuna sunulduktan sonra kamuoyuna açıklanacağını ifade etti.
Yapılan oylama sonucu ''demokratik açılım'' konusunda komisyon kurulması kabul edildi.
SAAT 10:48
Arınç, Kongre Başkanı seçildi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç kongreyi yönetmek üzere Divan Başkanı olarak seçildi. Büyük bir alkışla kürsüye çıkan Arınç, 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganlarına "Biz de sizinle gurur duyuyoruz." karşılığını verdi.
Divan Başkan Yardımcılığı Kahramanmaraş Vekili Mehmet Sağlam seçildi. Katip üyelerinin de seçilmesiyle divan oluşturuldu.
SAAT 10.34
AK Parti 3. Olağan Kongresi için partililer ASKİ Spor Salonu'na yoğun güvenlik önlemleri altında alınmaya başladı.
Sabahın erken saatlerinde itibaren kongre salonuna gelen partililer, arama noktalarından geçirildikten sonra kongre alanına alınıyor. Parti kongresi için Başkent'e gelen AK Partililer, ASKİ Spor Salonu girişinde renkli görüntüler oluşturdu.
İçeri alınamayan partililer için dışarda kapalı alanlar ve barkovizyon oluşturulduğu gözlendi. Kongrenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gelişiyle birlikte başlaması bekleniyor.