10-23-2009, 07:34 | #1 |
Danıştay cinayeti soruları Ergenekon sanıklarını gerdi
Ergenekon davasında önemli gelişmeler yaşanıyor. Kaos için yapıldığı belirtilen ve iddianamede Ergenekon'un kanlı eylemi olarak görülen Danıştay cinayeti, mahkemenin gündeminde.
Saldırgan Alparslan Arslan, iki duruşmadır sorgulanıyor. Ancak kaçamak cevaplar veriyor. Dünkü duruşmada, Danıştay'la ilgili sorular diğer tutuklu sanıkları da rahatsız etti. Doğu Perinçek, hâkimleri 'Türkiye'yi bölmekle' suçladı. Avukatı Mehmet Cengiz de, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yaptığı yargılamanın yok sayıldığını iddia etti. Cengiz, Ankara'daki hâkimlerin, bütün konuları araştırdıklarını ileri sürerken, izleyiciler arasında oturan Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan, "Hayır'a Araştırılmadı.'' diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ise avukata sert çıktı: "Hâkime, 'şunu sorarsın, bunu soramazsın' diyemezsin. Usulü tartışmaya açmayacağım. Asla önyargılı değiliz." Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci Ergenekon davasının 118. duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de görüldü. Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan'ın çapraz sorgusuna devam edilen duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık katıldı. Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu, "Osman Yıldırım'a el bombasını vermek için randevu verdiğiniz yer, sizin ikametinizin olduğu Üsküdar'ın uzağında bir yer. Neden uzak bir yerde, Ataşehir'de buluşmak istediniz?" diye sordu. Arslan, Ataşehir'i 'hava teneffüsü rahat yapılabildiği için' tercih ettiğini söyledi. Herhangi bir evde buluşmadıklarını da özellikle vurguladı. Tetikçi Arslan'a, Gizli Tanık 9'un beyanlarıyla ilgili yöneltilen sorular tartışmalara neden oldu. Üye hakim Haşıloğlu'nun, "Gizli Tanık 9 beyanında, senin JİTEM'ci İsmail ile görüşmenden sonra kendisine daha yoğun bir şekilde gidip geldiğini ve devletin temizlik yapacağını söylediğini' anlatıyor. Ne diyorsun?'' sorusuna, Arslan şöyle cevap verdi: "Yahudiler temizlenecek diye söylemiştim.'' Tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek söz alarak, beyanları sorulan Gizli Tanık 9'un, aynı zamanda davanın sanığı olan Osman Yıldırım olduğunu ve bir insanın hem sanık hem tanık olamayacağını savundu. Perinçek, "Siz onun Osman Yıldırım olduğunu biliyorsunuz. Bildiğiniz halde tanık beyanlarını sorarak, kanunları ayaklar altına alıyorsunuz. Heyet olarak lütfen gidip görüşün, karar alın ve bir daha da sormayın. " şeklinde konuştu. Perinçek'in "İddianameyi kabul ederek hata yaptınız." sözüne müdahale eden Mahkeme Başkanı Şengün, "Bunlar konuşuldu. Ama tabii ki savunma çerçevesinde her şeyi söyleyebilirsiniz. Şimdiye kadar birçok davada yargılandınız. Bu kadar açık ve net, her şeyin konuşulduğu bir yer gördünüz mü?'' diye konuştu. Doğu Perinçek'in, "Osman Yıldırım'ın gizli tanıklığı kalmadı. Daha karar vermediniz bu konuda. Çekilin içeri, karar verin ve bilelim mahkemeyi. Mahkeme mi, Silopi çadırı mı bilelim.'' şeklindeki sözleri üzerine Başkan Şengün, usulü tartışmaya açmayacağını ve hakimin soru sormasının normal olduğunu ifade etti. Bu sırada, söz alan Perinçek'in avukatı Mehmet Cengiz ise birleştirilen Danıştay davası hakimlerinin, bütün konuları araştırdıklarını ve bu mahkemede Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yargılamasının yok sayıldığını ileri sürdü. Cengiz, "Türkiye'nin tek yargıçları siz misiniz?'' diye sordu. Danıştay'a saldırı olayının, Ankara'daki mahkemece araştırıldığını savunan Cengiz'in sözlerine karşılık, duruşmadaki izleyiciler arasında bulunan Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan ise "Hayır, araştırılmadı.'' diye bağırdı. CEVAP VEREMEYİNCE KUTSALLARA KÜFRETTİ Duruşmanın öğleden sonraki kısmında Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Kur'an'a bağlı olduğunuzu söylüyorsunuz. Kur'an'da insan öldürmenin en büyük suç olduğu yazıyor." demesi üzerine Arslan, "O mealde var, ben Arapçasını okuyorum, 3 kez hatmettim." ifadesini kullandı. Bunun üzerine Şengün, "Kur'an'ın Arapçasında yazmıyor mu bu?" diye sorunca, Arapçasını anlamadığını aktardı. Sorulardan bunalan Arslan, daha sonra kutsallara küfretmeye başladı ve "Öldürün beni, zulmetmeyin, dayanamıyorum." diye bağırdı. Şengün, "Bağırma , Müslüman böyle mi yapar?" diye uyarınca, Arslan arkadan seslenen babasına da ağır küfürler etti. Saldırıdan önce keşif yaptım Tetikçi Alparslan Arslan, Danıştay Başkanı Mustafa Birden'i kısa ve tombul bir insan olarak tanıdığını anlattı. Danıştay saldırısından bir gün önce binaya gittiğini, Birden'in odasını tespit ettiğini hatırlattı. Danıştay'da, Şemdinli iddianamesini hazırlayan eski savcı Ferhat Sarıkaya'ya benzeyen bir kişiyi de gördüğünü ileri süren Arslan, "İkinci gün Danıştay binasına gittim. Birden'in odası kapalıydı. Kapıyı zorladım. Çaycı geldi. 2-3 metre ötedeki odaya girdi. Ben de yürüyerek o tarafa gittim. İçeri girdim. Birden'i tespit ettim. Bismillahirrahmanirrahim diyerek ateş ettim.'' dedi. Mahkeme Başkanı: Hiç kimseye karşı önyargılı değiliz Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Perinçek'in avukatı Mehmet Cengiz'in Ankara'da görülen davada Danıştay saldırısıyla ilgili bütün soruların sorulduğunu savunarak, "Türkiye'nin tek yargıçları siz misiniz?" demesine tepki gösterdi. Danıştay'a saldırısının örgütle bir bağı olup olmadığının araştırılması sırasında çeşitli sorular sorulmasının çok doğal olduğunu belirten Şengün, "Burada irtibat var mı, örgütle bağlantısı var mı yok mu; bunlar araştırılıyor. Bu soruların sorulması çok doğal. Hukuku biz de en az sizin kadar biliyoruz. Burada yargılama yaparken kimseye de önyargılı değiliz. 35 yıldır bu yerdeyiz, kimseye önyargılı olmadık. Bir hukukçu olarak bunu nasıl söylersiniz. Böyle bir şey aklımın köşesinden geçse bir dakika durmam. Hakime, 'şunu sorarsın, bunu soramazsın' diyemezsin.'' şeklinde konuştu. YASAL DÜZENLEMEDE ENGEL YOK, SANIK 'GİZLİ TANIK' OLABİLİR Hakim üye Haşıloğlu'nun Arslan'a yeniden Gizli Tanık 9'un beyanlarını sorması üzerine Doğu Perinçek ve tutuklu sanıklardan Zekeriya Öztürk, Mahkeme Başkanı'na itiraz etti. Mahkemeye verilen aranın ardından Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, sanık avukatlarının sürekli gizli tanığın deşifre edilmesi yolunu izlediklerine dikkat çekti. Savcı, sanığın gizli tanık olamayacağı şeklinde bir düzenleme bulunmadığına dikkat çekti. Yargıtay'ın sanıkların gizli tanık olduğu mahkeme kararlarını onadığını kaydetti. Mahkeme heyeti de sanığın gizli tanık olamayacağı yönünde yasal düzenleme olmadığı için talebi reddetti. ZAMAN
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|