11-10-2009, 22:07 | #21 |
Siyasi konulardaki pasifliğini bir yana bırakıyorum bu, devletin kurumu olmasından kaynaklanıyor.. Burayı geçtikten sonra asıl meseleye geliyorum.
Diyanet bu ülkede İslami İlimler sahasında bir deryadır. Muazzam bir ufka sahiptir. Bu bahsettiğim en son çıkan Diyanet İlmihalini yazanlar bu ülkenin saygın ilim adamları, büyük hocalarıdırlar. Bu İlmihal bu üç alimin öncülğünde hazırlanmıştır. Bu İlmihalin sadece Önsöz kısmını okumak dahi insana çok şeyler kazandırır. Prof. Dr. Hayreddin Karaman Prof. Dr. Ali Bardakoğlu Prof. Dr. H. Yunus Apaydın Diyanet, öyle mahiyeti bilinmeden başından sonundan ortasından kırpılarak herkesin kafasına göre bir konuya monte edilen ayet, hadis ve mezhep imamlarının sözlerinin büyük bir cehalete ve yanlış yönlendirmeye rehber edilmesini önler. Bu çok önemlidir. Bu, İslam'ın kirlenmesini önler. Sadece bunu sağladığı için bile Diyanet'in önemi büyüktür. Diyanet adeta İslami ekollerin islamiyete uygunluğunun dengelendiği yerdir. Bugün Cübbeli Ahmet Hoca'ya da sorsanız, Mustafa İslamoğlu'na da sorsanız, Fethullah Gülen Hoca'ya da sorsanız Diyanet'in İslami İlimler alanındaki yetkinliğini tasdik edeceklerdir. Zaten bu son ilmihalin denetimcisi Hayrettin Karaman. Diyanet, İslam ilimleri çalışmalarında kendi içerisinden olsun olmasın kendini ispatlamış gerçekten ehliyetli din bilginlerine yer verir. Bugün tvlere çıkıp şov-medya maymunluğu yapan şarlatanları kitaplarından uzak tutar. Diyanet, İlahiyat Fakülteleri aracılığıyla; İslam Hukuku (fıkıh), Tefsir, Hadis, Kelam, Tasavvuf gibi tüm İslami İlimlerin öğretiminde bugün bu ülkenin en yetkin müessesesidir. |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
başörtüsü, çarşaf, giyim şekli, giyinme, islam, tesettür, türban, örtünme |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|