AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 11-15-2009, 22:19   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Mehmet METİNER "Tarihi fırsat ve yeni bir Milat! "

Başbakana katılıyorum.
Çözüm sürecinin düğmesine basıldığı dün, Türkiye için bir milattır.

Başbakanın ırkçı, tekçi, ayrımcı siyasalları tarihe gömen konuşması paradigmal bir değişimin ifadesidir.

H H H

Çözümün ilk adımı atıldı. Arkası da gelecek. Tedrici bir çözüm sürecidir bu; ertelemeci ve oyalamacı değil!

Dağ, fare doğurmadı. Doğurmayacak da...

Çözümün paradigması ve yol haritası Başbakan tarafından netlikle konuldu: “Herkes için özgürlük ve herkes için hayat hakkı.”

Herkesin farklılıklarıyla beraber özgürce yaşayacağı demokratik bir Cumhuriyet!

Türkiye’nin bütün farklılıklarını, bütün renklerini, dillerini, kültürlerini kendinden bilen bir bütünlükçü anlayış!

Bütünlük adına farklılıkları inkar etmeyen, farklılık adına bütünlüğü tehlikeye atmayan demokratik ve birlikçi bir anlayış!

H H H

Başbakan sorunu mevcut paradigmaya bağlı kalarak çözemeyeceğini insani bir duyarlılıkla anlattı. “Statüko değişmeden olmaz!” dedi mealen.

“Gün ölümlere çare bulma günüdür” diyen Başbakan, “sizin hiç yavrunuz öldü mü, ananız hiç ağladı mı ?” diye sordu o “Dersim modeli” üzerinden siyaset yapanlara!

Ölüm üzerinden siyaset yapanlar Başbakanın o insani sesini kısmaya çalıştılar. Bağırıp çağırdılar. Tahammül gösteremeyip meclisi terk ettiler. Oyuncakları elinden alınmış çocuk gibiydiler!

Oysa Başbakan onları sabır ve olgunlukla dinlemişti. AK Parti grubu da...

Ne yazık ki CHP ve MHP grubu tersini yaptı.

AK Parti sözcüsü ve Başbakan konuşurken hırçınlık gösterdiler. Gerilim çıkardılar.

Beslendikleri sorunların AK Parti eliyle çözülmesinden duydukları rahatsızlığı açığa vurdular.

Bu yüzden AK Parti’yi kendi kavgacı çizgilerine çekerek kendilerine benzetmeye çalıştılar.

O yüzden diyorum ki, tüm sataşmalara rağmen AK Parti sözcülerinin bu tuzağa düşmemeleri gerek.

“İncinsen de incitmemelisin!” felsefesini anlayış ve üslup düzeyinde siyasete taşıyan bir AK Parti gerçekliğine ihtiyaç var.

H H H

İçişleri Bakanı “Demokratik açılım süreci”nin iki hedefi var dedi. 1. Demokrasinin standartlarını yükseltmek, 2. Terörü sonlandırmak.

İlan edilen açılımlar, çözüm sürecinin ilk adımları elbette.

Anadilde eğitim ve öğretim meselesi, Türkiye’nin yumuşak karnı, biliyorum. Ancak buna hiçbir şekilde değinmeyen veya bu konuda formül üretmeyen bir Hükümet dilinin, sorundan beslenen başka çevrelerin elini güçlendirmekten öte bir işe yaramayacağını da hatırlatmak isterim.

İstismar alanları açık bırakılmamalı asla.

Açık bırakılan her yara mikrop kapar.

Hem devlet okullarında, hem de özel okullar bünyesinde Türkçe’nin yanı sıra diğer anadillerde de eğitim ve öğretimin yapılabileceğine dair bir açıklama, hem demokratik standartları yükseltme, hem de terörü sonlandırma iddiasının tutarlılığı ve inandırıcılığı açısından gerekli.

H H H

Hükümetin demokrasinin standartlarını yükselterek dağa giden yolları öncelikle tıkamak istediği anlaşılıyor. Bu doğru bir yöntem...

Bu konuda gösterilecek somut samimiyet, Ahmet Türk’ün dediği gibi, kısa sürede silahların ebediyen bırakıldığı bir sürece kapı aralayabilir.

Bir yandan demokratikleşme adımları, öte yandan dağdan inişleri sorunsuz bir yasal zemine oturtma girişimleri, hiç kuşkusuz sonuç alıcı olur.

Bunun için gerekli olan şey, “eve dönüş yasası”nın sadece dağdakileri değil, yurtdışında siyasi suçlu olarak bulunan Kürt diasporasını da kapsayacak bir biçimde yeniden düzenlenmesidir.

“Eve dönüş yasası”, lider kadro dışında suçlu-suçsuz ayrımına gitmeksizin silahını bırakıp gelen herkesi pişmanlık ve itirafçılık gibi dayatmalarla yüzyüze bırakmadan kucaklayan bir anlayışla düzenlenirse kritik bir dönemeci de aşmış oluruz.

Aksi takdirde açılımın ikinci ayağı tamamlanmış olmaz.

PKK bu sürece direnirse asıl o zaman tasfiye olur.

Hükümet bu sürecin önünü açmaktan çekinirse, kendi bindiği dalı kesmiş olur.

Ortaya çıkacak yeni bir terör ve şiddet dalgasının CHP ve MHP gibi ulusalcı-milliyetçi partilerin elini güçlendirmekten öte bir işe yaramayacağını ve bunun da sürecin sonu anlamına geleceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok sanırım.

Bu tarihi fırsat kaçırılmamalı.

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi