AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-16-2010, 10:34   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Thumbs up Hasan Karakaya "Sivil dikta mı... Diktatör senin babandır! "

Gündem yoğun... Hemen hepsi, ayrı bir yazı konusu... Meselâ, Aydın Doğan’ın “zorla getirilme” kararına uyarak, dün mahkemeye gidip “ifade” vermesi!.. Ya da, dönemin Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur’un “örtülü ödenek”ten harcadığı iddia edilen “7.5 Trilyon Lira” için ifade veren Korg. Hakkı Kılınç’ın, medyayı suçlayıp “Mercimek tanesi kadar olay yokken, siz büyüttünüz” demesi...
“CHP’nin yeni Tuncay’ı” olarak Uğur Dündar isminin telâffuz edilmeye başlanması!.. Firari Uzan’lardan sonra 312 General’in avukatlığını da yürüten Bilgin Yazıcıoğlu’nun, Vakit’e açılan dâvânın “Emir-komuta” ile yapıldığını itiraf etmesi!.. Genelkurmay’dan mahkemeye gönderilen resmi yazıda; 12 Haziran 2007’de “Ümraniye’deki gecekonduda ele geçirilen el bombaları” konusunda, “Görmedik!.. Duymadık!.. Bilmiyoruz!” anlamına gelecek, “TSK’nın envanterinde kayıp, eksik ve çalıntı mühimmat yoktur” denilmesi!..
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin; sırf “Kutlu Doğum ve Fetih Gecesi” ile ilgili basın açıklaması yapan “19 kişiye toplam 150 yıl hapis cezası” vermesi!.. Ve son olarak; “Demokratik Açılım’da somut bir adım yok” suçlamalarına, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın dün cevap verip, “4 somut öneri” açıklaması...
Dediğim gibi; sadece “dünün gündemi”ne yansıyan bu haberlerin hemen hepsi, ayrı bir yazı konusu... Bu konular üzerinde uzun uzun durmak, “yorum” yapmak mümkün... Ancak, gerek “muhalefet”in gerek “muhalefet yandaşı” olan “soldaş medya”nın bu konularla uzaktan-yakından ilgisi yok!.. Onlar, varsa-yoksa “Sivil dikta!.. Sivil vesayet!.. Tek parti faşizmi” türküsü söylemeye devam ediyor... Sanki, “Bremen Mızıkacıları” gibi “organize” olmuşlar, bir “grup” kurmuşlar, “hep bir ağızdan” bağırıyorlar!..
MADEM ÖYLE; ZİL TAK OYNA!
Yalnız, unuttukları bir şey var...
Bu türküyü söylerken, “kendileriyle tezata düştüklerinin” farkında bile değiller!..
Bir yandan “açılım politikasının AK Parti’nin oylarını erittiğini ve oy oranının yüzde 26’lara düştüğünü” iddia ediyorlar, bir yandan da “sivil dikta”dan dem vuruyorlar!..
Adama sorarlar;
“Bu ne perhiz, bu ne turşu!”
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Moskova’dan İstanbul’a dönüş yolunda dediği gibi;
“Ey Baykal ve yandaşları! Böyle bir durum varsa, AK Parti’nin oyları yüzde 26’lara düştüyse zil takıp oynayacağınıza, sivil diktadan bahsediyorsunuz. Oyumuz 26 veya daha aşağıya düştüyse CHP ile MHP’nin toplamı 40’lara varır.
Durum böyle ise niye ağlıyorsunuz?
Seçimlere kalmış 1.5 sene. Daha yükselirsin. Halk seni seçer. Millet getirirse iktidara gelirsin. Ama iftiralarla bir yere varmak mümkün değil...”
Gerçek de bu değil mi?..
Madem seçimlere “birbuçuk yıl” kalmış ve madem AK Parti eriyor, o halde “ağlama”nın, “zırlama”nın, “diz dövme”nin ne lüzumu var?..
Alırsın oyu, gelirsin iktidara!..
Ama sen ne yapıyorsun?..
Aynen, “gelin olacak kız” gibi davranıyorsun!..
Hani, bir hikâye vardır:
“Evlilik arefesi”ndeki bir genç kıza, sormuş yakınları... “Evliliğe hazır mısın?.. Bir problem yok değil mi?”...
Genç kız;
“Anam, benim kız oğlan kız olduğumu söylüyor ama, benim pek umudum yok” diye cevap vermiş!..
Demek oluyor ki;
Kızın “oynaş”larından, “aşna-fişne”lerinden anasının haberi yok...
Haberi olsa, herhalde “kız oğlan kız” demezdi.
“CHP ve yandaşları” da aynı durumda!..
Dışarıdan birileri, “Ha gayret!.. Oylarınız yükseliyor!.. İktidara geliyorsunuz!” diye habire “gaz” veriyor ama görünen o ki, CHP’nin “iktidar umudu” yok!..
Olmayınca da, “çamur” atıyor;
“Sivil dikta!.. Tek parti faşizmi!”
DEMEK Kİ; KALE, CHP’NİN ELİNDE!
Adama sorarlar;
“Sivil dikta nedir?..”
“Tek parti faşizmi nasıl bir şey?”
Öyle ya;
Bir “iddia” ortaya attığında, “delil” göstermen lâzım!
Peki, var mı bir delilleri?..
Var!!!..
Diyorlar ki;
“Hükümet, yargıyı ele geçirmeye çalışıyor!.. Yargıyı ele geçirip, kendilerinin kapatılmasını önlemek için Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirecekler!.. İstedikleri hakimi, istedikleri yere getirebilmek için de HSYK’nın yapısını değiştirmeye çalışıyorlar!”
Gülünç iddialar!.. Çünkü bu iddiaların “doğmamış çocuğa don biçmek”ten hiçbir farkı yok!..
Ama, şu da var:
“İddia”nın içinde, “itiraf” da var!..
Öyle ya;
AK Parti iktidarı eğer “yargıyı ele geçirmeye” çalışıyorsa, demek oluyor ki, yargı halen “ele geçirilmiş” durumdadır!..
Demek oluyor ki;
Orada “birileri” vardır!..
Hele söyleyin;
Askerler, “kuşattıkları bir kale”yi niye ele geçirmeye çalışır?.. Çünkü, içerisi “dolu”dur!.. Evet, “askerlerle” doludur!..
“Boş” olsa, niye ele geçirmeye uğraşsınlar ki!.. Giderler, otururlar içine!..
CHP ve yandaşları, “yargı”yı da bir “kale” olarak görüyor ve “ele geçirilmeye” çalışıldığını iddia ediyor!..
Yargı bir “kale” ise, demek oluyor ki, içinde “CHP askerleri” var!..
“Teslim olmamak” için de, savaşıyorlar!..
Peki, “CHP’nin askerleri” acaba ne zaman ele geçirmiş, “yargı kalesi”ni?..
Herhalde Mehmet Moğultay zamanında...
Malûm;
Mezhebi kimliği ile öne çıkan Mehmet Moğultay, “yargıda sol kadrolaşma”dan şikâyet edenlere karşı “kem-küm” etmek yerine, “dik bir duruş” sergilemiş ve aynen şöyle demişti:
“Evet, hükümeten sınavlı beş bin kişilik kadro çıkarttım. Bu kadroları örgütüme vermeyip de, MHP’ye ve RP’ye mi verseydim? Seyfi Oktay ve benim dönemimde de iki bin hakim aldık. Bu aldığımız kadrolar, ileride yeşerecek demokrat insanlardır. Yaptığım suçsa, bu suçu işlemeye devam edeceğim. Ben yılmayacağım, bu makamı da terk etmeyeceğim.”
Anlaşılan o ki;
CHP ve yandaşları, geçmişte “Moğultay tarafından ele geçirilen kaleleri”ni teslim etmemek için mücadele veriyor bugün!..
Ama, o “kale”nin, halen “CHP işgali altında” olduğunu “itiraf” ettiklerinin farkında bile değiller!..
Uzun lâfın kısası;
Bir yerin, eğer “ele geçirilmeye çalışıldığı” iddia ediliyorsa, durum şudur: “O yer, iddia sahibi tarafından zaten ele geçirilmiştir!.. Kale, onların elindedir!”
“MİLLÎ ŞEF”İ NE ÇABUK UNUTTULAR?
Bu durumda; hangi “dikta”dan, hangi “faşizm”den bahsediyorsun ki?..
“Diktanın önde gideni” sensin!..
Bundan alâ “faşizm” mi olur?..
Kaldı ki;
“Dikta” ve “faşizm” ile suçlanacak “ne” yapmıştır AK Parti?..
Milletin “eşek sırtında” veya “kağnı” ile yolculuk yaptığı, “derme-çatma bina”larda oturduğu yıllarda, “Millî Şef İsmet İnönü” gibi “Beyaz Tren’lerle seyahat” mı etmiş, “Dolmabahçe Sarayı”nda ikâmet mi etmiştir?..
AK Parti kurmaylarının yerinde ben olsam, sadece bu olayı “delil” gösterir, “Baykal ve yandaşları”na derdim ki;
“Diktatör senin babandır!”
Evet, “dikta” suçlamasına maruz kalacak ne yapmıştır AK Parti?..
“Terörle mücadele” için kullanılması gereken “örtülü ödenek” paralarını, “ETÖ yandaşları”na peşkeş mi çekmiştir?.. Dahası, “hesabı verilemeyen 7.5 Trilyon Lira” için; “7.5 trilyon ne ki?.. Mercimek tanesi kadar bir parayı niye büyütüyorsunuz?” mu demiştir?!?..
“Dikta” adına, ne yapmıştır AK Parti?..
Bir yandan, “Karakolların yerinin değiştirilmesi için ödenek ayrılmadı” diye yakınırken, bir yandan da “askerî helikopterle, ailece Artvin’e piknik yapmaya” mı gitmiştir?..
AK PARTİ DİKTA KURSAYDI!
AK Parti, eğer “faşizan emeller” taşısaydı, eğer “diktatörlük özlemi” içinde olsaydı, bunu “bugün” yapmaz, 7 yıl önce “iktidara geldiği ilk günlerde” yapardı!..
Almanya ve İtalya örneklerinde olduğu gibi, “iktidara geldikten 6-7 ay sonra” hemen kolları sıvar, bırakın “Yüksek Yargı”yı, ortada “kanun” bile bırakmaz, hepsini kendi lehine değiştirirdi!..
Tabiî, “yargıç”ları da, çoktan hapse atardı!..
Dahası, ortada “rakip parti” de kalmazdı!.. Hepsi ya kapatılır, “tasfiye” edilir, ya da yasaklanırdı!..
Ama, son 7 yılda, bunların hiçbiri yaşanmadı Türkiye’de!..
“Yargı” hem yerli yerinde duruyor, hem de “Demokles’in kılıcı” gibi sallanıyor “AK Parti iktidarı” üzerinde!..
Böyle bir manzaraya rağmen, hâlâ “Tek parti diktası” veya “Sivil faşizm”den dem vuranlar, bana öyle geliyor ki, “aynada kendilerini görüyorlar!”
Ya da, “İsmet baba”larını!..
================
Ele geçirme, ele verme!
AK Parti, iktidara geldikten sonraki ilk bir yıl içinde, tüm Türkiye genelinde sadece 230 bürokratı değiştirdi. CHP, bu 230 bürokrat değişikliği için, “Türkiye’nin yörüngesi değiştiriliyor” diyerek yaygara kopardı. Ancak aynı CHP, 1994-1995 yılında sadece Adalet Bakanlığı’nda 5 bin personeli değiştirmişti.
28 Temmuz 1994 ile 6 Ekim 1995 tarihleri arasında Adalet Bakanlığı yapan Mehmet Moğultay, eleştiriler karşısında açıkça meydan okumuştu:
“Ne yani; MHP’lileri ve Refahlıları mı atasaydım?”
ANASOL-M Hükümeti bile iktidara geldiği ilk 6 ayda, bin kişinin yerini değiştirdi. Bir taraftan MHP, bir taraftan DSP, diğer taraftan ANAP, istedikleri noktalara kendi adamlarını getirirken, AK Parti tek başına iktidar olmasına rağmen bürokratlarla fazla oynamadı!..
Şurası, açık bir gerçek: “Devleti ele geçiren” CHP’dir!.. Genel olarak, “bürokrasiye egemen” olan da “CHP kafası”dır!..
“Ele geçirme” yaygaraları “CHP’yi ele vermeye” yeterlidir!..


 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-16-2010, 14:08   #2
Kullanıcı Adı
milletinadami
Standart
sürgün hayaller...sen yanlışlıkla hayallerini değil beynini sürgüne yollamışsın...Hemde geri dönmemek üzere...merak etme teknoloji beyin naklini bulduğu zaman sana gün doğar.ama o güne kadar lütfen eksik organla yorum yapmayalım...
milletinadami isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-16-2010, 16:41   #3
Kullanıcı Adı
Akl-ı Selim
Standart
Sürgün hayaller sana samimi olarak birşey sorucam yazdıklarına vicdanın gerçekten savun bunları sonuna kadar davan doğru diyor mu yoksa vicdanının sesisini susturmacasına bunları mı yapıyorsun. Neyi kaybetmekten korkuyor ki bu chp kendileri neyin bekçisi, öyle bir muhafız olma yetkisini kim vermiş onlara.
Ya el insaf önümüz seçim madem öyle akp puan kaybediyor desteklemesende karşı çıkma yapılanlara gel iktidara ...........
Ama görünen o ki bundan hiç mi hiç umudunuz yok .Yok çünkü bu emaneti halk verir halk alır.Kurumlara bel bağlamak yanlış siz bunu anlayamıyorsunuz işte.
İnan amacım sana laf yetiştirmek değil.BEn ülkemide halkımıda seviyorum hemde her kesimiyle.BEn tv lerde şehit yoksulluk eylem kriz duymak istemiyorum.Herkesin özgürlüğünü duymak yaşadığını görmek istiyorum.Bunu eğer ki chp sağlayacaksa halk zaten o emaneti onun omuzuna yükler.Niye halkın iradesini görmezlikten gelmekte bu kadar ısrarlıdır chp. lütfen sağduğuyu muhafaza edelim.Asıl dikta bu değil mi.Kimsenin alnına silah dayamadı bu akp seçimlerde geldiği gibi gitmesine izin verin yani seçimle, teşkilatlanarak değil eylem yaparak değil iftira atarak değil.Umarım yanlış anlaşılmıyorum.
SEnde bana chp li bir arkadasın yazdığı gibi o senin dediğin gazoz ağacı burada yetişmez dersen üzülürüm sana............Bu kaçmak bu dikta olur işte.demokrasinin rafa kaldırılması olur.........
Akl-ı Selim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-16-2010, 16:44   #4
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
SürgünHayaller Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu Hasan KARAKAYA denilen şahsın bir gün yakasına AKP rozeti takarsa hiç şaşırmam. Bir gazeteci olur da bu kadar mı AKP'ci olur. Neşrettiği cümle risaleler, AKP propagandası niteliğinde. Yazıyor ama işte. Yazmış olmak için yazıyor. Bir şeyleri eleştirirken, neyi nasıl ve ne şekilde eleştirdiği de belli değil. Yazısında ''sivil dikta'' diyor. Ama anlamıyor ki, o sivil dikta denilmesinin, AKP iktidarının, ülkenin temel kurumlarını zaptu rapt altına almaya çalışması, ''tasviye'' adı altında, kurum ve kuruluşları kendi elinin altına almak istemesi ve kendi isteğine göre yönetmeye çalışması, elinin altına alamadığını (TSK gibi), pasifize etmeye çalışmasını demek istediğini idrak edememiş anlaşılan.
Ümit Zileli,Levent Kırca,Can Ataklı,Ruhat Mengi olay çıkarırlar öyle birşey olursa.Çünkü daha bunlar bekliyor Chp bize rozeti ha taktı ha takacak diye.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-16-2010, 16:50   #5
Kullanıcı Adı
Akl-ı Selim
Standart
Alıntı:
SürgünHayaller Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Madem tv lerde eylem, kriz yoksulluk haberleri duymak istemiyorsun, sandığa gittiğinde o oy kulubesıne gırdıgınde Tanrını ve vicdanını dınleyeceksın ve oncesınde sapkanı onune alıp dusuneceksın bu sekız yılda ne oldu neden boyle oldu. Issdızlık katbe kat artmasının sebeblerını dusuneceksın. Neden Tekel ıscıolerının coluk cougu ıle Ankara sogugunda eylem yapmasının vıcdanen ızahatını verebılır mısın? Kucagında 2 yasındakı bebesi ile o sogukta kocasına destek olan anneyıu anlayabılercek mısın? İşçiye emeklıye 63 lıra maaş zammını reva gorenlerın altına sonm model s-600 mersedes alınmasına vıcdanın razı oluyorsa,, krızın ortasında mılyonlarca avro verılerek yenı V.IP. bır jet ucagının alınmasına razı oluyorsan buyur oy senın verebılırsın arkadasım.
Ama bu ülke daha kötülerini gördü ve ben kötüler arasından en az kötü idare edeni seçiyorum dersem cevabınız ne olur du
Akl-ı Selim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-16-2010, 16:53   #6
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
Akl-ı Selim Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ama bu ülke daha kötülerini gördü ve ben kötüler arasından en az kötü idare edeni seçiyorum dersem cevabınız ne olur du

S-600 olur bence
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-16-2010, 17:02   #7
Kullanıcı Adı
Akl-ı Selim
Standart
Alıntı:
mhfzkrdmkrt34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
S-600 olur bence

Herkes bogazından geçirdiğinin hesabını verme şuurunda olursa markası her ne olursa olsun değil mi güzel kardeşim.............
Akl-ı Selim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-16-2010, 17:10   #8
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
Akl-ı Selim Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Herkes bogazından geçirdiğinin hesabını verme şuurunda olursa markası her ne olursa olsun değil mi güzel kardeşim.............
Üstad adam anlamıyor ki bu araçların bakanlığa alındığını.Adam gibi siyaset izle başa geç senin bakanların binsin.Sizin cehape iktidara gelsin uçağı dennis baykal kullansın.Adamlar biliyor daha başa gelemeycekler binemyeckelr böyle araçlara onlarda binmesin diye mızıkçılık yapıyor.

HADİ CANIM SENDE!!!!
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-16-2010, 17:18   #9
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Çevir kazı yanmasın.Bak arkadaş bakan başbakan bir ülkenin dünya nezlindeki temsilcileridir.Seni böyle görmelilerki hasetlerinden çatlamalılar.Ama baksanıza onlardan önce kendi içimizdekiler çatlamaya başladı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-16-2010, 17:18   #10
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Muhalefet olcaksan bile akıllı muhalefet oalcaksın.Biraz oku araştır sonra yaz
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 12 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 12 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi