AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[EZEL]

Amerikan Deniz Kuvvetleri uçaklardan uzun menzilli veri aktarımı yapabilecek bir sistem üstünde çalışıyor. Hedef siber-işgal.

Sınırötesi savaş denince akla gelen ilk (ve belki de tek) ülke olan ABD, yeni odaklanma noktası olarak belirlediği siber savaş alanında yenilikçi bir adıma daha imza atıyor. Deniz Kuvvetleri öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmada havadan yolladığı sinyallerle elektronik ağlara sızarak veri akışını engelleyecek ya da bozacak bir silah geliştirildi.

İnsansız hava araçlarında da kullanılabilen silahın ilk denendiği EA-18G tipi uçakta başarılı olunduğu rapor edildi. Bu sistemin temel prensibi havadan erişilebilecek anten ve benzeri iletişim sistemlerine yollanan sinyallerle o yapıyı ve bağlı bulunduğu noktaları işlemez hale getirmek. Bunun bir sonraki adımının sızılan ağın kontrolünü ele geçirmek.
Bu silah denemelerin hepsinde başarılı olursa halen benzer amaçlarla kullanılan ALQ-99 kodlu sinyal karıştırıcının yerini alacak. 700 milyon dolar araştırma-geliştirme bütçesine sahip çalışma ilk etapta 26 uçaklık özel bir EA-18G filosunda kullanılacak.
Kaynak
===========================================
Japonya'da izleyicilerin üç boyutlu gözlük takmalarını gerektirmeyen yeni bir üç boyutlu ekran geliştirildi.

Japon elektronik şirketi Sharp'ın geliştirdiği yeni sıvı kristal ekran üç boyutlu uygulamalı dokunmaya duyarlı ekran fonksiyonlarıyla birleştiriyor.
İzleyiciler, dokunmatik ekran ve görüntüleri üç boyutlu veren bir kamerayla kurulan bağlantı sayesinde üç boyutlu gözlük giymeye gerek kalmaksızın görüntüleri izleyebiliyor.
7 inçlik ekranın sırrı, bir paralaks kullanarak her bir göze farklı görüntüler gösterip üç boyutlu görüntü illüzyonu yaratması. Bu arada görüntü netliğinden hiçbir şey kaybetmiyor.

Sharp'ın ekranı, gözlüksüz üç boyutlu görüntüleri kullanıcıya en fazla 30 santimetre mesafeye kadar sunabiliyor.
Yeni ekranın cep telefonlarında, elektronik sözlüklerde ve dijital kameralarda da kullanılması bekleniyor.
Gelecek yıl seri üretime geçecek olan Sharp, yeni teknolojiyi kendi ürünlerinde kullanacak, ama cep telefonu firmalarıyla görüşmeler de başlamış.
James Cameron'ın rekortmen filmi Avatar ile doruğa çıkan üç boyutlu teknoloji çılgınlığı giderek yaygınlaşıyor.
Kaynak
=====================================
NASA'yı utandıran cihaz!


Ancak İngiltere'den bir adam hazırladığı projeyle bu yanılgıyı değiştirdi. Uzay insanlık için hala en büyük gizemlerden biri. Ünlü bilimkurgu dizisi Uzay Yolu (Star Trek)'in açılış jeneriğinde dediği gibi, uzay bizler için son sınır. Jules Verne gibi hayal gücü yüksek, yazarlar kitaplarında defalarca uzayı fethetti ve bu sınırları aştı.
Ancak gerçek dünyada, uzayla ilgili en kapsamlı araştırmaları ve fotoğrafları hep NASA (Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından hazırlanıyordu. Robert Harrison adlı bir İngiliz bu yanılgıyı kıracak kadar şaşırtıcı bir olay gerçekleştirdi.
Harrison, Icarus Project (İkarus Projesi) adını verdiği bu mini deney sayesinde atmosfer ile uzay arasında bir balon göndermeyi başardı. 38 yaşındaki araştırmacının 500 sterlin'lik bir maliyetle hazırladığı bu helyum balonu dünyanın 35 KM yukarısına çıkabiliyor.
Evinde yaptığı basit düzenek ile uzaya ulaştı.
Harrison'ın hobi olarak uzaktan kumandalı helikopter kullanarak evinin fotoğraflarını çekmesiyle başlayan bu fikri, zaman içerisinde gelişerek bu hale gelmiş.
İngiliz maceraperest bu projeye başlarken hiçbir zaman başaramayacağını düşünüyormuş. Ancak uzaya yolladığı 12 balon sayesinde giderek uzmanlaşan Rober Harrison, hazırladığı paraşüt ve takip sistemi sayesinde dünyanın fotoğraflarını rahatça çekebiliyor.
Harrison'ın şimdiki hedefi ise, daha dayanıklı balonlarla uzaydan fotoğraflar çekebilmek.
Kaynak
===========================================
Bilim adamları bir hayali gerçek yapmaya hazırlanıyor: Dünya'nın merkezine inmek!Dünyanın en uzun matkabı yer kürenin gizemini sürdüren mantosunu delmek için hazırlanıyor.

(Resim temsilidir)
Güncel bilim sitesi PopSci'a göre Chikyu araştırma taşıyıcısı, şu anda deniz yatağından 880 metre aşşağıdaki derinliklerden örnekler alabilme kapasitesine sahip.
Kıtaların ve okyanusların, üst mantonun üzerinde hareket halinde bulunan levhaların üzerinde olduğu ve bu levhaların birbirlerine çarpmasıyla oluşan dalma batma zonlarının çoğu zaman depremlere sebebiyet verdiği bilinmektedir. Chikyu'nun da ilk görevi bu zonları araştırmaktı.
Önümüzdeki üç yılda bilim adamları matkaba en az 1.6 km'lik bir ilave daha yapıp mantoyu delmeyi planlıyor. Ayrıca mühendisler, yüksek sıcaklıklara dayanması ve matkabın kopmasını da önlemek için yüksek dayanımlı çelik kullanmakta hemfikir.
Matkap derinlere inerken çok ısınmasını engellemek için de sondaj kuyusuna indirilmiş bir hortumla sentetik çamur pompalanacak. Alınacak çekirdek örneklerinin kimyasal ve manyetik özellikleri incelenecek.
Kaynak
=====================================
Güneş enerjisiyle çalışan ilk uçak Solar Impulse'ın ilk uçuşu, yarın İsviçre'nin batısındaki Payerne askeri havaalanında yapılacak.


İsviçreli kaşif ve pilot Bertrand Piccard ile aynı aülkeden mühendis Andre Borschberg'in projesinin organizatörleri, daha önce kötü hava koşullarından birçok kez ertelenen uçuşun yarın TSİ 10.00'da yapılacağını belirttiler.
Bir Airbus A340 büyüklüğünde (63,40 metre) olmasına karşılık sadece bir otomobil ağırlığında (1600 kilo) olan, dünyanın güneş enerjisiyle çalışan ilk uçağı, aralık başındaki ilk havalanma denemesinde yerden bir metre yükseklikte 400 metre uçmuştu.
Pilot Markus Scherdel, yarınki asıl denemede 1,5 saat süreyle 1000 metre irtifada uçacak.
Haziran 2009'da tanıtılan Solar Impulse'ın dev kanatları, her biri 10 beygir gücünde dört elektrik motorunu besleyen ve 400 kilogram ağırlığındaki lityum-polimer bataryaları şarj eden 12 bin foto-voltaik hücreyle kaplı.
Proje, güneş uçağının iki yıl içinde beş etapta dünya çevresini dolaşmayı hedefliyor.
Kaynak