ABD bağımsız mı? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**HaArP** · 07-15-2010, 00:24

ABD bağımsız mı?
Paul J. Balles, ABD'nin bağımsızlık gününde İsrail'in politikalarının denetimde olduğunu hatırlatıp uşak efendi ilişkisini tersine çevirmesi gerektiğini vurguladı.
Pazartesi, 12 Temmuz 2010 09:47
Dünya Bülteni / Haber Merkezi

Amerikalılar, Amerika’yı İsrail’in kontrol ettiği gerçeğine ne zaman uyanacaklar? Eğer bu halk bir uyanmasın, İsrail Amerika’yı mahvedecektir.

Amerikan yönetimi, İsrail’in tâlimatlarına teslim edilmiş bir köledir. Medya, önde gelen film stüdyolarının, televizyon ve radyo kuruluşlarının, gazetelerin ve dergilerin başında bulunan İsrail yanlılarına karşı sefil bir uşaklık içerisinde yuvarlanıp gidiyor.

İsrail’in Gazze Filosuna saldırısından sonra dünyanın geniş bir kesimi, İsrail’in küstah korsanlığını ve dokuz insan hakları eylemcisini öldürüp çok sayıda kişiyi yaralamasını kınadı.

İsrailliler, tanklara taş atan Filistinli çocuklar hakkında yalan söylediği gibi yine yalan söyledi. Filoya bağlı gemilerde bulunan kişilerin ellerinde kendilerini ağır silahlı İsrail komandolarına karşı savunmak için yalnızca demir çubuklar vardı.

Amerikan yönetiminin tepkisi ne oldu? İsrail’in uydurduğu bahaneler karşısında eğilip paçavraya döndüler.

Mike Pence adlı Kongre temsilcisi kelimesi kelimesine şöyle söyledi: “İsrailli yetkililer, bizden ne istediklerini söylesinler; destek vereceğiz.” Amerikalı pek çok politikacı ve medya, böylesi kaçık bir önermeyi kabul ettiler.

Veterans Today editörü ve yorumcu Gordon Duff’un kaydettiği gibi, mevcut dış politikamızı Tel Aviv’in belirlediğini görmek için dâhi olmak gerekmiyor: İsrail çıkarlarının Amerikan çıkarları üzerinde tutmanın esası, Holokost suçu, pop kültürün yaydığı hesaplı İslamofobi, İsrail’le ABD’ye güvenlik sağlayan stratejik ittifak izlenimi ve İsrail’in, Yahudilerin dünyada soykırıma uğramasına kararlı Arapların işgalci ordularının vahşi saldırısına uğramış bir demokrasi kalesi olduğu inancıdır.
Bazı tuhaf nedenlerden dolayı, Amerikalıların birçoğu Holokost’tan dolayı suçluluk duymaktadırlar. Holokost’tan sağ kurtulan Alexander Kimmel, zaafa düşülmüş bir ahlâki sorumluluk olarak açıklar bunu: Anlamsız cinayetlere şahit olup da bu cinayetleri durdurmak veya masum kurbanlara yardım için hiçbir şey yapmamış olanların sorumluluğudur” der. Almanya’nın çevresindeki halkların ve liderlerin ruhundaki genel anti-semitizme dayandırır bunu.

Bu sav, berbat diğer olaylardan da habersiz olan Amerikalıların kendilerini suçlu hissetmeleri için kullanıldı elbet. Stalinist dehşete kurban gidenlerin sayısının 20 ila 60 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Amerikalılar bunun hakkında kendilerini suçlu hissetmezler. Daha başka pek çok “democide” (soykırım, politicide ve kitle katliamı dâhil devletin herhagi bir kişi veya halkı öldürmesi) örneği var ama suçluluk duygusunu hissettirmek için yalnızca Yahudi Holokostu’nun sabit anımsatıcıları kullanılmaktadır.

Gordon Duff “pop kültürün yaydığı İslamofobi” cümlesiyle daha sonraki bir cümlesinde ifade ettiği “İftira ve İnkarla Mücadele Birliği’nin (ADL) tüm müslümanları barbar ve insan-altı varlıklar olarak gösteren olumsuz ırki ve etnik klişeleri nasıl teşvik ettiğini” kastediyor olabilir.

Duff’un “İsrail’le ABD’ye güvenlik sağlayan stratejik ittifak izlenimi” tespiti var bir de. Amerikan yönetiminde böylesi bir saçmalığa hâlâ inanan birilerinin olması anlaşılır gibi değildir.

Amerikalılar, kafalarını gömdükleri kumdan çıkarmalı, “İsrail’in demokrasi kalesi” olduğu inancını terk etmelidirlerler. İsrailli siyasi coğrafya uzmanı Oren Yiftaçel’in açıkça ortaya koyduğu üzere İsrail, etnik gruplardan birine iyi diğerine kötü hizmet eden bir etnokrasidir. “Bir etnokrasi, aldatıcı demokrasi görünüşünü muhafaza ederken, çekişmeli bir toprak üzerinde hâkim grubun genişlemesini teşviktir.” Fakat gerçekler hakkında pek az bilgisi olan Amerikalılar, İsrail’e “Ortadoğu’daki tek demokrasi” diye anmayı sürdürüyorlar.

Amerikalılar, sosisli sandviçlerle, fasülye, bira, beyzbol ve havai fişekleriyle Bağımsızlık Günü’nü kutlamak yerine, uyanmalı ve İsrail diktasından bağımsızlık ilan etmeliler.

Başlık: Amerika’nın İsrail’den Bağımsızlık Bildirisi Çağrısı

Kaynak: Redress Information & Analysis

Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı

http://dunyabulteni.net/news_detail.php?id=121028

07-15-2010, 00:24	#1
Kullanıcı Adı HaArP	ABD bağımsız mı? ABD bağımsız mı? Paul J. Balles, ABD'nin bağımsızlık gününde İsrail'in politikalarının denetimde olduğunu hatırlatıp uşak efendi ilişkisini tersine çevirmesi gerektiğini vurguladı. Pazartesi, 12 Temmuz 2010 09:47 Dünya Bülteni / Haber Merkezi Amerikalılar, Amerika’yı İsrail’in kontrol ettiği gerçeğine ne zaman uyanacaklar? Eğer bu halk bir uyanmasın, İsrail Amerika’yı mahvedecektir. Amerikan yönetimi, İsrail’in tâlimatlarına teslim edilmiş bir köledir. Medya, önde gelen film stüdyolarının, televizyon ve radyo kuruluşlarının, gazetelerin ve dergilerin başında bulunan İsrail yanlılarına karşı sefil bir uşaklık içerisinde yuvarlanıp gidiyor. İsrail’in Gazze Filosuna saldırısından sonra dünyanın geniş bir kesimi, İsrail’in küstah korsanlığını ve dokuz insan hakları eylemcisini öldürüp çok sayıda kişiyi yaralamasını kınadı. İsrailliler, tanklara taş atan Filistinli çocuklar hakkında yalan söylediği gibi yine yalan söyledi. Filoya bağlı gemilerde bulunan kişilerin ellerinde kendilerini ağır silahlı İsrail komandolarına karşı savunmak için yalnızca demir çubuklar vardı. Amerikan yönetiminin tepkisi ne oldu? İsrail’in uydurduğu bahaneler karşısında eğilip paçavraya döndüler. Mike Pence adlı Kongre temsilcisi kelimesi kelimesine şöyle söyledi: “İsrailli yetkililer, bizden ne istediklerini söylesinler; destek vereceğiz.” Amerikalı pek çok politikacı ve medya, böylesi kaçık bir önermeyi kabul ettiler. Veterans Today editörü ve yorumcu Gordon Duff’un kaydettiği gibi, mevcut dış politikamızı Tel Aviv’in belirlediğini görmek için dâhi olmak gerekmiyor: İsrail çıkarlarının Amerikan çıkarları üzerinde tutmanın esası, Holokost suçu, pop kültürün yaydığı hesaplı İslamofobi, İsrail’le ABD’ye güvenlik sağlayan stratejik ittifak izlenimi ve İsrail’in, Yahudilerin dünyada soykırıma uğramasına kararlı Arapların işgalci ordularının vahşi saldırısına uğramış bir demokrasi kalesi olduğu inancıdır. Bazı tuhaf nedenlerden dolayı, Amerikalıların birçoğu Holokost’tan dolayı suçluluk duymaktadırlar. Holokost’tan sağ kurtulan Alexander Kimmel, zaafa düşülmüş bir ahlâki sorumluluk olarak açıklar bunu: Anlamsız cinayetlere şahit olup da bu cinayetleri durdurmak veya masum kurbanlara yardım için hiçbir şey yapmamış olanların sorumluluğudur” der. Almanya’nın çevresindeki halkların ve liderlerin ruhundaki genel anti-semitizme dayandırır bunu. Bu sav, berbat diğer olaylardan da habersiz olan Amerikalıların kendilerini suçlu hissetmeleri için kullanıldı elbet. Stalinist dehşete kurban gidenlerin sayısının 20 ila 60 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Amerikalılar bunun hakkında kendilerini suçlu hissetmezler. Daha başka pek çok “democide” (soykırım, politicide ve kitle katliamı dâhil devletin herhagi bir kişi veya halkı öldürmesi) örneği var ama suçluluk duygusunu hissettirmek için yalnızca Yahudi Holokostu’nun sabit anımsatıcıları kullanılmaktadır. Gordon Duff “pop kültürün yaydığı İslamofobi” cümlesiyle daha sonraki bir cümlesinde ifade ettiği “İftira ve İnkarla Mücadele Birliği’nin (ADL) tüm müslümanları barbar ve insan-altı varlıklar olarak gösteren olumsuz ırki ve etnik klişeleri nasıl teşvik ettiğini” kastediyor olabilir. Duff’un “İsrail’le ABD’ye güvenlik sağlayan stratejik ittifak izlenimi” tespiti var bir de. Amerikan yönetiminde böylesi bir saçmalığa hâlâ inanan birilerinin olması anlaşılır gibi değildir. Amerikalılar, kafalarını gömdükleri kumdan çıkarmalı, “İsrail’in demokrasi kalesi” olduğu inancını terk etmelidirlerler. İsrailli siyasi coğrafya uzmanı Oren Yiftaçel’in açıkça ortaya koyduğu üzere İsrail, etnik gruplardan birine iyi diğerine kötü hizmet eden bir etnokrasidir. “Bir etnokrasi, aldatıcı demokrasi görünüşünü muhafaza ederken, çekişmeli bir toprak üzerinde hâkim grubun genişlemesini teşviktir.” Fakat gerçekler hakkında pek az bilgisi olan Amerikalılar, İsrail’e “Ortadoğu’daki tek demokrasi” diye anmayı sürdürüyorlar. Amerikalılar, sosisli sandviçlerle, fasülye, bira, beyzbol ve havai fişekleriyle Bağımsızlık Günü’nü kutlamak yerine, uyanmalı ve İsrail diktasından bağımsızlık ilan etmeliler. Başlık: Amerika’nın İsrail’den Bağımsızlık Bildirisi Çağrısı Kaynak: Redress Information & Analysis Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı http://dunyabulteni.net/news_detail.php?id=121028

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)