07-22-2010, 17:20 | #1 |
II. Abdülhamid Latin Amerika'ya da el atmış
Pek çok ülkenin o zaman kadar tanımadığı ülke Brezilya'yla II. Abdulhamid resmi temaslar kurmuş Sultan II. Abdülhamid'in tahta yeni çıktığı sıralarda, bundan yaklaşık 124 yıl önce, Brezilya İmparatoru Osmanlı topraklarını ziyaret etmişti. 1876 yılının ekim ayında, kendisi koyu Katolik olan Brezilya İmparatoru II. Alfonso Pedro, eşi İmparatoriçe Theresa Christina ve maiyetleri ile beraber Osmanlı topraklarına ayak bastı. Ziyaretin asıl amacı siyasi olmayıp, çok dindar ve koyu Katolik olan imparatorun, Avrupa'da birkaç ülkeye yaptığı ziyaretler vesilesiyle Osmanlı sınırları içindeki kutsal toprakları yani Kudüs'ü ziyaret etmek istemesiydi. Brezilya İmparatoru, Avrupa'ya geldiklerinde; Belçika ve İsveç Kralları ile Rusya Çarı'nın resmi konuğu olmuş, bu arada Kudüs'ü ziyaret etmeyi istemiş, söz konusu bu istek diplomatik kanallardan İstanbul'a iletilmiş ve olumlu cevap alınmıştı. Bir ay boyunca Rusya'da Çar'ın misafiri olan İmparator II. Alfonso, bu ziyareti sonrasında Petersburg'dan karayolu ile Karadeniz kıyısındaki Odessa'ya gelmiş, oradan da “Vladmir” ismli Rus vapuruyla İstanbul'a hareket etmişti. İmparator ve İmparatoriçe, Osmanlı topraklarına gerçekleştirdikleri bu gezilerini özel ve dini bir amaca yönelik olarak yaptıkları için, Osmanlı İmpratorluğu'nun başkenti İstanbul'da resmi kabul ve törenler yapılmamıştı. Sadece geziye yönelik hazırlanan ziyaret programları çerçevesinde İstanbul'da güzel günler geçirmişlerdir. Brezilya İmparatoru'nun İstanbul'daki gezi programının bir günü şu şekilde planlanmıştı; “Bentlerde gezinti, Büyükdere köyünde gezinti, Kağıthane deresini ziyaret, Ayasofya, Aya İrini ve Silah Müzesini ziyaret, Beykoz köşkünü ve Boğazdaki Tokat köşkünü ziyaret, Süleymaniye ve Kariye Camiini ziyaret, Emirgan Parkını ziyaret, en son olarak da Vefa'daki Jüstinyen su yolunu ziyaret.” İmparator ve maiyeti, İstanbul ziyaretinden sonra deniz yolu ile ilk önce, o dönemlerde Aydın vilayeti olarak anılan İzmir'e hareket etmişlerdi. Konukların geleceği önceden haber verildiği için İzmir'de çok iyi karşılanmışlardı. 12 Kasım 1876'da İzmir'den vapurla hareket ederek Hayfa'ya gidilmiş, oradan da yine bir Osmanlı toprağı olan Kudüs'e geçilmişti. İmparator, Kudüs ve civarındaki kutsal yerleri ziyaret etmiş, kendilerine karşı yapılan iyi ve sıcak muameleden dolayı memnun kalarak İstanbul'a bu konudaki şükranlarını belirtmiştir. Yine Filistin'deki bu ziyaretlerinden sonra ülkelerine dönmeden evvel, Mısır'a uğramışlar ve oradaki tarihi anıtları, piramitleri gezmişlerdir. Brezilya İmparatoru II. Alfanso, ülkesine döndükten sonra, Osmanlı topraklarında gördüğü sıcak ve yakın ilgiden dolayı memnuniyetini ve şükranlarını sunmak için, kızı Prenses İsabella aracılığıyla, padişaha sunulması için resmi bir mektupla birlikte, en büyük Brezilya nişanını İstanbul'a göndermişti.Söz konusu mektup tercüme edilerek Sultan II. Abdülhamid'e takdim edilmiş, buna 18 Şubat 1877 tarihinde aynı şekilde bir teşekkür mektubu ile cevap verilmiştir. Sedat Uyar-Dünya Bülteni / Tarih Servisi
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
07-22-2010, 17:30 | #2 |
Başbakanın icraatlarına baktığımda Abdülhamidi taklit ettiğini görüyorum....
onun yaptıklarını aynen yapıp yapamadıklarınada et atmış bulunmakata.... |
|
07-23-2010, 01:36 | #3 |
O da bişeymi hocam mübarek küba daki glişmeleri takip etmiş japonya rusya savaşını hergün oyuncak masada cepheleri değiştirerek hem de .Ah o Yıldız Sarayı yok mu keşke dili olsa da konuşsa bize anlatsa Ulu Hakanı
|
|
07-23-2010, 01:49 | #4 |
|
|
07-23-2010, 01:57 | #5 |
Sonuna doğru geldikçe yazının heycanlandım 'acaba müslüman mı olmuş'' diye
Mısır ziyaretini okuyunca da ''kesin ülkesi abd tarafından işgal edilmiştir'' diye aklımdan geçirmedim değil Neyse. Mektup ve nişanı kııyla göndermeside çok önemli.Mektup ve nişan hala duruyor mu merak ediyorum,mektup belki duruyordur ama nişandan şüpheliyim,çünkü o dönemdeki hainler padişah nişanlarını bile çalıp padişaha sahte nişan taktırmıştı. Mekanı cennet olsun,keşke görmek nasip olsaydı kendisini... |
|
07-23-2010, 11:36 | #6 |
Kızı aracılığı ile deyince, dedim kesin kızını Han'a verecek sonra öyle olmadıgını anladım
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|