09-06-2010, 15:30 | #30 |
Meçhul Çağrı Yüreğim sevdaya açılan gemi Yolculuk nereye sor sevdiceğim Yıldızlar altında mahzûn gölgemi Yaşlı gözlerinle sar sevdiceğim. Çözümsüz bilmece aşkın esrârı Çileyle yıkanmak sevenin kârı Eserse çöllerden vuslat rüzgârı Kalbini kumlara ser sevdiceğim. Hicranlar kül eder gönül dağını, Yağmur mu öpecek, gül dudağını Âşık kelebeğin ölüm ağını Bir hüzzam besteyle, ör sevdiceğim. Yanmayı bilince buzlarda duran Güneşi görünce geceyi saran Günün her ânında hasreti vuran Saati sevgiye kur sevdiceğim. Vermedin hâtıra yırtık resmini Gözyaşlarım sustu, nânkör ismini Görmek istiyorsan, aşkın cismini Kalbimi ikiye yar sevdiceğim. Aşkım kıvranırken gül pençesinde Sana serenât var, bülbül sesinde Hâkim sensin artık aşk celsesinde Kalemi ortadan, kır sevdiceğim. Zehiri tadınca küsersin bala Bir meçhûl çağrıyla düşersin yola Sensizliğe mahkûm harâbe kula Çaldığın yılları ver sevdiceğim. (22/07/1997) Ankara |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
sana, serdar, siir, tuncer |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|