09-19-2010, 15:49 | #1 |
Cumhurbaşkanı Gül: 12 Eylül'de gözlerim bağlı sorgulandım
Cumhurbaşkanı Gül, anayasa değişikliği referandumunu yorumlarken kendisiyle alakalı bilinmeyen bir ayrıntıyı da paylaştı.
Buna göre Gül, 12 Eylül askeri darbesinde, bir haftalık evliyken gözaltına alınmış. "Ben de gözü kapalı sorgulandım." diyen Gül, işkence görmediğini söyledi. Cumhurbaşkanı, 12 Eylül'ü anlatırken anılarını tazeledi ve darbe sabahını en ince ayrıntısına kadar unutmadığını şu sözlerle ortaya koydu: "Kayseri'de evlendik, bir hafta sonra İstanbul'a geldik. Darbeden habersiz Sahra-i Cedid Camii'ne cuma namazına gittim. Baktım bir anormallik var. Bir tanıdığım, 'ihtilal oldu' dedi. 'İhtilal ne?' dedim. 'Sağ mı sol mu, nasıl bir şey?' dedim. Öğrencilik yıllarından bilinen insanız. 'Bizimle ilgili ne olabilir?' diye düşündüm. Yeni evlenmişim, izinliyim, evi yeni tutmuşum, 'bu evi nasıl olsa kimse bilmez' diye rahatım." Fakat durum Gül'ün sandığı gibi değildir. Yanıldığını, ertesi sabah anlar. Erken saatlerde oturduğu evin kapı zili çalar. Kapıyı açınca karşısında bir üsteğmeni görür. Genç subay, Sancak Harekatı'nda gözaltına alınacaklar listesinde isminin olduğunu tebliğ eder. Gül, gerisini şöyle anlattı: "'Salona geç, ben hazırlanayım' dedim. Hayrünnisa Hanım'ı haberdar ettim. Çok şaşırdı. 'Üsteğmene bir kahve yap. Misafirimiz.' dedim. Evde telefon yok. Arka sokakta Halime teyzemiz var, onların evinde telefon var, 'Gideyim oradan Kayseri'ye telefon edeyim' dedim. Dışarıya çıktık, etrafı askerler sarmış. 'Beraber gidelim' dediler, birlikte yürüdük. Kayseri'ye telefon açtım, 'Beni götürüyorlar' dedim." Gül'ü, ciple, ünlü Metris Cezaevi'ne götürürler. Tek başına bir koğuşa koyarlar. İlk gözaltına alınanlardan biridir. Sonra gelenlerle içerisi dolar. Abdullah Gül, o anları da, "Gözaltı süresi uzadı ama ben işkence görmedim. İşkence görenlerin durumlarından haberim vardı, gözümün önünden çok geçiyorlardı. İçeride tanıdıklarım da vardı. Şu anda bazıları AK Parti'de milletvekili." şeklinde aktardı. Gül, içeriden nasıl çıktığını ise şöyle anlattı: "Suç atfettiklerine dosya hazırlandı. Bana yönelttikleri bir suç yoktu. Gözaltı süresini uzattılar. Bir ay içeride kaldım. Kardeşim Macit, Kayseri'de işkence gördü. Bana daha çok öğrenci olaylarını sordular. Milli Türk Talebe Birliği ileri gelenlerindendim. Bana hep saygılı davrandılar. Gözü kapalı sorgulanmam iki üç saat sürdü. Evi düşündüm. 'Acaba eşim benim hakkımda ne düşünüyor?' diye meraklandım. Daha yeni evlenmiştim." GEÇMİŞE TAKILIP KALMAMAK LAZIM, İLERİYE BAKMAMIZ GEREKİYOR 12 Eylül'ün üzerinden 30 yıl geçti. Cumhurbaşkanı Gül, diğer darbeleri de hatırlattı ve "Siyasi tarihten herkesin ders alması gerekir. Geride takılıp kalmamak lazım, önümüze bakmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı. Bugün darbe dönemleriyle kıyaslanmayacak bir ortam olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Şimdi AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamış Türkiye'den bahsediyoruz. Polis karakolları, polis merkezleri modern... Geçen gün Tarabya'da polis karakolunu ziyaret ettim. Tertemiz, her yerde kamera... İşkenceye sıfır toleransla yaklaşıyoruz. Bugün sistemli işkence var denebilir mi? Hayır."
Konu M.Atilla tarafından (09-19-2010 Saat 19:18 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|