11-15-2010, 19:55 | #1 |
İmam Hamenei: Gazze Halkına Yardım En Büyük Görevdir
Veliyy-i Emr-i Müslimin İmam Hamenei'nin Hacc münasebetiyle yayınladığı mesajın tam metni.
Hamanei'nin Hac Mesajı: Bismillahirrahmanirrahim, Hamd, alemlerin Rabbine ve salat ve selam, efendimiz Muhammed Mustafa, pak Ehli Beyti ve seçkin sahabeleri üzerine olsun... Vahdet ve onur simgesi, tevhid ve maneviyat sembolü olan Kabe, Hacc mevsiminde dünyanın her bir yanından Celil Rabbin çağrısına uyup, İslam’ın doğuş mahalline ‘Lebbeyk’ diyerek koşan umutlu ve hayran gönülleri ağırlamaktadır. İslam ümmeti şu anda bu hanif dinin izleyicilerinin gönlünde yatan derin iman, çeşitlilik ve kuşatıcılığın resmini dünyanın dört bir köşesinden gelerek burada toplanan temsilcilerinin gözüyle izleyebilir ve bu eşsiz ve dev sermayeyi doğru olarak tanıyabilir. Bu özün yeniden tanınması, müslümanların bugünün ve yarının dünyasında layık oldukları konumu algılamamız ve ona doğru hareket etmemize katkıda bulunmaktadır. Günümüz dünyasında İslami uyanış dalgasının yükselmesi, İslam ümmetine iyi yarınları muştulayan bir hakikattir. İslam İnkılabı’nın zaferi ve İslam Cumhuriyeti nizamının kurulduğu otuz yıl öncesinden bu yana söz konusu güçlü uyanış başlamış ve büyük ümmetimiz durmaksızın ilerleyerek önündeki engelleri ortadan kaldırmış ve siperleri fethetmiştir. Emperyalist düşmanın başvurduğu yöntemlerdeki karmaşıklık ve İslam’la başedebilme amacıyla dev harcamalara dayanarak sürdürdükleri çabalar da işte bu ilerlemeler yüzündendir. Düşmanın İslam fobisini yayma peşindeki büyük propagandaları, İslami fırkalar arasında ihtilaflar çıkartmak ve mezheb taassuplarını körüklemek hevesiyle giriştiği aceleci tavırlar, yalana sarılarak şiileri sünnilere ve sünnileri de şiilere düşman göstermek, müslüman ülkeler arasında tefrika oluşturmak, ihtilafların şiddet kazanarak çözümsüz düşmanlıklara dönüştürülmesi, gençler arasında fuhuş ve fesadı şırıngalamak için casusluk servislerinden yararlanılması ile panik ve perişanlık içerisindeki benzeri reaksiyonların tamamı, işte bu İslam ümmetinin uyanış, özgürlük ve onur yolundaki kararlı hareketi ve güçlü adımları yüzündendir. Bugün otuz yıl öncesinin aksine siyonist rejim artık yenilemez bir heyula durumunda değildir, yirmi yıl öncesinin aksine Amerika ve Batı, Ortadoğu’nun yegane karar sahipleri durumunda değildir; on yıl öncesinin aksine nükleer teknoloji ve diğer karmaşık teknolojilere müslüman milletlerin ulaşması bir efsane olmaktan çıkmıştır. Bugün Filistin halkı, direniş kahramanıdır; Lübnan halkı tek başına siyonist rejimin kof heybetini parçalamış ve 33 günlük savaşın fatihi olmuştur ve İran halkı da zirveye tırmanış eyleminin öncüsü ve bayraktarı durumundadır. Bugün İslam topraklarında komutanlık taslayan ve siyonist rejimin temel destekçisi sayılan emperyalist Amerika kendisinin Afganistan’da oluşturduğu bataklıkta çırpınıp durmakta, Irak’da bu ülke halkı aleyhinde işlediği sayısız cinayetler yüzünden izole edilmekte ve felaketzede Pakistan’da eskisine göre daha fazla nefrete maruz kalmaktadır. İki asırdır müslüman milletler ve devletler üzerinde zulüm ve tahakkümlerini sürdürerek onların kaynaklarını talan eden İslam düşmanları cephesi bugün nüfuzlarının zevaline ve müslüman halkların kahramanca duruşuna tanık olmaktadır. Buna karşılık, İslami uyanış hareketi her geçen gün daha bir ilerlemekte ve derinlik kazanmaktadır. Bu ümit verici ve muştulayıcı durum, müslüman halkları bir taraftan her zamankinden daha emin bir biçimde ideal bir geleceğe doğru sürüklemeli ve öte taraftan da edindiği ibret dersleri sayesinde her zamankinden daha uyanık bir halde tutmalıdır. Bu genel hitap hiç kuşkusuz din uleması, siyasi liderler, aydınlar ve gençliği başkalarına oranla daha da sorumlu kılmakta ve onlardan mücahede ve öncülük talep etmektedir. Kur’an-ı Kerim, canlı ve net olarak bizi muhatap kılmaktadır: "Siz (ey Müslümanlar) insanlar arasında çıkartılmış en hayırlı ümmetsiniz. Marufu (Allah'ın emirlerini) emredersiniz, münkeri (Allah'ın haramlarını)(Al-i İmran: 110) nehyedersiniz ve aynı zamanda Allah'a inanırsınız." Bu onur verici hitapda İslam ümmetinin beşeriyet için geldiği vurgulanmaktadır. Bu ümmetin ortaya çıkmasının hedefi, beşeriyetin hayrı ve kurtuluşudur. İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak ve Allah’a yılmaz bir azimle inanmak, büyük bir görevdir. Emperyalizmin şeytani kudretinin çengelinden milletlerin kurtarılmasından daha üstün bir iyilik olmadığı gibi, emperyalistlere bağımlılık ve hizmetten daha çirkin bir kötülük de yoktur. Bugün Filistin halkına ve Gazze’de muhasara altında bulunan insanlara yardım; Afganistan, Pakistan, Irak ve Keşmir’deki halklarla dert ortaklığı; Amerika ve siyonist rejimin düşmanlıkları karşısında direniş ve cihad; müslümanların dayanışmasını muhafaza ve bu dayanışmayı zedeleyen kirli eller ve uşak dillerle mücadele; tüm İslam topraklarında müslüman gençler arasında uyanış ve sorumluluk duygusunu yaymak ümmetin seçkinleri üzerindeki büyük bir görevdir. Görkemli Hacc manzarası, bu görevleri yerine getirebilmemiz için gerekli olan uygun ortamı bize göstermekte ve bizi daha fazla çabaya ve daha fazla eyleme çağırmaktadır. Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun… Seyyid Ali Huseyni Hamenei
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|