![]() |
#1 |
![]() Tağut; arapça bir kelime olup “tağa” (haddini aştı) kökünden türemiştir ve “haddini aşan mahluk” demektir. Azgın, sapık, kötülük ve sapıklık önderi, zorba, şeytan, put, puthane, kâhin, sihirbaz. Allah'ın hükümlerine sırt çeviren kişi ve kuruluşların tümü. Arapça "Teğa" kökünden türetilmiş olup kelimenin masdarı olan "Tuğyan" Allah Teâlâ'ya isyan etmek anlamına gelmektedir. Allah'ın indirdiği hükümlere muhalif olan ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad eden her varlık tağuttur.
Tağut, Allah (c.c)'a karşı isyan etmekle beraber O'nun kullarını kendisine kul edinmek gayretinde olandır. Bu ise şeytan, papaz, dinî veya siyasî lider veyahut da kral olabilir.Bu sebepten bir insanın hakiki mümin olabilmesi için tağutu reddetmesi gerekmektedir. Anlamının sınırları konusunda selefin görüşleri farklıdır. Hz. Ömer (r.a.) "Tağut şeytandır" demiştir. Cabir (r.a.), şeytan kılığındaki kahinlerdir, demiştir. Malik'e göre ise, tağut; Allah'tan başka ibadet edilen her şeydir. Bu görüşler, bazı tağut tipleri hakkında belirtilmiştir. Ancak, bütün çeşitlerine hasredilemez. İbn-i Kayyımın (r.h.) tağut hakkında söylediği en güzel sözdür: "Tağut, kulun haddini aşarak, ibadet ettiği, tabi olduğu, itaat ettiği her şeydir. Her kavmin tağutu, Allah ve Rasûlü'nü bırakarak, muhakeme olmak istedikleri, Allah'tan başkasına ibadet ettikleri, Allah'tan bir delil olmaksızın izinden gittikleri, Allah'a itaat etmeleri gereken yerde, itaat ettikleri şeydir. Bunlar dünyanın tağutlarıdır. Onları ve onlarla birlikte insanların durumunu düşündüğün zaman, çoğunun Allah'a ibadetten uzak ve tağutlara ibadet etmekte olduklarını, Peygambere (s.a.s.) itaattan uzak, tağut ve izleyicilerine itaat ettiklerim görürsün." Şer’i manası ise; Allah’ın koyduğu ölçüler dışında ölçüler koyan, insanı Allah’a ibadetten alıkoyan, Allah ve Rasulüne tabi olmayı engelleyendir. Bu insi ve cinni şeytan, nefis, hayvan, ağaç, para, taş, kadın, mezar olabileceği gibi; Allah’ın hükümleri dışında hükümler koyan zalim bir diktatör, halkın seçtiği seçkin bir zümre, bir meclis, bir grup bilim adamı veya Allah’ın kitabından kaynaklanmayan adet alışkanlık ve düşünce (ideoloji) de olabilir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: “Allah hüküm koymada kendisine ortak kabul etmez.” ( Kehf: 26 ) “Hüküm vermek yalnızca Allah’a aittir.”( Yusuf: 40 )
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|