AK Gençliğin Buluşma Noktası
Forum Köşe Yazarlığı Ak Parti Forum Köşe Yazarları buraya.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 03-03-2011, 12:12   #1
Kullanıcı Adı
Tuğrul Paşa
Standart Adalet,Kardeşlik ve Siyaset...
İslam tarihinde sıkça vurgu yapılan saygı ,muhabbet,sevmek gibi kelimelerle ifade edilen sevgi duygusu, insanlar arasındaki dayanışma ve kaynaşmasının en önemli faktörü ve dolayısıyla toplumsal hayatın kurulması ve kuvvetlendirilip inşa edilmesinin temel şartı olduğu için Kuran-ı Kerim'de ve hadislerde bütün müslümanların kardeş olduğu belirtilerek onlar arasında güçlü bir sevgi bağı kurulması öngörülmüştür…

Farabi derki; " bir ülkenin ferdlerini ve nesillerini bir araya getirip kaynaştıran en önemli gücün sevgi" olduğunu belirtir. Farabi’ye göre toplum muhabbet ve sevgiyle kaynaşır, adaletle yaşar. Sevgi ya doğal ve kendiliğinden olur (ana babanın evladını sevmesi gibi) ya da iradesi tam oturmuş kişilerde vuku bulur. Fıtrat olarak sevgi’ye ve muhabbete sahip olan ferd'ler baktığımızda; evvela ALLAH (c.c)'a iman olmak üzere insanların ortak inançlarda ve (adalet, doğruluk, dürüstlük, cömertlik, edep,ar, haya gibi) faziletlerde birleşmeleriyle mümkündür. Bu sebeple birbirini seven ülke insanları, kendilerinkiyle birlikte sevdikleri diğer insanların fayda ve mutluluklarını da düşünürler. Böylece aralarındaki birlik ve kaynaşma,muhabbet daha da artar. Buna karşılık birbirini sevmeyen ferdler, birbirinin menfaatini ve mutluluğunu da talep etmezler…

Gazali ise kardeşlik ve muhabbet mevzusunu daha derinlemesine ele alır ve şunları ifade eder yazıtlarında bolca…
" İnsan hususi olarak kendisini ve kendi mevcudiyetinin devamını sağlayan şeyleri, ikinci olarak da kendisine iyilik ve izzet-i ikramda bulunanları sever." Bu sebeple gerek Kuran'da gerekse hadislerde sevginin,muhabbetin gelişip olgunlaşıp çoğalması için insanların birbirlerine iyilik ve izzet-i ikramda bulunmaları emredilmiştir. Muhabbetin ulvi olarak en yüksek derecesi ise, bu tür "ben" merkezli anlayışı aşarak başkasını, ondaki iyilik, erdem, güzellik ve dusturluk gibi üstün nitelikler sebebiyle sevmektir. Bu şekilde insanda sevgi, maddi olanı sevmekle başlar, manevi olanı sevmekle gelişip en tepe noktaya ulaşır. En yüksek mertebede olan sevgi ise ALLAH sevgisi ve ALLAH için sevgidir. İslam’ın yüksek ahlakında "ALLAH için sevgi" ifadesi aynı zamanda karşılıksız sevgiyi ifade eder…

İnsanlar arasında temel esas olan muhabbet ve kardeşlik olduğuna göre, herhangi bir haklı sebebe dayanmaksızın herhangi x bir kimseye karşı düşmanlık duygusu besleyip düşmanca davranmanın İslam’ın yüksek ahlakının bize öğretileri ışığı penceresinden baktığımızda;bu davranış ve oluşumların asla onaylanamayacağı kadar açık ve net olduğunu da pekala görebilmekteyiz…

Bir Millet’te sevgi ve muhabbetin çoğalması için, Hak’kın,adaletin gerçekleşmesi ve haksız güç kullanımının ortadan kalkması ve huzurun tesis edilmesi ancak o toplumda yönetimin faziletli erdemli insanların elinde bulunmasıyla mümkün olur. Onun için Farabi, hakikatleri anlamakta bizlere yol gösterircesine izah etmek için şu anlamlı cümleyi ifade eder: " Faziletli erdemli insan vefat ettiği veya öldürüldüğü zaman insanlar ona ağlamasın; asıl onu kaybeden ülke halkına ağlasın!"

Şüphesiz, hem bireysel hem de iktisadi olarak soysal hayat açısından İslam'ın ideal ve örnek insanı Resul efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’dir. Mükemmel bir anlatım ve ikna kabiliyetine sahip olan Resul efendimiz, kısacık ömrü boyunca yalnızca gerçeği söylemiş,hakikatin yılmaz savunucusu olmuş ve söylediklerini harfiyen kendi fani hayatı boyunca da tatbik eylemiştir. O,yaratılmışların en hayırlısı ,yüceler yücesi mübarek insan daima tatlı dilli, güler yüzlü ve toleranslı olmuş; bununla beraber sözlerini saygı ve muhabbet ile dinletmeyi de başarmıştır…

Kibirlenmekten nefret eder yeni tabirle kendini büyük görme hastalığı olan narsist düşüncelerden tertemiz arınmış yüksek duygulara sahip olduğu gibi kibirle imanın bir kalpte birleşemeyeceğini bol bol ifade ederdi.Hiç kimseye karşı ululuk taslamadığı gibi hiçbir faniye de kutsiyet atfetmezdi. Amma velakin İslam düşmanları karşısında da asla ezilip küçülmediği gibi pısırık hiçbir politika yada eylemin içinde de olmazdı. Merkezi yada ferdi otoritesini sürdürmek için yapay ve zoraki tedbirlere başvurmaz;toplum meclislerinde boş bulduğu münasip bir yere otururdu…

Dalkavukluktan,riyakarlılıktan,ikiyüzlülükten nefret ederdi. Şahsına kutsiyet atfedilip (haşa) Tanrı gözüyle bakılmasına asla razı gelmezdi.Neticede kendisinin de bir beşer olduğunu, sadece ALLAH'ın korumasıyla olası oluşacak hata ve günahtan kurtulabileceğini hiçbir kaygıya kapılmadan samimiyetle söylerdi.Efendimiz (a.s)’in bizlere örnek olarak, erdemli örnek faziletlerinden biri de kendisini ferdi olarak kanunlar üstü görmemesidir…

Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’in birkaç ayet’inde Resul efendimizin, muhtemelen küçük insani yanılgıları sebebiyle nazikçe uyarılmıştır.Ki bu ayeti kerimeler onun bir Tanrı yada İlah gibi (haşa) tevdi edilmemesi gerektiğini göstermesi açısından da çok mühimdir. Lakin bundan daha ehemmiyetli olanda şudur; Peygamber efendimiz (a.s) bu ayetleri, en düşük bir komplekse yada ego’ya kapılmadan, büyük bir içtenlikle ümmetine okumuş, duyurmuş; daha ötesi bilumum sohbet ve namazlarda okunmasına özellikle izin vermiştir. Tarihte kendisini eleştiren sözleri/ayetleri okumayı ibadet sayacak kadar ahlakta ve fazilette yücelmiş efendimiz kadar erdem sahibi olan bir başka ferd yada birey yoktur. İşte bu sebepten dolayı o mübarek insan,bütün insanlığa örnek, alemlere rahmettir…

Önümüzde böyle eşsiz ve kusursuz bir destansı rehber Efendimiz (a.s) var iken, başka yapay rehberler aramakta asıl gayedeki hikmeti yok eder...
Malcolm X’in derin mana içeren şu cümlesini yeri gelmiş iken burada yazmak elzem oldu;"Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil. Ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil." Derin mana içeren bu deyiş’ten yola çıkarak şahsen aciz bir fani olarak yaptığım eleştirilerin de hakikati bulma yolunda bir yolculuk olarak algılanmasını isterim. Nitekim bu anlama yetisine müessir olmak üzere Hz. Peygamber (s.a.v), "Cihadın en üstünü, zalim hükümdar,haksız yönetici karşısında hakkı söyleyip adaleti savunmaktır" diyerek alenen buyurmuştur…

Saygıyla muhabbetle kalınız...

Kaynak: http://www.birlikteforum.com/forum/a...#ixzz1FWfZwb3z

 

Tuğrul Paşa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi