Atatürk 5 vakit namazında, abdestinde bir dindar olmadığı zaten aşikar. Bugün müslümanım diyen insanların belki de %80 - %85'i gibi bir müslüman.
Bizim inancımıza göre bir insan dinsiz olduğuna dair 99 belirti gösterse bile, 1 belirti için dinsiz diyemeyiz. Atatürk'ün bugüne kadar açık açık "ben dinsizim" diye bir açıklaması var mı? Yok. Şu yukarıda bize delil diye sunulan belgelerin hiçbirinde böyle bir içerik bulunmamakta. Lakin bu tarz bilgi ve belgeleri hemen her kişi için bulabilirsiniz.
Elimizin altında google var. Başbakanımızı bir aratın. Mason bile diyen var. Üstelik bunu kendince haklı belgelere dayandırmış. Din Kültürü kitaplarındaki hatalar öne sürülmüş. Yok efendim peygamberimizin resimleri basılmış, odasında masonluğun simgesi 7 başlı şamdan varmış falan filan...
Düşünün yaşıyoruz, görüyoruz, adamlar buna rağmen belge üretiyor. Atatürk gibi bir isim hakkında, dönemin şartları da düşünüldüğünde bu tip konular açılmasını normal karşılamak gerek.
Padişah düzeninde ne vardır? Padişah Allah'tan aldığı yetki ile halkını yönetir. O, Allah'ın dünyadaki gölgesidir. Bu nedenle halk padişahın kuludur. Padişah ailesinin kanı ise kutsaldır. Akıtılamaz.
Bu ve buna benzer, yukarıdan indiği düşünülen emirlerle, günümüzde bir ülke yönetilebilir mi? Bence yönetilemez. Atatürk'ün de sık sık bunu söylediğini görüyoruz. Peki bu tarz düşüncelerin, dinimizle bir ilgisi var mıdır? Yok. Peki Osmanlı hanedanı münafık mıydı?
Hocam dediklerinin büyük bir kısmına katılmak ile birlikte , bir bölümüne katılmıyorum..
Neden ?
Padişah düzeni Türkler'de İslamiyetten önce de bulunuyordu. Yalnız sıfat olarak bu şekilde geçmiyordu.
İlk çağ ve orta çağ'da kurulan Türk devletlerinde ki liderler ; Kül Tigin , Teoman , Mete Han , Attila , Çağrı Bey vb imparatorlar dediğin inanca sahiptiler. Kendilerini özel zannediyorlar ve yetkilerinin tanrı tarafından verildiğine inanıyordular. Fakat Osmanlı döneminde ise zaten İslam var olduğundan dolayı bu düşüncenin olması pek mümkün değil bana göre. Osmanlı padişahlarında halk padişahın kulu değil , padişah halkın kulu anlayışı hakimdir.
Piri Paşa'nın Yavuz Sultan Selim için sarf ettiği sözler bu gerçeği açıkça gözler önüne sermektedir ;
'' Kendilerini padişah bilmezlerdi. "Hak Teala'nın zavallı ve yoksul kullarının ve yeryüzündeki tüm kullarının güvenliğini korumak için görevlendirdiği değersiz biriyim" buyururlardı. ''