07-14-2011, 14:30 | #1 |
AB'ye uyarı: Rumları muhatap almayız, ilişkiler donar
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Kıbrıs gerilimi tırmanıyor. Ankara, 2012'nin ikinci yarısında Kıbrıs Rum Kesimi AB dönem başkanlığını üstlenmeden, Ada'da çözüm için referandum önerdi; ancak Rumlar ayak sürüyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ankara'da temaslarda bulunan AB'nin Genişleme Komiseri Stefan Füle'ye "Rum Kesimi dönem başkanlığını alırsa bu, AB ile ilişkilerimiz donar anlamına gelir." şeklinde sert bir uyarıda bulundu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın randevu vermediği Füle'yi AB Bakanı Egemen Bağış kabul etti. Ancak, Bağış da AB Komiseri'ni kapıda karşılamadı. AB'nin genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu üyesi Stefan Füle, dün Ankara'da temaslarda bulundu. Füle önce Bakan Davutoğlu, ardından AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış ile buluştu. Füle-Bağış ortak basın toplantısında konuştuğu sırada Davutoğlu'dan sert açıklamalar geldi. Ukrayna Dışişleri Bakanı Konstantin Grişçenko ile görüşmesinin ardından konuşan Davutoğlu, Rum Kesimi'nin Kıbrıs'taki müzakereleri geciktirerek, tek taraflı olarak AB dönem başkanlığını alması durumunda Türkiye-AB ilişkilerinin donma noktasına geleceğini kaydetti. Türk Bakan, "Bunu açık bir şekilde Sayın Füle'ye de söyledim. Biz Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin çözüm olmadan üstleneceği bir dönem başkanlığında Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin sürdürülebileceği kanaatinde değiliz." diye konuştu. "Bizim herhangi bir şekilde Güney Kıbrıs Rum yönetimi dönem başkanlığını muhatap almamız söz konusu değildir." diye devam eden Bakan, bu tıkanıklığı aşmanın tedbirlerinin şimdiden alınmasını istedi. Davutoğlu geçtiğimiz hafta KKTC'de yaptığı açıklamada müzakerelerin hızlandırılarak 2012 başında çözüm planının referanduma götürülmesini önermişti. FÜLE: REFERANDUM MÜMKÜN Stefan Füle ise 2012 başında bir referandumun mümkün olabileceğini söyledi. Füle, "Evet, Kıbrıs'ta referandum olabilir. Bu yıl sonunda Kıbrıs konusunda bir mutabakata varılması hedefleniyor." dedi. Ancak AB Komiseri Türkiye'nin limanlarını Rumlara açmasını öngören ek protokolün uygulamaya konulmasının AB müzakereleri açısından çok önemli olduğunu söyledi. Stefan Füle, TBMM'de BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş ile yaptığı görüşme sonrasında Davutoğlu'nun sözlerini değerlendirdi. Füle, "Bu tip yorumlar için doğru bir zaman olmadığını düşünüyorum. Çünkü içinde bulunduğumuz bu dönem, esasında Türkiye-AB ilişkilerine, reform sürecine, katılım müzakereleri sürecine yeni bir ivme kazandırmak için doğru bir zaman." dedi. Başmüzakereci Egemen Bağış da "Türkiye'nin iç politikasının da, güvenlik politikasının da, dış politikasının da mimarı şu anda Sayın Başbakanımızdır. Hangi konuda hangi adımı ne zaman atmamız gerektiğine, ne zaman atmamamız gerektiğine de Başbakanımız karar verir.'' şeklinde konuştu. Ankara, Füle üzerinden AB'ye 'dik duruş' mesajı yolladı. Başbakan Erdoğan, Füle'ye "yoğunluğunu" bahane göstererek randevu vermedi. Füle protokol olarak AB Bakanı'nın muhatabı olsa da Türk tarafı bugüne kadar AB yetkililerine en üst düzey de randevu veriyordu. Bakan Bağış da önceki görüşmelerin tersine Füle'yi kapıda karşılamadı. Bağış AB Komiseri'ni makam odasında karşıladı. Ankara bu tavrıyla Füle'nin şahsına değil, AB'ye mesaj verirken, AB'nin çifte standardına tepki gösterdi. 'Avrupa Parlamentosu'nda neden Türkçe tercüme yok?' KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Jerzy Buzek'e Türkçeyi neden resmî dil olarak kabul etmediklerini sordu. Eroğlu, "1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, Türk ve Rum ortaklığına dayalı bir cumhuriyettir. O cumhuriyetin anadili Türkçe ve Rumcaydı, ortak dili de İngilizceydi. Burada Rumca var ama Türkçe yok. 'Hem (Rumlar tarafından) işgal edilen bir cumhuriyeti buraya üye yapıyorsunuz, hiç olmazsa o cumhuriyetin anayasasında yazılanlara da bakın' diye bir imada bulunduk." dedi. VEDAT DENİZLİ BRÜKSEL ZAMAN
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|