AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 08-17-2011, 10:03   #1
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Thumbs up Kolay lokma / Ahmet Kekeç
Sen mazine sahip çıkarsan, ben de mazini hatırlatırım. Sen, “Biz 88 yıllık partiyiz, yetişkiniz... Çoluk çocukla uğraşamayız” dersen, ben de 88 yıllık icraatını, biriktirdiklerini ve yetişkin siyasetini hatırlatırım.

Sen, “Biz memleket için çok şey yaptık... Şans tanınsaydı daha da yapacaklarımız vardı” dersen, ben önce yaptıklarınızın küçük bir cüzünü oluşturan Takrir-i Sükûn Kanunu'nu, Varlık Vergisi'ni, İstiklal Mahkemesi uygulamalarını, sonra da “ana, ara, genel ve yerel seçimlerde” halk tarafından tanınan ama “kullanamadığınız” şansları hatırlatırım.

Sen, “Cumhuriyeti biz kurduk, demokrasiyi biz getirdik” dersen, ben de kurduğunuz cumhuriyetin ve getirdiğiniz demokrasinin niteliklerini hatırlatırım.

Sonra da hükmümü yapıştırırım: “CHP demokrasiyi getiren parti değil, bilakis demokrasiyi götüren partidir.”

Çünkü, CHP hüküm icra edinceye kadar, memlekette çok partili sistem vardı, resmi TKP'dan amele cemiyetine, Terakkipever'inden, hiçbir şekilde terakki fikriyatıyla kesişmemişine, her oluşum ve fırka, eşit şartlarda yarış imkanı bulabiliyordu.

CHP geldi, demokrasi gitti.

CHP, 1923'te götürdüğünü, utangaç bir biçimde de olsa, 1945'te yeniden getirdi ama getirdiği sisteme “gizli oy, açık tasnif” rezaletini ekleştirmeyi de ihmal etmedi.

Kemal Bey yakınmış, “Hep eski CHP'den vuruyorlar bizi...”
Hep eski CHP'den vuracaklardır.

Sonra da partisinin “Yurtta sulh, cihanda sulh” şeklinde özetlenebilecek dış politika anlayışını hatırlatmış.

Hatırlatmasına gerek yoktu...

Biliyoruz.

Çünkü CHP'nin bir dış politika anlayışı yoktur.

Bir iç politika anlayışı da yoktur.

Esasında CHP'nin bir “politikası” yoktur.

CHP görünüşte siyasal bir partidir ama politik bir yapı değildir.

Politizedir...

Politize olmuş bürokratların, kendilerini ifade edebildiği yegâne siyaset kanalıdır ve hin-i hacette lazım olur düşüncesiyle ayakta tutulmaktadır.

Çok mu ağır oldu?

Ben de ağır bir durumdayım.

Dün verdiğim kısmi “sağlık raporunu” değiştiriyorum:

Malum, “sağ kol ağrısı” diye özetlediğim ve beni sağlıklı bir şekilde beslenmekten, yazmaktan, okumaktan alıkoyan araz, basit bir doku zedelenmesi değil, ağır bir kas ve sinir sıkışmasıymış.

Filmler çekildi, derinlemesine tetkik yapıldı da, öyle anlaşıldı.

Son durum şudur:

Gövdemi, büyük bir eziyet çekmek pahasına ayakta tutabiliyorum; televizyonda, örneğin, dik bir görüntü verebiliyorum ama sağ kolumu fazla hareket ettiremiyorum. Klavyeye eğilemiyorum, arkaya doğru kaykılmadan araba kullanamıyorum, sağ yanıma yatamıyorum, uzun süre ayakta kalamıyorum.

Bu yazıyı (klavyeye eğilmek zorunda olduğum için) korkunç sırt ağrıları eşliğinde ancak tamamlayabildim.

Bu durumumda gücüm ancak Kemal Bey'e yetiyor.

Ben de “kolay lokmadır” ve “kolay yazı konusudur” diye ona yüklendim.

Bağışlasın.




Ahmet KEKEÇ / star

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi