![]() |
#1 |
![]() ![]() Aradan günler geçmesine rağmen Balyoz'cu Amiral Kadir Sağdıç'ın sözlerine cevap vermeyen ve karısını genç bir bayanla aldatan Can Dündar, şimdi de din düşmanlığına soyundu. ‘Korkutulan' Dündar diyet borcunu mu ödüyor? Aradan günler geçmesine rağmen Balyoz'cu Amiral Kadir Sağdıç'ın sözlerine cevap vermeyen ve karısını genç bir bayanla aldatan Can Dündar, şimdi de din düşmanlığına soyundu. ‘Korkutulan' Dündar diyet borcunu mu ödüyor? 18 yıllık karısını genç bir bayanla aldatan Milliyet yazarı Can Dündar, şimdi de din düşmanlığına soyundu. Eğitim müfredatından kaldırılan Milli Güvenlik dersi ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi arasında bağ kuran Dündar, çoğu din hocasının tartışan, sorgulayan, özgür düşünceli, demokrat bireyler yetiştirilmesine mani olduğunu ileri sürerek, okullardan din dersinin kaldırılmasını istedi. SEN BİZE ‘KUŞ'TAN HABER VER ALDATAN CAN! Aradan 11 gün geçmesine rağmen Balyoz sanığı Koramiral Kadir Sağdıç ile oğlu Sarp Sağdıç'ın kendisi hakkındaki sözlerine cevap vermeyen Can Dündar, din düşmanlığı yaparak darbecilere diyet borcunu mu ödüyor? TSK'da çöreklenen cunta ekibinin sesi haline gelen Milliyet yazarındaki ani değişimin sırrı Kadir Sağdıç'ın internete düşen ses kaydıyla deşifre olmuştu. Hasdal Cezaevi'ndeki görüşmede Sağdıç ailesi, Dündar'ın ‘kulağını çektiklerini' söylüyorlardı. Ses kaydındaki o bölüm şöyleydi: Kadir Sağdıç : Valla yaa. Can Dündar'da da bir şeyler var, ufak tefek de olsa... Oğlu Sarp Sağdıç : Evet, evet. O, yani biraz yanlışlık yapmıştı. Kuş… Kuş uçurduk! Hahahaha.. Kadir Sağdıç : İyi, iyi yapmışsınız. Yapanların eline sağlık, kimler yaptıysa… Can Dündar'ın bugünkü yazısı da şöyle: Din dersi de kaldırılsın o zaman Tabii talebenin çoğu, muhtemelen milli güvenlik dersi yerine kimya ya da fiziğin kaldırılmasını isterdi. Ne de olsa milli güvenlik, kolayından geçilen, tam notun neredeyse garanti olduğu, ortalamayı yükselten bir dersti. O açıdan kaldırılması, sınıflarda yeterince destek bulmamış olabilir. Lakin bir yandan da bazı disiplinli askerlerin elinde bu dersin bir militarizm tahsiline dönüştüğü sır değil. Dolayısıyla kararı alanları tebrik ederken milli güvenlik yerine mesela “sivil toplumun önemi” gibi bir dersi tercih ve tavsiye ederiz. Belki bu sayede okullarda “Hazır ol!”dan “Rahat”a geçeriz. * * * Yalnız mesele çocukları ideolojik eğitimden kurtarmak ise, sıradaki hedefin zorunlu din dersleri olması gerekmez mi? Şimdi bazı talebeler (beden eğitimi ve inkılap tarihini gündeme getirenlerden sonra), din derslerini işaret etmeme kızıp “Nee? Onu da mı? Hiç beleş geçeceğimiz ders kalmayacak mı?” diye kızıyor olabilir. Ancak zorunlu din dersinin, nicedir sorunlu din dersi halini aldığı da bir gerçek... Milli güvenlik dersi, sadece bir dönem Nazi Almanyası'nda ve Sovyetler Birliği'nde denenmiş. Din derslerinde de benzer bir durum var. Avrupa Konseyi'ne üye 47 ülkeden sadece 5'inde zorunlu din dersi... Çoğunda seçmeli... Bizde seçmeli olması da zor. Malum; “mahalle baskısı...” Bu devirde, din dersine girmeyen bir çocuğa pek iyi gözle bakılmayabilir. * * * Aslında din dersleri, sanıldığının aksine CHP'nin icadıdır. 1935-1948 arası okullarda din dersi yoktu. Biraz yaklaşan seçimlerin telaşı, biraz da irticaa karşı dini doğru öğretme kaygısıyla İnönü hükümeti, ilkokul 3. sınıftan itibaren din dersleri koydu. 12 Eylül'de bu derslerin zorunlu hale getirilmesiyle dinin tırmanışına biraz daha ivme kazandırıldı. “Din” derken elbette “İslam”ı kastediyoruz; bu derslerde dünya dinlerinin, farklı mezheplerin, değişik inançlara saygının öğretilmesini beklemek, milli güvenlik dersinden vicdani ret eğitimi beklemek kadar safdillik olurdu. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Alevilerin şikayeti üzerine din derslerinde Sünni İslam pratikleri öğretildiğini tescilledi ve “dersler çoğulcu, eleştirel, nesnel bir nitelik taşımıyor” dedi. Bu karardan sonra din dersi kitaplarında bazı tadilatlar yapıldı; ama şikayetler dinmedi. * * * Diyorlar ki: “Milli güvenlik dersleri, hedeflenen demokratik eğitim ile çelişiyordu.” Doğru... Ama ne yazık ki çoğu zaman din dersleri de modern biyoloji eğitimiyle çelişiyor. Bu müfredat ve onu uygulayan çoğu din hocası, tartışan, sorgulayan, özgür düşünceli, demokrat bireyler yetiştirilmesine mani oluyor. Hıristiyan ve Musevi çocukların din derslerinden muaf tutulması, ayrımcılığı okullara sokuyor. Zaten “zorunlu” ifadesi, “Dinde zorlama olmaz” hükmüyle çelişiyor. Mademki, 12 Eylül'ün izlerini silmeye çalışıyoruz, onun en ünlü eserlerinden “zorunlu din dersleri”ni de silinecek izler listesine katmamız gerekmez mi?
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|