AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-21-2012, 21:24   #1
Kullanıcı Adı
werret
Standart Kudüs’e giden yol Şam’dan geçer

Kudüs’e giden yol Şam’dan geçer

Arap baharı konusunda tartışmalar devam ediyor. Herkes yaşanan sürece kendi penceresinden bakıyor.

Bir kesim baharın bölge halklarına yarayacağını söylüyor. Diğer kesim ise olaylarda Amerika ve İsrail’in gölgesini arıyor.

Hamas’ın lideri Halid Meşal geçen hafta Türkiye’deydi. Hükümet yetkilileriyle bir dizi görüşme yaptı. Daha sonra İstanbul’da basının karşısına çıktı.

En çok dikkatimi çeken sözü Arap baharına dair olanıydı. Meşal, “Arap baharı ümmetin ayağa kalkmasıdır” dedi.

Bundan önce de İsmail Haniye gibi pek çok üst düzey Hamas mensubu Arap baharından övgüyle söz etmişti.

Halid Meşal Arap baharını açıklarken ülke ayrımı yapmadı. Süreci genel olarak değerlendirdi. Dolayısıyla Mısır’la Tunus’u, Libya ile Yemen’i, Bahreyn’le Suriye’yi beraber zikretti.

Hizbullah Suriye konusunda çocuk katili Beşşar Esed’i savunarak tüm saygınlığını tek kalemde yitirmişti.

Ancak Hamas doğru tarafta yer aldı. Şam’daki bürosunu fiilen kapatarak halkların safında durmayı tercih etti.

Filistin’in seçilmiş iradesi Hamas’ın tavrı ortadayken Arap baharını Amerika ve İsrail’le açıklamanın mantıklı bir izahı olamaz.

Mantık arayanlar ise geçmişte olduğu gibi diktatörlerle birlikte kaybetmeye devam ederler.

Beşşar sen busun

18 Mart’ta Türkiye’nin 30 ilinde Suriye halkına destek için mitingler yapıldı. İstanbul’daki eylem Beyazıt Meydanındaydı.

Daha önce birkaç Suriye eylemine daha iştirak etmiştim. Ancak ilk kez bu kadar kalabalık gördüm.

Pek çok sivil toplum kuruluşu eylemdeydi. Suriye halkına destek amaçlı konuşmalar yapıldı. Yetkililer göreve çağrıldı.

Bu tarz eylemlerin kardeşlerimize moral olacağını düşünürüm. Bir kişinin alanda fazladan görünmesi toplumsal destek açısından önemlidir. Yalnız 18 Mart günü farklı duygular içindeydim.

Suriye’de halk ayaklanması başlayalı bir yıl oldu. Pek çok ülke büyükelçiliğini kapattı. 70’ten fazla ülke Suriye Milli Konseyi’ni Suriye’nin meşru temsilcisi olarak tanıdı.

Peki bunlar yeterli mi? Cevap için Beşşar Esed’in Birleşmiş Milletler özel temsilcisi Kofi Annan’a gönderdiği mektuba bakmak yeterli!

Esed mektubunda ülkede şiddetin sona ermesi için önce muhaliflerin silah bırakmasını talep ediyor.

Halbuki Dera’da başlayan ve tüm ülkeye yayılan barışçıl gösterilere silahla müdahale eden Beşşar Esed.

Protesto gösterilerinde şehit edilenlerin cenaze törenlerine kurşun yağdıran Beşşar Esed.

Şehirleri kuşatıp tank atışlarıyla yerle bir eden Beşşar Esed.

Şu ana kadar Suriye’de 795 çocuğu katleden Beşşar Esed.

Yazmaktan haya ediyorum ama, kadınları cezaevlerine toplayıp tecavüz ettiren Beşşar Esed.

Aynı Esed şimdi kalkıp, zaten ellerinde doğru dürüst silah olmayan muhaliflerden ateşkes istiyor.

Özet geçtiklerim

- Gazeteci arkadaşlarımız Adem Özköse ve Hamit Coşkun’dan hala bir haber yok. Adem Özköse Suriye’ye gitmeden önce beni aramıştı. “Selman, uzun bir yolculuğa çıkıyorum, bana çok dua et” demişti. Hakikaten yolculukları uzadı. Ancak sağ olduklarına dair güçlü belirtiler var. Gözlerimiz yollarda, kalbimiz duada arkadaşlarımızı beklemeye devam ediyoruz.

- Kapı komşunuzun her gün bir cinayet işlediğini düşünün. Silah seslerini duyuyorsunuz. Katilin elindeki insanların güvenliğini düşünmeseniz dahi kendi güvenliğiniz için ya olaya bizzat müdahale edersiniz ya da polisi ararsınız. Bugün komşumuz Suriye’de benzer bir durum yaşanıyor. Zalim Baas yönetimi masum halkı sıkıştırmış, her gün katlediyor. Peki biz ne yapıyoruz? “Aman biz karışmayalım” diyoruz. Yakında “Yurtta sulh cihanda sulh” demeye başlarsak şaşırmayacağım.

- Suriye sınırına tampon bölge açılması iyiden iyiye konuşulmaya başlandı. Tampon bölge açılırsa Suriye ordusundan büyük kopmalar yaşanabilir. Bu da Baas rejiminin kısa sürede çökmesi anlamına gelir.

- Beyazıt Meydanı’nda binlerce Suriye dostuyla birlikte “Yallah Erhal Ya Beşşar” marşını söylemek nasip oldu. Marşın özelliği belli bir tempoyla söylenmesi. Bu tempoya ayak uydurmak için el çırptık ve pek çok yaşlı amca tarafından yadırgandık. Ama değdi.

Selman Maltaş - 21 Mart 2012 - Milat

http://www.milatgazetesi.com/2012/03...0%99dan-gecer/

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi