![]() |
#1 |
![]() Tuhaf sessizlik
Doğu Akdeniz'de büyük hesaplaşma çok yakın. Doğu Akdeniz'de Suriye merkezli tansiyon çözümsüz hale gelirken, oluk oluk kan akarken, herkes daha büyük hesaplaşmaya hazırlanıyorken hemen güneyimizde, yine Doğu Akdeniz'de, Türkiye'nin geleceğinde kritik rol oynayacak bir bölgede derin endişeler duymamız gereken gelişmeler oluyor. İsrail ve Rum Yönetimi arasındaki stratejik ortaklık, Türkiye'nin güvenlik stratejilerine ağır darbe vuracak noktaya geldi. Artık İsrail savaş uçakları Kıbrıs üzerinde uçuyor, Türkiye hava sahasının kıyılarında dolaşıyor, yer yer ihlaller yapıyor, İsrail savaş gemileri Meis adasına kadar geliyor, burnumuzun dibinde ciddi şeyler oluyor. Garip bir sessizlik bu. Ege adaları İsrail füzeleriyle donatıldığı zaman, Kıbrıs İsrail için bir garnizon devlete, askeri üsse dönüştüğü zaman ne diyeceğiz, merak ediyorum. İsrail nükleer denizaltıları Doğu Akdeniz'in en caydırıcı unsuru haline geldi. Dikkat ederseniz, Suriye meselesi de, İsrail tazyikleri de, bölgedeki doğalgaz paylaşımı da hararetli bir geleceği davet ediyor. Bütün bunlar ve daha bir çok gelişmenin merkezinde olan tek ülke Türkiye. İran'dan Akdeniz'e uzanan dayanışma hattı da, Suriye'nin geleceğine kimlerin hükmedeceği de, Rusya'nın bölgedeki varoluş mücadelesinin de, İsrail'in Türkiye karşıtı cephe projesinin de en fazla etkileyeceği ülke Türkiye. Bunlar, kolay üstesinden gelinebilir şeyler değil. Doğu Akdeniz; çevresindeki her ülkenin güvenlik stratejilerini de, dış politikasını da, ekonomisini de, siyasi aklını da rehin alacak bir kriz bölgesi olarak öne çıkıyor. İbrahim Karagül / Yeni Şafak (İlgili kısım) http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=262742
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Başımıza bela çıkmasın...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Bugün Tsk tarafından yapılan açıklama da düşürülen uçağımız da herhangi bir patlayıcı (füze,uçaksavar vs.) mühimmat izine rastlanılmadığı söylendi buda uçağın uydu yoluyla düşürülme ihtimalini çok kuvvetlendiriyor..
Bunun ülkemizi savaşa çekmek isteyen güçlerin oyunu olduğunu düşünüyorduk artık bu konuda eminiz.. Bazı uzman geçinenler Suriye ateş açınca pilotların korkup uçağı düşürdüğünü söylemiş pilotlarımızın bu kadar acemi olduğunu düşünmüyorum.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() 19 gün geçti bir uçağımız düştü 2 pilotumuz şehid biz hala uçağın neden düştüğünü çözemedik..
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Uçak bulmacasında eksik parça
Haftalar önce tepemizden geçen füzeyi ufo sandık. Peki uçağımızı düşüren 'füzeyi', ne sandık? iyibilgi özel ![]() "Üzerimizden aşırılan, nükleer kapasitesi bulunan füze, "UFO sandık" denilerek üzerinde hiç durulmadan geçiştiriliyor, parçalar birleştirilmeyip bir mesaj çıkarılmıyorsa...Herhalde Ruslar'ın, Amerikalılar'ın, Çinliler'in, İsrailliler'in, Suriyeliler'in ve etrafımızdaki herkesin zihni bozuluyor olsa gerek... " Nedret Bey'in bahsettiği zihin bozukluğu bugün itibariyle adeta yeni bir boyuta geçti. Genelkurmay Suriye tarafından düşürülen Türk uçağıyla ilgili olarak ''Enkaz üzerinde inceleme sürüyor. Uçak enkazı üzerinde petrol türevi herhangi bir yangın başlatıcı maddeye rastlanmadı'' açıklaması yaptı. Bu teknik açıklamanın ne anlama geldiğini Hürriyet gazetesinden Zeynep Gürcanlı NATO'da görev almış Emekli Tuğgeneral Ali Er'e sordu. Er bunun "Uçak düşürülmedi, kaza sonucu düştü" olarak algılanabileceğini iddia etti. Belli ki uçağımızın nasıl veya neden düştüğü uzun bir süre anlaşılamayacak. Öyle ki enkazı ineceleyen Natilius adlı geminin kameraları tam da bu açıklama öncesinde bozuluyorsa, bu iş sanıldığından daha kompleks bir süreci içeriyor. Ancak şurası belli ki resmi makamlar, teknolojik yetersizlik yüzünden bir süre daha bu konuda aydınlatıcı açıklama yapamayacak. Üstüne üstlük TSK'nın yapmış olduğu açıklamada geçen "Suriye resmi makamlarınca kendileri tarafından düşürüldüğü iddia edilen" cümlesi, olayı yeni bir boyuta taşıyor. Oysa aslında cevap çok daha basit olabilir. Bakış açısını değiştirmek, farklı açılardan yaklaşmak gerek. Örneğin Kimse şu ihtimali düşünmüyor: Ya uçağımız konvansiyonel bir silah ile vurulmadıysa? Ne füze, ne de uçaksavar değilse, uçağımızı düşüren şey. Başka bir teknoloji ile vurulmuşsa? Uçakla ilgili ilk günlerde ortaya MHP milletvekili Sinan Oğan tarafından önemli bir iddia ortaya atılmıştı: "Suriye'ye keşif uçuşuna giden bir uşağımızın Radar ve telsiz sistemi nasıl bozulmuş? Bu kadar tesadüf inandırıcı mı?" Bu silahın söz konusu etkilerinden biri de, bu bozulma olabilir mi? Bu savı destekleyecek tuhaf bir sessizlik söz konusu. Bugünkü Hürriyet'in manşetinde yer alan Amerikalı 'üst düzey dışişleri bakanlığı yetkilisi'nin açık açık biliyoruz ama konuşmayacağız demesini hatırlayın: "Amerikan Yönetimi’nde görev alan ve bilmesi gereken kişiler detayları biliyor. Ancak biz, tartışılan konularda hiçbir detayı açıklamayacağız." İlişkilerimizin en güçlü olduğu dönemde, stratejik/model ortağımız neden bu bilgiyi paylaşmıyor? Belki de sadece kendi anladıkları ve şimdilik açık etmek istemedikleri bir teknoloji ile uçağımız düşürülmüş olabilir. Varsayalım ki, bu hipotezimiz doğru. O zaman söz konusu teknolojinin sahibi kim? http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=263002 |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Haarp projesi ile elektromanyetik enerji yayarak yönlendirme ile uçağımız düşürülmüş olmasın.
Sonuçta kontrolünü kaybedip düşen uçak suya o şiddetle çakıldığında parçalara ayrılabilir. Bence kesin sonuç açıklan(a)mayıp üstü örtülecek ve gizli kalacaktır demedi demeyin. Veya göz boyama bir sonuç açıklanıp unutulması sağlanacaktır. Aynı rosswel'daki ufo olayının hala nasıl gizemini koruduğu gibi... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|