Darbe sevicilere tokat gibi cevap! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Necip Fazıl** · 10-28-2012, 14:38

12 Eylül askerî darbesinin estirdiği rüzgârı bizzat soluduğunu anlatan Bakan Ergün'den darbe yargılamalarına ilişkin önemli açıklamalar...

Darbelerle ilgili süreci değerlendiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Konunun ‘bir insanlık dramı var' gibi yansıtıldığına dikkat çekerek, “Başarılı olsalardı, kaç milyon insan mağdur edilecek, kaç ocak sönecekti?” dedi.

Dün Zaman'a açıklamalarda bulunan Bakan Ergün konuşmasında, “Darbeyi yapabilenler, yüz binlerin hayatını kararttı. Bunlar başaramadı ve yakalandı. Şimdi yargılanıyorlar. Çok ağır ceza alan da, hiç almayan da olabilir. Planlayan, icra edenle patates soyan aynı olmayacaktır. Hepsi yargılama esnasında ortaya çıkacak.” ifadelerine yer verdi.

Yargı süreçleriyle ilgili tartışmalara değinen Ergün, Yargılananlardan bazılarının hastalığının çıkmasını, yakınlarını kaybetmesini ‘üzücü hadiseler' olarak aktardı. Ancak, teşebbüs halindeyken yargılananlar olmasına karşın konunun ‘bir insanlık dramı var' gibi yansıtılmaya çalışıldığına dikkat çekti: “Başarılı olsalardı kaç milyon insan mağdur edilecek, kaç ocak sönecekti? Darbeyi yapabilenler, yüz binlerin hayatını kararttı. Bunlar başaramadı ve yakalandı. Şimdi yargılanıyorlar.”

Nihat Ergün, yaşananlardan dersler çıkarılması gerektiğini de hatırlatarak “Darbe yapanlar, yapmak isteyenler, ‘darbe yapılsa da istifade etsek' diyenler, bunun ne kadar yanlış olduğunu bugün artık net olarak görmeliler. 30 yıl sonra da olsa yapılanın hesabı soruluyor. Bugün böyle bir şey kimsenin aklından geçmez. Geçirirse de, ‘Benim aklımdan bir zorum mu var?' diye düşünmesi lazım.” Dedi.

"BİR ASKER ODAMA GİRDİ"

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 12 Eylül askerî darbesinin estirdiği rüzgarı bizzat soluduğunu anlatıyor. Askerlerin evlerini aradığı anı ise unutmuyor: “Bir asker, odama girdi. Siyasî kitapları ve sloganları gördü. Gözünün içinin güldüğünü hissettim. ‘Bir şey yok' dedi. ‘Var' deseydi muhtemelen alıp götüreceklerdi. Kitaplar suç unsuru olacaktı. Ne kadar hapiste kalacaktım belli değildi.”

Habervaktim

10-28-2012, 14:38	#1
Kullanıcı Adı Necip Fazıl	Darbe sevicilere tokat gibi cevap! 12 Eylül askerî darbesinin estirdiği rüzgârı bizzat soluduğunu anlatan Bakan Ergün'den darbe yargılamalarına ilişkin önemli açıklamalar... Darbelerle ilgili süreci değerlendiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Konunun ‘bir insanlık dramı var' gibi yansıtıldığına dikkat çekerek, “Başarılı olsalardı, kaç milyon insan mağdur edilecek, kaç ocak sönecekti?” dedi. Dün Zaman'a açıklamalarda bulunan Bakan Ergün konuşmasında, “Darbeyi yapabilenler, yüz binlerin hayatını kararttı. Bunlar başaramadı ve yakalandı. Şimdi yargılanıyorlar. Çok ağır ceza alan da, hiç almayan da olabilir. Planlayan, icra edenle patates soyan aynı olmayacaktır. Hepsi yargılama esnasında ortaya çıkacak.” ifadelerine yer verdi. Yargı süreçleriyle ilgili tartışmalara değinen Ergün, Yargılananlardan bazılarının hastalığının çıkmasını, yakınlarını kaybetmesini ‘üzücü hadiseler' olarak aktardı. Ancak, teşebbüs halindeyken yargılananlar olmasına karşın konunun ‘bir insanlık dramı var' gibi yansıtılmaya çalışıldığına dikkat çekti: “Başarılı olsalardı kaç milyon insan mağdur edilecek, kaç ocak sönecekti? Darbeyi yapabilenler, yüz binlerin hayatını kararttı. Bunlar başaramadı ve yakalandı. Şimdi yargılanıyorlar.” Nihat Ergün, yaşananlardan dersler çıkarılması gerektiğini de hatırlatarak “Darbe yapanlar, yapmak isteyenler, ‘darbe yapılsa da istifade etsek' diyenler, bunun ne kadar yanlış olduğunu bugün artık net olarak görmeliler. 30 yıl sonra da olsa yapılanın hesabı soruluyor. Bugün böyle bir şey kimsenin aklından geçmez. Geçirirse de, ‘Benim aklımdan bir zorum mu var?' diye düşünmesi lazım.” Dedi. "BİR ASKER ODAMA GİRDİ" Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 12 Eylül askerî darbesinin estirdiği rüzgarı bizzat soluduğunu anlatıyor. Askerlerin evlerini aradığı anı ise unutmuyor: “Bir asker, odama girdi. Siyasî kitapları ve sloganları gördü. Gözünün içinin güldüğünü hissettim. ‘Bir şey yok' dedi. ‘Var' deseydi muhtemelen alıp götüreceklerdi. Kitaplar suç unsuru olacaktı. Ne kadar hapiste kalacaktım belli değildi.” Habervaktim

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)