AK Gençliğin Buluşma Noktası
AK Parti Haberler - AK Parti Duyurular AK Parti Haberleri, AK Parti Duyuruları, AK faaliyetler ile ilgili tüm haberleri burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-03-2012, 16:22   #1
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Lightbulb Her şey 10 yıl önce bugün başladı...



Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) iktidar serüveni, 10 yıl önce bugün başladı. Siyasi yaşama henüz yeni adım atmıştı. Kuruluşunun üzerinden 15 ay bile geçmemişti ki, ilk girdiği seçimden iktidar olarak çıktı. Ve, 3 Kasım 2002’de başlayan iktidar serüveni, her seçimde oylarını arttırarak bugünlere kadar geldi. AK Parti’yi yakından izleyen gazeteci Turan YILMAZ bu süreci yazdı:


Aslında herşey, “Milli Görüş” hareketinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan son partisi Fazilet Partisi’yle (FP) başladı.


Merve Kavakçı’nın Meclis’te türbanıyla yemin etmek istemesiyle yaşanan yakın tarihin en önemli kriziyle tarihe geçen FP, aslında AK Parti’nin de ilk nüvesini oluşturdu.


Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 7 Mayıs 1999 tarihinde FP için kapatma davası açarken, ileride AK Parti’ye dönüşecek “yenilikçi hareket” ise hareketin lideri Necmettin Erbakan’a karşı iktidar bayrağını açmıştı.


Bir yıl sonra, 14 Mayıs 2000 tarihindeki kongre, “yenilikçiler-gelenekçiler” mücadelesine sahne oluyordu. Yenilikçilerin adayı Abdullah Gül, gelenekçilerin adayı Recai Kutan karşısında 521’e karşı 633 oyla kongreyi kaybetti.


Milli Görüş gömleği çıkarıldı - “Milli Görüş” tarihinde bir ilke sahne olan bu ateşli kongre süreci yolları ayırdı. Anayasa Mahkemesi, 22 Haziran 2001’de FP’yi kapattığında, gelenekçiler, bir ay sonra, 20 Temmuz 2001’de kurdukları Saadet Partisi’nde (SP) bir araya gelirken, Tayyip Erdoğan ile birlikte hareket eden ve Gül ile birlikte Bülent Arınç ve Abbüllatif Şener’in başını çektiği yenilikçiler ise SP’den uzak durdular.


Yenilikçiler de bir ay sonra, 14 Ağustos 2001’de, “Milli Görüş gömleğini çıkardık” diyerek yola çıkan Erdoğan’ın liderliğinde kendi partilerini kurdular. Ve, AK Parti’nin de hikayesi başlamış oldu.


İlk tohumlar cezaevinde atıldıYenilikçi hareketin ortaya çıkış sürecinde, Erdoğan ise “şiir davası” ile uğraşıyordu. 12 Aralık 1997’de Siirt’te okuduğu “minareler süngü, kubbeler miğfer...” şiiri nedeniyle hakkında açılan davadan mahkumiyet alıp İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine son verilen Erdoğan, Pınarhisar cezaevinde 4 ay yatıp çıkmıştı. Zaten bu sürecin ilk tohumları da cezaevi görüşmeleri sırasında atılmıştı.


İlk seçiminde YSK engeline takıldıAK Parti’nin kurulduğu o günlerde Türkiye ise, siyasetin geleceğini şekillendiren ünlü 2001 krizini yaşıyordu. İşte bu kriz günlerinde siyasi yaşama ilk adımını atan AK Parti de ilk seçimine, Kemal Derviş’in uyguladığı ekonomik programla krizin yaralarını sarmaya çalıştığı bir dönemde, 3 Kasım 2002’de girdi. Erdoğan, genel başkan olarak katıldığı bu ilk seçiminde İstanbul’dan milletvekili adayı oldu.


Ancak adaylığı, hakkındaki mahkumiyet kararı nedeniyle YSK engeline takılınca, Türkiye de, sonraki yıllarda iş ve siyaset dünyasının “Kemal Abi’si” Kemal Unakıtan ile tanışmış oldu. Çünkü, adaylığı YSK’dan dönen Erdoğan yerine Unakıtan’ı aday gösterdi.


İlk hükümeti Abdullah Gül kurduYSK’nın Erdoğan ile ilgili kararı, AK Parti’de çift başlı bir yönetim modelini ortaya çıkardı.


AK Parti bu ilk seçiminden, yüzde 34 oyla çıkardığı 363 milletvekiliyle tek başına iktidar olarak çıkarken, hükümetin başında Başbakan olarak Abdulah Gül, partinin başında ise Genel Başkan olarak Erdoğan yer aldı.


AK Parti’nin 58 numaralı ilk hükümetini 11 Kasım 2002’de Gül kurdu. Hükümet öncelikli gündem maddelerinden birini AB’ye tam üyelik süreci olarak oluştururken, Erdoğan da o tarihteki bütün AB üyesi ülkeleri kapsayan uzun AB turuna çıktı.


Gül başkanlığındaki hükümet, 2003 Mart ayına kadar sürdü. CHP’nin Meclis’te sağladığı destekle, önce Erdoğan’ın siyasi yasağı kaldırıldı. Yasağı kalkan Erdoğan için Başbakanlık yolunu ise AK Parti’nin 3 milletvekili çıkardığı Siirt’te seçimin iptaline uzanan “seçim usulsüzlüğü” açtı.


Siirt’te yenilen seçimde aday olan Erdoğan, 9 Mart 2003’de yapılan seçimde yüzde 85 gibi rekor bir oyla 22. dönem milletvekili olarak parlamentoya girdi. Erdoğan, 15 Mart 2003’de de 59. AK Parti hükümetini kurarak, Başbakanlık koltuğuna oturdu.


Ve, AB sürecine yönelik reform paketleri, paradan 6 sıfırın atılması, duble yollar, TOKİ evleri gibi heyecan verici projelerle de hızlı bir başlangıç yaptı. Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin insiyatif alan Erdoğan, bu konuda KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile karşı karşıya gelmekten de çekinmedi.


Siyaseti “balkon konuşması” ile tanıştırdıErdoğan’ın bu ilk seçim zaferinin ardından, Balgat semtindeki parti genel merkezinin balkonuna çıkarak vatandaşlara yaptığı konuşma, siyasi literatüre “balkon konuşması” kavramını kazandırdı.


Erdoğan, aynı şekilde 2007 ve 2011 seçim zaferlerinin ardından da yine balkon konuşmaları yaptı. Bu iki konuşmanın yapıldığı yer ise Söğütözü’nde inşa ettirdiği yeni ve görkemli parti genel merkezinin balkonuydu. Erdoğan’ın, yeni anayasa vaadiyle öne çıkan üçüncü balkon konuşması özellikle, rakiplerinden “helallik” istemesiyle de dikkat çekti.


Bugün hesaplaşma değil helalleşme günüdür” diyen Erdoğan’ın şu sözleri dikkat çekti: “Kampanya sürecinde istemeden kalbini kırdığımız üzdüğümüz kardeşlerimiz varsa hepsinden helallik diliyorum. Kampanya sürecinde yaşananlar, söylenenler, yanlış anlamaların, incitici kelamın meydanlarda kalmasını diliyorum. İstemeden incittiğimiz siyasiler varsa onlardan da helallik istiyorum. Ben aziz milletimize, tüm siyasi partilere hakkımı, hakkımızı helal ediyorum.”


12 Eylül’de Anayasa referandumu Erdoğan, ikinci seçimini 22 Temmuz 2007’de yaşadı. Yüzde 46 oyla büyük bir zafer kazanan Erdoğan, 29 Ağustos 2007’de kendisinin ikinci, Türkiye’nin ise 60. hükümetini kurdu. Bu döneme damgasını vuran ise 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan ve özellikle yargıya yönelik düzenlemeleriyle önümüzdeki döneme de damgasını vuran Anayasa değişikliklerine ilişkin referandum oldu.


Erdoğan, Anayasa değişiklik paketini referandumdan yüzde 58’lik kabul oyuyla çıkardı. Bu Anayasa değişiklikleri Ergenekon ve Balyoz davaları ile 28 Şubat soruşturması gibi ağırlıklı olarak muvazzaf ve emekli askerleri hedef alan yargı süreçlerinin de en önemli alt yapısını oluşturdu.


Bu döneme damgasını vuran en önemli olay ise Kürt sorununun çözümüne yönelik geliştirilen “Demokratik Açılım” süreci oldu. 2009 Ağustos’unda dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Ankara’daki Polis Akademisi’nden startını verdiği süreç büyük yankı uyandırdı.


AK Parti’nin en çok tartışılan icraatlarının başında gelen bu süreç en büyük darbeyi ise önce Mahmur ve Kandil’den Türkiye’ye giriş yapan 34 kişilik PKK’lı grubun muhalefeti ayağa kaldıran Habur’daki karşılanması vurdu.


Aralık ayında ise önce PKK’nın Tokat Reşediye ilçesinde gerçekleştirdiği ve 7 askerin şehit olduğu saldırı, hemen ardından da Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatarak, Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un da aralarında bulunduğu bir çok isme siyasi yasak getirmesi süreci iyice zora soktu. Zaten sonrasında da, “Mili Birlik ve Beraberlik Projesi” adını alan süreç eski heyecanını bir daha yakalayamadı.


Cumhurbaşkanı mı başkan mı olacakErdoğan, iktidardaki son zaferini ise geçen yıl, 12 Haziran’da elde etti. Yüzde 49’luk oy oranıyla üçüncü kez iktidar koltuğuna oturdu. Erdoğan, 6 Temmuz 2011’de 61. hükümeti kurdu. Ancak bu süreç, iki yıl önceki kongrede parti tüzüğüne koyduğu genel başkan ve milletvekili seçimini sınırlayan hüküm nedeniyle Erdoğan için yeni bir dönemin de başlangıcı oldu.


Çünkü, bu tüzük kuralına göre bir çok arkadaşı gibi kendisi de 12 Haziran’da son kez milletvekili seçildi. Kısa süre önce yapılan parti kongresinde de yine son kez genel başkan seçildi. 2014’de ilk kez halk tarafından seçilecek Cumhurbaşkanlığına aday olmasına kesin gözüyle bakılan Erdoğan bu konuda farklı tartışmaları da başlattı.


Önce “Başkanlık” sistemini, ardından da “Partili Cumhurbaşkanı” kavramlarını tartışmaya açtı. İşte Erdoğan, iktidarının bugünkü 10. yıldönümünde, bir yandan siyasi geleceğine yönelik bütün bu tartışmalarla, bir yandan da Suriye krizinden tırmanan PKK terörüne kadar içeride ve dışarıdaki sıkıntılı gündemiyle meşgul görünüyor.


Haber7

 


Konu Necip Fazıl tarafından (11-03-2012 Saat 16:24 ) değiştirilmiştir..
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-03-2012, 16:30   #2
Kullanıcı Adı
ak sevda
Standart
Ve sonuç Kalplari çalan Hırsız bir başbakan
Bize böyle bir başbakanı nasip ettiği için Ne kadar şükretsek azdır
ak sevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi