AK Gençliğin Buluşma Noktası


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-05-2012, 01:19   #1
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Exclamation Milli Gazete & Sözcü!... / Ben fark göremedim!!!


10 yıllık hüsran

Bugün AKP'nin iktidara gelişinin 10. yıl dönümü. 10 yıllık AKP iktidarında her şeyden öte milli-manevi değerlerimiz büyük yara aldı. Zinanın suç olmaktan çıkarılmasıyla başlayan süreçte, domuz diğer canlı hayvanlar kapsamında tutuldu. Benzinde kırılan rekor fiyat, "Teğet geçti" denilen ekonomik krizin ardından yapılan zamlar ve uygulamaya sokulan yeni vergiler, dudak uçuklatan seviyelere ulaştı. Dış politika da duvara toslayan AKP iktidarı, bütün komşularımızla kanlı bıçaklı hale geldi. Çıkarılan yasalarla vatan toprakları yabancılara satıldı, mili kurumlar özelleştirildi. AKP, 10 yıllık iktidarında halkın hesabına değil, faizci tefeci küresel güçlere çalıştı. 10 yıllık dönemde en çok kazanan bankalar oldu, milyarderlerin sayısı arttı.

AKP'nin 10 yıllık iktidarında her geçen gün rekor üstüne rekor kırılıyor. Bununla birlikte milli-manevi duygularımızın birçoğu yok ediliyor. Zinanın suç olmaktan çıkarılmasıyla başlayan süreçte, domuz diğer canlı hayvanlar kapsamında tutuldu. Benzinde kırılan rekor fiyat, çocuk istismarlarındaki artışlar, teğet geçti denilen ekonomik krizin ardından yapılan zamlar ve uygulamaya sokulan yeni vergiler, dudak uçuklatan seviyelere ulaştı. Çıkarılan yasalarla vatan toprakları yabancılara satıldı, mili kurumlar özelleştirildi. Kaybeden hep Türkiye oldu.
AB için zina suç olmaktan çıkarıldı

AKP'nin iktidara geldiği 2002'den itibaren suç oranlarında ciddi artışlar meydana geldi. AB uyum yasaları çerçevesinde 2004 yılında büyük tepkilere rağmen TCK' da yapılan düzenlemeyle zinanın suç olmaktan çıkarılmasının ardından başlayan toplumsal çöküş ürkütücü boyutlara ulaştı. 2002-2010 yılları arasında fuhuş suçları yüzde 220, ırza geçme ve çocuklara cinsel taciz suçları yüzde 125 oranında arttı.
Fuhuş suçu 8 yılda yüzde 220 oranında arttı

Fuhuş suçundan 2002 yılında 2669 kişi hakkında dava açıldı. Bu sayı 2007 yılında 4494'e, 2010 yılı sonu itibariyle de 8409'a ulaştı. Fuhuş suçu 8 yılda yüzde 220 oranında arttı.
Çocuk istismarları 8 yılda yüzde 125 artış gösterdi

Cinsel saldırı ve çocuk istismarları 2002 yılında 16 bin 043 sanık hakkında dava açılmışken, bu sayı 2007 yılı sonu itibariyle 19 bin 162'ye ve 2010 yılı sonu itibariyle de 35 bin 760'a ulaşarak 8 yılda yaklaşık yüzde 125'lik bir artış gösterdi. AKP hükümeti döneminde toplam 183 çocuk çeşitli sebeplerle yaşamını yitirdi.
Bakanlığın domuz yönetmeliğiyle başlayan süreç

AB uyum yasaları çerçevesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayımlanan "Canlı Hayvan Ticareti Yapan Satıcıların Çalışma ve Denetlenmesi ile İlgili Usul ve Esaslar" yönetmeliğiyle domuz, kasaplık hayvanlar statüsüne alındı. Bakanlığın adeta önayak olduğu bu süreç, domuzu hayatımızın bir parçası haline getirdi. Bakanlık tarafından onaylanan domuz ürünleri yaygınlaşarak yediğimiz, içtiğimiz her şeye bulaştı.
10 yıllık AKP iktidarında 818 asker şehit oldu

3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından iktidarı sıfır terörle teslim alan AKP'nin pasif tutumu sonucu Türkiye, terörle mücadelede ağır bedeller ödedi. İktidarın Kürt açılımı adı altında terörle mücadele yerine müzakereyi tercih etmesi, eli silahlı eşkıyayı daha da azdırdı ve son 10 yılda meydana gelen terör olaylarında toplam 818 asker şehit oldu.
Alkol tüketimi 4 kat arttı kullanım yaşı düştü

2002 yılında AKP iktidara gelmeden önce Türkiye'de 583 milyon litre içki tüketiliyordu. Devletin resmi kayıtlarına göre 2010 yılı itibariyle Türkiye'deki içki tüketimi 2 milyar litreye ulaştı. Yani AKP yönetimi zamanında içki tüketimi 4 katına çıktı. 1O sene önce içkiye başlama yaşı 15- 16 iken bugün 11'e düştü.
Boşanma oranı artıyor

Türk toplumun çekirdeğini oluşturan aile kurumu da yaşanan yozlaşmadan nasibini aldı. 2011 boşanma istatistiklerine göre, 2010 yılının 2. döneminde 33 bin 139 çift boşanırken, 2011 yılının 2. döneminde 33 bin 702 çift boşandı. Boşanma sayısında en fazla artış yüzde 8,3 ile Doğu Marmara Bölgesinde gözlendi. Bu arada 2011 yılı ikinci döneminde meydana gelen boşanmaların yüzde 40,1'i evliliğin ilk 5 yıl içinde, yüzde 24,3'ü ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde gerçekleşti.
Toprak satışında Türkiye'nin yüzde 10'u gözden çıkarıldı

2002'den bu yana, yabancılara yapılan toprak satışı dudak uçuklatacak seviyelere ulaştı. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün Ocak 2012 verilerine göre Hatay'da 1974 yabancıya, 1320 parselde toplam 3 milyon 722 bin 824 metrekare toprak satıldı. Yani Hatay'ın yarıdan fazlası yabancılara satıldı. Eskiden bir ilin en fazla binde onu satılabilirken günümüzde ise bu oran Türkiye'nin yüzde 10'unu geçmez diye değiştirildi. Yani Türkiye'nin bu manada yüzde 10'u gözden çıkarılmış durumda. Hatay'ın yarıdan fazlası satılırken Konya arazilerinin ise yüzde 7'si yabancılara satıldı. Özellikle Suriye'de yaşanan gelişmeleri fırsat bilerek bölgedeki arsaların el değiştirdiği ifade ediliyor. Hatay başta olmak üzere Urfa'da da benzer alımların gerçekleştiği kaydediliyor.
İktidar, sırtı sıvazlanan bir çocuk gibi kendini kaybetti

AKP'nin uluslararası arenada izlediği siyasetin yanlışlığı, doğurduğu sonuçlarla kanıtlanmış oldu. Son on yılda 'dışarıda güçlü bir Türkiye' oluşturdukları izlenimini vermeye çalışan AKP iktidarı bu süreçte tam bir göz boyama politikası uyguladı. Avrupa ve ABD sürekli Ortadoğu'da güçlenen bir Türkiye'nin oluştuğunu ve diğer Müslüman ülkelere örnek olması gerektiğini söyleyerek AKP hükümetini pohpohladı; böylece kendilerine mükemmel bir müttefik bulmuş oldular. Muktedir olamayan iktidar, sırtı sıvazlanan bir çocuk gibi kendini kaybetti...
AKP oynanan oyunlara alet oldu

Bunun en dikkat çekici göstergelerinden biri Siyonist İsrail'in Mavi Marmara katliamına karşı gösterilen çelimsiz tepki oldu. İsrail'e gösterilen tepkiler hep lafta kaldı. Sert söylemler takınıldı ama İsrail'e bırakın tazminat ödetmeyi, özür diletmeyi bile başaramadılar. İsrail'e karşı hiçbir alanda yaptırım uygulanmadı; aksine ticaret en yüksek hacmine çıkarıldı. Buna rağmen hep Türkiye ile İsrail, güya araları bozulmuş gibi, barıştırılmaya çalışıldı. Başbakan Erdoğan'ın 'One minute!' çıkışı yalnızca anlık, fevri bir çıkıştan ibaret kaldı.
Erdoğan, oluşturulan yanlış imajla Arap dünyasına örnek bir lider olarak gösterildi. Ardından emperyalist Batı, Suriye'deki problemi Türkiye'nin üzerine yıkmaya çabaladı. Avrupa ve ABD Türkiye'yi kışkırttı, Rusya ve Çin, Esad'a destek verdi. İktidar bu oyuna alet oldu. Suriye'de bir Türk uçağı düşürüldü ve uçağı kimin düşürdüğü halen belirlenemedi. Türkiye krizi yönetmeyi başaramadı. Akçakale'ye saldırı düzenlendi. Rusya'dan Suriye'ye giden bir yolcu uçağına el konuldu. Bütün bunlar telaşlı bir çabayla ve anlık kararlarla alındı. İktidar meseleyi yüzüne gözüne bulaştırdı. Sonuçta Suriye ile Türkiye savaşın eşiğine geldi.
Faiz "Dünya gerçeği" oldu, "Sermayenin rengi yok" dendi

Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi olan 2001 krizinin ardından oluşan siyasi ve ekonomik konjonktürde iktidara gelen AKP, IMF destekli Kemal Derviş programını harfiyen uygulamaya devam etti. Bugünlerde İsrail Merkez Bankası Başkanı olan Stanley Fischer ile birlikte 2001 Güçlü Ekonomiye Geçiş Programını hazırlayan Kemal Derviş, Türkiye'yi neoliberal politikalara mahkum edip küresel sistemin dümen suyuna sokarken, AKP iktidarı da bu uygulamayı zerre şaşmadan devam ettirdi. Bir zamanlar karşı oldukları faizi "dünya gerçeği" kabul etmelerinden uluslararası tefeciliğin piri Yahudi sermayesini "sermayenin rengi yoktur" diyerek aklama çabaları, AKP'nin ekonomik zihniyetinin özeti gibiydi.
Cumhuriyet tarihinin borç rekoru

IMF'ye olan 20 milyar dolarlık borcu bitirmekle övünen AKP, iktidara geldiği tarihteki iç ve dış borç miktarıyla bugünkü toplam borç miktarını ise hiç gündeme getirmiyor. 2002 tarihinde Türkiye'nin dış borcu 130 milyar dolarken, 2012 Mart sonu itibariyle 307 milyar dolara çıktı. Aynı şekilde 2002'de 92 milyar dolar olan iç borç da 306 milyar dolara yükseldi.
AKP, 2002'de 232 milyar liradan devraldığı Türkiye'nin merkezi yönetim brüt borç stokunu, 31 Ocak 2012 itibariyle 514 milyar 834.4 milyon lira düzeyine çıkartarak "80 yılda yapılamayanı" yaptı. AKP'nin 10 yıllık iktidarı dönemindeki rekor borç artışı, büyük oranda piyasadan yapılan borçlanmadan kaynaklandı. "Derviş-Fischer modeli"nin gerektirdiği gibi "yüksek faiz-düşük kur" politikasını "dünyadaki en yüksek reel faizi" vererek uygulayan AKP, rantiyeyi ve bankaları ihya ederken, vatandaşı ise kredi ve kredi kartlarına mahkum etti. Ailelerin borç yükü katlandıkça katlandı.
Memleketin değerleri "Babalar gibi" satıldı

Tek başına iktidar olduğu 10 sene boyunca Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları olan bütçe açığı, cari açık ve tasarruf açığını çözmek adına hiçbir somut adım atamayan AKP, bu sene bütçedeki açık hedefini bile tutturamadı ve 10 yılın bir özeti olarak faturayı her zamanki gibi vatandaşa ödetti. Bir defaya mahsus olarak konulup kalıcı hale getirilen vergilerle, vergilerde yapılan artışlarla, zamlarla vatandaşın alım gücü iyice düşürüldü, kredilere ve kredi kartlarına bağımlı hale getirildi. Türkiye'nin en önemli ve stratejik kuruluşları, birkaç senelik cirosu karşılığında "babalar gibi" satıldı. AKP iktidarının yaptığı özelleştirme tutarı, bir senelik faiz ödemesinin biraz üstünde yer alırken, borç ödemek için eldekinin avuçtakinin satılması "müflis tüccar" misalini hatırlattı.
Gerçekler vatandaştan gizlendi

İhracattaki rekorlardan bahseden, ancak ithalattaki rekoru es geçen AKP, güvenilirliği şüpheli verilerle "pembe tablolar" çizdi. Misal, büyümedeki azalmanın "yumuşak iniş"ten ziyade "sert düşüş" olduğu görülürken, işsizlik oranlarının düştüğü açıklanabildi. Velhasıl-ı kelam, "çok iyi" durumda olduğu propagandası yapılan Türkiye ekonomisi, aslında Başbakan Erdoğan'ın bu sene birkaç kez tekrarladığı "Yunanistan gibi oluruz" sözüne daha çok uyan bir tablo çizdi. Makyajlarla, pansuman tedbirlerle, borçlanmalarla gideceği yere kadar gitsin istenen ekonominin gerçekleri vatandaştan devamlı saklandı.

Milli Gazete
.................................................. .................................



Tayyip Türkiye’yi bu hale getirdi

3 Kasım 2002’de iktidara gelen AKP dün 10. yılını doldurdu. Bu arada bakın neler oldu:

İşte AKP iktidarının 10 yıllık icraatlarından başlıklar…

Halkın kutlamasını yasakladılar
İktidarda güçlendikçe cumhuriyet değerlerini aşındırdılar. Ulusal bayramları yasakladılar. Son olarak 29 Ekim’de yürüyenlere biber gazı ve su sıktırdılar.
Şehitlerimizin kemiklerini sızlattılar
AKP geldiğinde terör neredeyse sıfırdı. 10 yılda 1163 şehit verdik. Terör patladı. PKK ve Apo’yla müzakere yaptılar. PKK’lılar Habur’dan şovla geldi.
Zam üstüne zam yapıp ağlattılar
AKP iktidara geldiğinde dış borcumuz 130 milyar dolardı, şimdi 307 milyar dolar. Benzin, 2002’de 1.64 liraydı, şimdi ise 4.60 lira. Millet “Yandım” diyor.
Sıfır sorun’ dediler, çuvalladılar
Fransa’dan İsrail’e, Suriye’den İran’a pek çok ülkeyle kriz yaşadık. Çok övün-dükleri “Komşularla sıfır sorun” politikası iflas etti… Dünyaya madara olduk.
Ga­ze­te­ci­le­ri ce­za­ev­le­ri­ne tık­tı­lar
Ken­di­le­ri­ni eleş­ti­ren yazarları, pat­ron­la­ra şi­ka­yet edip kov­dur­du­lar. Yan­daş ol­ma­yanlara ak­re­di­tas­yon uy­gu­la­dı­lar. 76 ga­ze­te­ci bu dönemde hapse­dil­di.
4+4+4 dayatmasıyla isyan ettirdiler
Sınavlarda kopya skandalı yaşandı. 4+4+4 eğitim sistemiyle, imam hatiplerin orta bölümlerini açtılar. Cemaat okullarının sayısında patlama yaşandı.
Hak ara­ma­yı suç ha­li­ne ge­tir­di­ler
“İ­le­ri de­mok­ra­si­ye geç­ti­k” de­di­ler an­cak her se­si­ni çı­kar­ta­nı, bi­ber ga­zı ve cop­la sus­tur­du­lar. Pro­tes­to eden­le­ri saç­la­rın­dan yer­ler­de sü­rük­le­yip hap­se at­tı­lar.
Muhalif sanatçıları hedef yaptılar
Atatürk sevdalısı sanatçıları hedef haline getirdiler. Kars’taki İnsanlık Anı-tı’nı “Ucube” deyip yıktırdılar. Tarihe “Heykel yıkan iktidar” olarak geçtiler.
Hukuk sistemini siyasallaştırdılar
“Reform” adı altında yaptıkları, adalete olan güveni sarstı. Ucu kendilerine dokunan davaları soruşturan savcılara el çektirdiler, davaları sonuçlandırmadılar.
AKP iktidarının 10 yıllık icraatları
3 Kasım 2002’de iktidara gelen AKP dün 10. yılını doldurdu. Bu arada bakın neler oldu:
Dış po­li­ti­ka: AKP, ilk yıl­lar “kom­şu­lar­la sı­fır so­ru­n” de­di. An­cak İs­ra­il’­le ya­şa­nan Ma­vi Mar­ma­ra kri­zi, Su­ri­ye­’de­ki iç ka­rı­şık­lık, Ira­k’­la ge­ri­len iliş­ki­ler, İra­n’­la ger­gin­lik Tür­ki­ye­’yi “sı­fır kom­şu­” dü­ze­yi­ne ge­tir­di. Dış po­li­ti­ka, ABD’­nin is­te­di­ği bi­çim­de şe­kil­len­di.
Ba­sın öz­gür­lü­ğü: Med­ya üze­rin­de­ki bas­kı­lar art­tı. Bir­çok ga­ze­te­ci, ik­ti­da­rı eleş­tir­di­ği için ko­vul­du. Oto­san­sür art­tı. Tür­ki­ye, tu­tuk­lu ga­ze­te­ci­ler sı­ra­la­ma­sın­da dün­ya şam­pi­yo­nu…
Av­ru­pa Bir­li­ği: 2002 yı­lın­da AK­P’­nin ön­ce­lik­li ko­nu­su Av­ru­pa Bir­li­ği­’y­di. Yıl­lar için­de AB ile mü­za­ke­re­ler tı­kan­dı, Tür­ki­ye yü­zü­nü Or­ta­do­ğu­’ya dön­dü.
Yar­gı: 10 yıl­lık AKP ik­ti­da­rın­da yar­gı siyasallaştı. Özel yet­ki­li mah­ke­me­ler ve sav­cı­lar, Er­ge­ne­kon, Bal­yoz gi­bi büyük ka­mu­oyu oluş­tu­ran asrın da­va­la­rına im­za at­tı. Bin­ler­ce ki­şi gö­zal­tı­na alın­dı, tu­tuk­lan­dı. Tu­tuk­lu­luk sü­re­le­ri ade­ta ce­za­ya dö­nüş­tü.
Eko­no­mi: Ca­ri açık art­tı, bü­yü­me azal­dı. Zam üstüne zam yağdı. Mut­fak­ta­ki enf­las­yon al­dı ba­şı­nı git­ti. Vatandaş, ban­ka­la­ra da­ha faz­la borç­lan­dı.
İş­siz­lik: TÜ­İK’­e gö­re 2 mil-yon 323 bin ki­şi iş­siz… An­cak bu­na iş ara­mak­tan umu­du­nu ke­sen­ler ve mev­sim­lik iş­ler­de ça­lı­şan­lar da­hil de­ğil. Ger­çek iş­siz­lik 8 mil­yon ki­şi ci­va­rın­da.
Eği­tim: 4+4+4 eğitim sistemiyle imam ha­tip­ler ye­ni­den açıl­dı. Ata­türk ba­zı ders ki­tap­la­rın­dan ta­ma­men çı­ka­rıl­dı. Sı­nav­lar­da­ki skan­dal­la­rın ar­dı ar­ka­sı ke­sil­me­di. 300 bin öğ­ret­men ata­ma bek­li­yor.
Sağ­lık: Re­form­lar özel has­ta­ne­le­rin işi­ne yar­dı. Tam Gün Ya­sa­sı, dok­tor­la­rı mağ­dur et­ti. Va­tan­da­şa özel sağ­lık ku­rum­la­rın­da te­da­vi yo­lu açıl­dı an­cak Sos­yal Gü­ven­lik Ku­ru­mu­’nun öde­di­ği ile özel has­ta­ne­nin çı­kar­dı­ğı fa­tu­ra ara­sın­da­ki fark va­tan­da­şın ce­bin­den çı­kı­yor.
De­mok­ra­si: “İ­le­ri de­mok­ra­si­” söy­le­mi laf­ta kal­dı. Er­do­ğan da­ha oto­ri­ter bir havaya büründü. Halkın ulusal bayramları kutlamak yasaklandı.

Sözcü

 


Konu Necip Fazıl tarafından (11-05-2012 Saat 01:32 ) değiştirilmiştir..
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-05-2012, 01:28   #2
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart


http://www.akparti.org.tr/site/icraatlar


Bu zihniyettekiler için bu iki linkte bolca kapak var eğer detaylı kapak istiyorlarsa yarın devam ederiz vesselam...
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-05-2012, 01:54   #3
Kullanıcı Adı
onurcan
Standart
Milli Gazete ve Sözcü bunların ne mal olduğu aşikar itibar eden var mı acaba ? burada paylaşmak bile anlamsız bu ülke on yılda hiçbir zaman görmediği ve göremeyeceği hizmeti görmüştür. zaman zaman burada paylaşıyoruz yapılanları görmemek için kör ve sağır olmak lazım,
on yıl önceki Türkiye ile şimdiki Türkiye çok farklıdır,
olaylar tek taraflı bakmamak lazım o zaman hep kendin istediğinizi görürsünüz.
bu gazetelerde kuyruk acısı vardır, boş işler bunlar zaman kaybı...
onurcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-05-2012, 02:00   #4
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Milli gazete olsun Sözcü gazetesi olsun bunlar ve bunlar gibi hareket eden diğer bazı gazeteler, yalanlarla dolanlarla milletimizi kandırmaya çalışacaklar; ama milletimiz bunların yalanlarına ve çarpıtmalarına kanmayacaktır inşaallah. Türk Milleti aptal değildir! Milletimiz, AK Parti iktidara gelmeden önce 2 Kasım 2002 tarihi ve öncesindeki karanlık günleri de yaşadı; AK Parti'nin 10 yıllık iktidarındaki aydınlık günleri de yaşadı. Türk Milleti, AK Parti'nin ulaşıma kazandırdığı hızlı trenleri kullanmaya başladı. Millet artık hızlı trenlerlerin konforu ve hızıyla seyahat edebiliyor. AK Parti'nin yapmış olduğu 15.000 kilometrenin üzerindeki bölünmüş yollar (duble yollar) sayesinde milletimiz gitmek istediği yerlere, memleketine daha rahatlıkla ve daha güvenle ulaşabiliyor. Keza sağlık sisteminde yaşanan gelişmeler sonucunda milletimiz hastanelerde rehin kalmadan tedavisini gerçekleştirebiliyor.

2 Kasım 2002 ve öncesindeki karanlık günleri, siyasi ve ekonomik krizleri Türk Milleti'ne unutturamazlar! Zaten milletimiz, AK Parti iktidarı dönemi ile AK Parti iktidarı öncesindeki dönemi rahatlıkla değerlendirip AK Parti iktidarı döneminin kendinden önceki döneme göre çok daha iyi olduğu gördüğü için AK Parti'yi Türk Siyasi Tarihi'nde ilk ve tek kez olmak üzere 3 genel seçimde oylarını arttırarak iktidara getirmiştir. 2002 Genel Seçiminde % 34 oyla tek başına iktidar olan AK Parti, 2007 Genel Seçiminde % 47 oyla üst üste 2. kez tek başına iktidar olmuş, 2011 Genel Seçiminde de oylarını birkez daha arttırarak % 50 oyla üst üst 3. kez tek başına iktidar olmuştur. Kamuoyu araştırmalarına göre AK Parti'nin oyu hâlen % 50'ler civarındadır.

Türk Milleti'nin AK Parti'ye desteği genel seçimlerle sınırlı kalmamış, yerel seçimlerde de sürmüştür. 2004 Yerel Seçiminde % 42 oyla seçimde açık ara 1. parti olarak seçimi kazanan AK Parti, 2009 Yerel Seçiminde % 38 oranında oy alarak o yerel seçimi de yine açık ara 1. parti olarak kazanmıştır.

Türk Milleti,
AK Parti'ye genel seçimlerde ve yerel seçimlerde verdiği desteğin yanı sıra, AK Parti'nin öncülüğünde halkın önüne götürülen referandumlarda da AK Parti'ye desteğini sürdürmüştür. 2007 yılındaki Cumhurbaşkanını Halkın Seçmesi halkoylamasını % 69 evet oyuyla kabul eden milletimiz, 2010 yılındaki demokratikleşme Anayasa Değişikliği Paketi halkoylamasını % 58 evet oyuyla kabul etmiştir.
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-05-2012, 02:25   #5
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart 10 Yılda Neler Değişti?
Resul Kurt



10 yılda neler değişti?

Yarın AK Parti'nin 4. Olağan Büyük Kongresi yapılacak. Son 10 yılda ülkemizde birçok şey değişti ve birçok yenilik yapıldı.

Biz de bugün çalışma hayatında son 10 yılda yapılanları ele alalım istedik.

Türkiye'de son 10 yılda iş yeri sayısı % 67, çalışan sayısı % 73 arttı.

İş-Kur yeniden yapılandırılarak çalışma hayatında istihdam piyasasında daha aktif rol almaya başladı. Yüzlerce alanda mesleki eğitimler verilmeye ve işsizlerin meslek sahibi olmaları sağlandı. Gerçekten Türkiye İş Kurumu son yıllarda çok önemli projeleri hayata geçirmek suretiyle hem işsizlerin hem de işverenlerin beklentilerini karşılamayı başardı.

İş yerlerine başta beş puanlık prim indirimi teşviki olmak üzere birçok istihdam teşviki getirildi. Toplumun tüm kesimleri sağlık kapsamına alındı; sağlığa, ulaşma, özel sağlık hizmetlerinden yararlanma kolaylaştı. Eskiden özel hastanelerden yararlanamayan sigortalılara özel sağlık kuruluşlarının kapısı açıldı. Eczanelerden ilaç alınmasının önü açıldı.

Eskiden sağlıktan yararlanmak için 90-120 gün, 240 gün beklemek gerekirken, artık 30 gün prim ödeyen herkes sağlıktan yararlanabiliyor.
Memur anneler için hem süt izni süresi ve hem de ücretsiz izin süresi arttı. Memur babalara da bir çok önemli haklar getirildi.

Özürlü çocuğu bulunan annelere erken emeklilik hakkı verildi.

Erken doğum yapan annelerin mağduriyetleri giderildi ve erken doğum cezası kaldırıldı.

İş kazalarını önleyici faaliyetlerde artış sonucu iş kazalarında önemli oranda düşüşler oldu; İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile bu konudaki eksiklikler giderildi.

Özürlülere yönelik bir çok önemli hak getirildi. Evde bakım parası verilmeye başlandı. İhtiyaç sahibi bakıma muhtaç özürlülere evlerinde veya kurumda bakım hizmeti verilmektedir.

Evde bakım parası: - Yatılı bakım merkezlerinden, günde 24 saat süreyle bakım hizmeti alan bakıma muhtaç özürlüler için iki aylık net asgari ücret tutarında,

- Gündüzlü bakım merkezlerinden, günde 8 saat süreyle tam gün hizmet alan bakıma muhtaç özürlüler için bir aylık net asgari ücret tutarında,

- Akrabaları tarafından günde 24 saat süreyle bakılan bakıma muhtaç özürlüler için bir aylık net asgari ücret tutarında ödeme yapılıyor.

Özürlüler de, 65 yaşın üstündeki muhtaçlar gibi 2022 sayılı Kanun kapsamına alınarak maaş bağlanmaya başlandı. Maaş alan özürlülerin sağlık primlerini devlet ödemeye başladı.

Sosyal güvencesi olmayan muhtaç dul kadınlara 2 ayda bir 500 TL tutarında aylık bağlanmaya başlandı. Üstelik bunların sağlık primlerini de devlet üstleniyor.

Daha önce asgari ücretin yaklaşık % 25 daha fazlası olan sigorta primine esas kazanç asgari ücrete endekslenerek işverenlerin ve sigortalıların ödeyeceği prim miktarı düşürüldü.

Türkiye'de ikâmet eden kişilere hiçbir şart olmadan isteğe bağlı sigortalı olma hakkı tanındı ve ayrıca isteğe bağlı sigortalılarla bakmakla yükümlü olunan kişiler için sağlıktan yararlanma hakkı verildi.

30 Nisan 2008 tarihi itibariyle 5 yıldan uzun süreye ait prim borcu bulunanlara bu borcu ödememe hakkı verildi. Ancak bunlar dilerse bu borcu güncel rakamlardan ödeyip sigortalılık hizmetine kavuşabilecek.

İntibak yasası çıkartılarak 2000 öncesi emekli olmuş kişilere yapılan farklı maaş ödemelerinde düzenleme yapıldı. Çok prim ödeyene daha fazla maaş ödenecek.

Yabancı yatırımlarının artmasıyla birlikte ülkemizde de sayıları hızla artan yabancı personelin çalışma izni başvurularının internet üzerinden yapılmaya başlanması ve burada çalışan personelin özverili çabalarıyla birlikte çalışma izni konusunda yaşanan önemli bir sıkıntı giderilmiş oldu.

İşe başlatmama tazminatından vergi kesilmeyeceği yasayla düzenlenerek bu sorun çözüldü.

Mali tatil yasası çıkartıldı. Mali Müşavirlerin uzunca bir süredir talep ettikleri mali tatil uygulaması sorunsuz devam ediyor.

SGK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı il İş-Kur bildirimlerine ilişkin belgeler artık tek kuruma (SGK) bildiriliyor ve bürokrasi azaltıldı. Kısa çalışma ödeneği arttı. İşsizlik sigortasının kapsamı genişletildi ve hem isteğe bağlı sigorta primi ödeyenler, hem de kısmi süreli, yani part-time iş sözleşmesiyle çalışanlar işsizlik sigortası kapsamına alındı.

Görüldüğü gibi ilk etapta aklımıza gelenleri yazabildik ama son 10 yılda bir çok önemli yenilik yapılmış. Umarız AK Parti'nin yeni döneminde vatandaş odaklı hizmet anlayışı daha fazla yaygınlaşır. Halka hizmetin yaygınlaşmasıyla birlikte uygulamada sorun yaşanan diğer konularda da çözümler getirilir.

Kaynak


Haber 7 29.09.2012
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi