AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Özgür Suriye]

Saadet Partisi kimin yolunda?

İnsan bazı haberleri okurken acaba 1 Nisan şakası falan mı diye merak ediyor.

Habere göre, İran'ın başkenti Tahran'da 20 aydır halkına zulmeden, 1 yılda 40 binden fazla insanı katleden, milyonlarca insanı yerinden yurdundan eden Beşar Esed'e destek için bir toplantı düzenlenmiş.

Toplantıya Suriye'den 130 kişi, dünyanın farklı yerlerinden de 40 kişi katılmış.

“İran bu, neden bu kadar şaşırdınız ki...” diyebilirsiniz...

Haklısınız...

Ama haberi ilginç kılan İran'da yapılması değil.
Toplantıya Türkiye'den katılanların kimler olduğu...

Esed'e destek toplantısına Türkiye'den katılanlar arasında, Saadet Lideri Mustafa Kamalak, CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemiz, Abdüllatif Şener, Namık Kemal Zeybek, Haydar Baş ekibinden Ahmet Hamdi Kepekçi gibi isimler yer almış.

Toplantının ana gündemini, Esed'in iktidarını kaybetmemesi için neler yapılması gerektiği oluşturmuş. Esed'i ayakta tutmanın yolları araştırılmış.

Böyle bir toplantıya CHP milletvekillerinin, hatta Abdüllatif Şener ve Namık Kemal Zeybek'in, en başta da Haydar Baş ekibinden isimlerin katılmasını anlayabilirim.

Ama Saadet Lideri Mustafa Kamalak böyle bir toplantıya katılmışsa, “Merhum Erbakan da hayatta olsaydı, kesinlikle Esed'in yanında olurdu” tarzı bir iddia konusunda ikna edici şeyler duymak isteriz.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak'ı anlamakta hakikaten güçlük çekiyorum. Kimin yolunda gittiğini ve nereye varmak istediğini doğrusu öğrenmek istiyoruz.

Parti politikası mı?

Mustafa Kamalak'ın Beşşar Esed'e verdiği desteğin kendi kişisel tercih ve değerlendirmesi mi olduğunu, Saadet Partisi yönetimi ve Türkiye'nin dört bir yanına yayılmış parti teşkilatları tarafından bu desteğin nasıl algılandığını ve konu hakkında neler düşündüklerini de merak ediyoruz.

Kaldı ki Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak'ın Esed'e verdiği destek konusunda bu ilk teması değil...

Yaklaşık 10 ay önce, 7 Ocak 2012 tarihinde yine Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşmüş ve kendisine verdikleri desteği açıkça ifade etmişti.

12 Kasım'da Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleşen ve Suriyeli muhaliflerin, "Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu" (SMDK) adı altında bir araya geldikleri toplantıda seçilen yeni yönetim, başta Arap Birliği olmak üzere, ABD ve Avrupa Birliği tarafından Suriye'nin meşru temsilcisi olarak kabul edildi...

Bu çok önemli bir gelişme... Bu tanıma süreci yaygınlaşarak hızla devam edecektir.

Bugüne kadar ki uluslararası teamül, bu tür konularda geri adım atılmadığı yönünde. Yani Beşar Esed'e artık yolun sonu görünüyor.

Dünyanın büyük bölümü artık Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'nu (SMDK) Suriye'nin tek meşru muhatabı sayıyor. Hatta SMDK ilk büyükelçisini Fransa'ya atadı bile.

Bu durumda Beşar Esed bir müddet daha Suriye'de kan dökerek ayakta kalmayı sürdürse bile, yakın bir gelecekte tüm dünya tarafından dışlanacak ve ülkesini terk etmek zorunda kalacaktır.

Saadet Partisi açısından asıl kritik soru şu:

Saadet Partisi Beşar Esed'e açıkça destek verdiğine göre, Esed'den sonra Suriye yönetimini devralması beklenen Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'na daha baştan muhalif ve onları tanımıyor demektir.

Bu durumda, Beşar Esed gittikten sonra, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak'ın Suriye ile teması nasıl olacaktır?

Yakın gelecekte yönetimi devralacak Suriyeli muhaliflerin ve onlara destek veren İslam ülkelerinin, Saadet Partisi'ne bakışı bundan sonra nasıl olacaktır? Saadet Partisi gibi saygın bir kurumsal yapı bu açmazdan nasıl kurtulacaktır?

Dış politika çocuklar gibi evcilik oynamaya benzemez. Hiç arzu etmeyiz ama, diyelim ki Türkiye ile Suriye savaşa girdi ve Mehmetçikler de şehit olmaya başladı. Bu durumda Mustafa Kamalak'lı Saadet Partisi, İstanbul Çağlayan Meydanı'nda, yani bu topraklarda Beşar Esed'e destek mitingi mi yapacaktır. Bazı adımları atarken sonu da düşünülmezse, böylesine tuhaf bir duruma da düşer insan.

Eğer Mustafa Kamalak, sırf AK Parti'ye muhalefet olsun diye, Türkiye'nin uçağını kasten düşürmekten çekinmeyen Beşar Esed'in yanında yer almışsa, daha ne diyelim...

Siyasetin bir ucu kirli değnek olduğunu biliyoruz da, politik oyunların bu kadar aleni oynanmasından da doğrusu rahatsızlık duyuyoruz. Kim neyin peşinde anlamakta güçlük çekiyoruz...

İran'daki toplantı, 12 Kasım'da Katar'ın başkenti Doha'da yapılan toplantıya misilleme olarak düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını İran Dışişleri Bakanı Salihi yaptı.

CHP ile Saadet Partisi'nin Suriye konusunda aynı çizgide olması ne garip. Parti içindeki hangi damar ortak politika için bu iki partiyi bir araya getiriyor ki?

Eleştirilebilecek yönleri olsa bile, Türkiye'nin devlet politikasına yakın bir çizgide Suriye meselesine bakmak varken, İran'ın ve Beşar Esed'in politikalarına paralel bir çizgide hareket etmenin ve onların yolunda gitmenin ne anlama geldiğini okuyucunun takdirine sunuyorum.

Dilerim Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Beşar Esed'in faziletleri ve neden ayakta kalması gerektiği konusunda Saadet Partilileri ikna edici şeyler söyleyebilir. Hatta, “Erbakan hayatta olsaydı, o da Esed'i bağrına basardı” iddiası konusunda toplumu ikna edebilir. Anlatsınlar da biz de bilelim.

Prof. Dr. Osman Özsoy - Haber 7

http://www.haber7.com/prof-dr-osman-ozsoy/haber/954608-saadet-partisi-kimin-yolunda