12-18-2012, 02:19 | #1 |
Muhteşem bir tesbit
Türk milleti FARABİ gibi dünya kıvamında filozoflar yetiştirebilecek bir seviyeye fırladığı halde, sonraları Arap ve Fransız filozoflarının âdi mütercimi seviyesine düşmüştür. Tercüme, bir milletin, başkasının zekasıyla düşünmesi, kendi kendisi olmaktan İSTİFA etmesi demektir. Tercüme ancak başka milletlerin düşüncesiyle teması olgunlaştırdığı bir milli düşünce, bir türk düşüncesi cevherinin FIŞKIRIŞINA yardım ettiği nisbette faydalı ve lüzümludur. Bizde ise tercüme, uzun asırlardan beri, evvela Doğu'ya, sonra Batı'ya maymunca bir hayranlığın kaynağı olmaktan ileri gidememiştir.
(Peyami SAFA)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-18-2012, 02:27 | #2 |
Bir başka tespit de Cemil Meriç'ten iktibas edelim....
Hepimiz birer "Genç Osmanlı" yız. Kendi elleriyle gözlerini çıkaran birer idrak hastasıyız hepimiz. Hayaletlerin korkusu içinde çırpınıyoruz, eserimiz olan hayaletlerin. Çare? Zindanımızı yıkmak, mimarı ve işçisi cehaletimiz olan zindanı. Önce kendimizi tanımalıyız. Maziden koparılmışız. Cami avlusunda bulunmuş bir çocuk şuursuzluğu içinde çırpınıyoruz. Nasıl bir tarihin çocuklarıyız? Ne soran var, ne bilen. Vesikalara eğilmek, yerli ve yabancı tahriflerin, yerli ve yabancı tahriplerin, yerli ve yabancı cehaletlerin karışık bir yumak haline getirdiği tarihi bütün ihtişamı ile tanımak fetihlerin en büyüğü, cihatların en mukaddesi. Çehremi, benliğimi kim tanıtacak bana? Bu isli, bu sırları dökülmüş ayna mı tarih? Heyhat atılacak her adım, bir uçuruma sürükleyebilir insanı, uçuruma yani yasak bölgelere. Kimse boğayı boynuzlarından yakalamaya cesaret edemiyor. Boğanın boynuzları: kanunlar. Düşünce bir serdengeçtilik. Düşman: kendimiz. Bu hadım edilmiş idrakle, bu "izinli" hürriyetle kalkınmak mümkün mü? Cemil Meriç | Kültürden İrfana |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|