AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-09-2013, 15:30   #1
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart Sızlanmayı bırakın artık! (İbrahim Karagül)



Avrupa demokrasi konusunda tükenmiştir. Dünyaya, insanlığa öğretecek hiçbir şeyi kalmamıştır. Hızla 2. Dünya Savaşı atmosferine doğru sürüklenmektedir. Bu yüzden de Mısır`daki yüz kızartıcı tutumu, utanç sayfası olarak tarihe geçecektir. En kaba haliyle askeri darbeye `hayır` bile diyemeyenlerin, demokratik değerlerden söz etmesi yüz kızartıcıdır. Hızla aşırı sağa kayan Avrupa Birliği`nden `değerler` üzerinden beklenti içine girmek artık abestir.
İnsanlar, sadece özgürlük, demokrasi ve daha iyi bir yaşam istedikleri için kurşuna dizilirken, keskin nişancılar tarafından kafalarından vurulacak avlanırken hala Avrupa değerlerinden söz edebiliyor olmak, insan hakları raporları yayınlayabilmek, ülkeleri bu değerlendirme üzerinden sınıflandırmak acıklı bir yaklaşımdır.


İslam korkusu ve paranoyası yüzünden sahip olduğu bütün değerleri bir çırpıda silip atabilenlerin dünyaya öğretebilecekleri hiçbir şey yoktur. Korku üzerine, saplantılarla şekillendirilmiş bir bakışaçısının bizim dünyamızda saygınlığı kalmamıştır.

Genel anlamda Avrupa Birliği`nin, daha özelde Almanya, Fransa ve diğer AB ülkelerinin bugünkü pozisyonları yüzünden kendilerini savunabilecek hiçbir makul gerekçeleri olmayacaktır. Ne söyleseler, hangi gerekçeyi öne sürseler yine de en çıplak anlamda askeri müdahaleye destek olduklarını, cunta üzerinden kitlesel kıyıma gizli destek verdiklerini, el altından gizli anlaşmalar yaptıklarını, `Müslüman Kardeşler gelir` korkusuyla eli kanlı diktatörleri destek verdiklerini gizleyemeyeceklerdir.

Mısır tarihinin ilk demokratik seçimlerine dünya ancak bir yıl tahammül edebildi. Çokuluslu bir müdahaleyle bu büyük değişim dalgası kırıldı. Arap dünyası, ABD, Avrupa ve İsrail bir anda ortak cephe oluverdi. Yüz gündür insanlar sokakta, bu `cephe`ye direniyor.

Silahsız, şiddetsiz sadece hak arıyor, özgürlük çağrıları yapılıyor. Helikopterlerle, tanklarla bir milletin direnci kırılmak isteniyor. Yüzlerce ölüme, binlerce yaralıya, sayısı bilinmeyen gözaltılara, yargısız infazlara rağmen hala sokaktalar.

Arap monarşilerinin milyar dolarlarına, ABD`nin talimatlarına, İsrail`in operasyonel gücüne, Avrupa`nın açık desteğine rağmen bir millet hala ayaktaysa, o millet yenilmeyecek demektir. Mısır halkı sadece cuntaya değil, çokuluslu koalisyona direniyor. Hiçbir darbe, bu kadar uzun süre kitlesel tepkiye rağmen ayakta kalamaz. Ne kadar dış destek alsa da yine kalamaz. Bir yerde ya ülkeyi kaosa sürükleyecek ya da pes edecektir. İkisinde de yenilmiş olacaktır.

Mısır`daki durum, darbeye küresel destek bize çok şey öğretti: Türkiye`de olup bitenleri bu gözle tekrar tekrar düşünüp ders almaya yöneltti. Çevremiz kan gölüne dönerken, her ülke kaosa sürüklenirken, ABD krizle boğuşurken, Avrupa hızla merkezileşip katılaşırken, Batı dünyasında özgürlük alanları daraltılırken, Türkiye kararlı, durmaz bir şekilde normalleşiyor, özgürlük alanlarını genişletiyor, sorunlarıyla yüzleşmeye ve üstesinden gelmeye çalışıyor.

Devletler katılaşırken sokaklardaki özgürlük sesleri yükseliyor. Türkiye, katılaşan devletlerin tam tersine, sokakların çağrılarına paralel biçimde özgürleşiyor. Bizde devlet normalleşirken oralarda devlet sertleşiyor. Oralarda sokaklar normalleşme isterken bizde bazıları sokaklarda darbe çığırtkanlığı yaptırıyor. Her iki halde de birbirine zıt eğilimler dikkat çekici.

Başbakan Tayyip Erdoğan`ın dünkü konuşması, kuşatıcı, kucaklayıcı, kaynaştırıcı, birleştirici nitelikteydi. Demokrasi paketini açıklarken de benzer bir konuşma yaptı. Pakette yer alan reformların bir kısmı dün uygulamaya geçerken Erdoğan`ın konuşmaları da cesaretlendirici, öz güveni okşayıcı niteliği ile öne çıkıyor.

Türkiye`de çatışma dilini kullanan herkes kaybeder. Kimlikler üzerinden ayrıştırıcı politikalar kaybeder, kaybedecek. Yenilikçi siyasi söylemler hep kazandırır. Artık böyle bir dönem var. Seçimler yaklaşırken, çatışma dilini kullananların, çatışmadan güç kazanamayacaklarını bilmeleri gerekiyor.

Başörtüsü takanları vatandaş bile görmeyen, onları devlet için tehdit olarak algılayan, sokakları kimlikler ekseninde bölen devlet anlayışı tarihe karıştı dün. Bir utanç sayfası kapandı. Ne oldu? İç savaş mı çıktı, devlet mi çöktü, insanlar birbirine mi girdi?

Nefretleri üzerinden devlet dizayn eden, ülke tasarlayan, toplum planlayanların kendi korku ve öfkelerini bize dayattıkları günler sona erdi.

Bırakalım ABD`yi ya da Avrupa`yı... Kendi coğrafyamıza gelelim. Mısır`da darbe ve etrafındaki kalın koruyucu kalkanı oluşturanlar ile Türkiye`deki eğilimi insaflıca değerlendirelim. Ne çıkıyor ortaya? Onlar özgürlükleri yok ederken bizde özgürlük alanları genişletiliyor. Bunun nesi kötü? Partizanca, kişisel veya çevresel çıkarlarımıza dayanan `karşıt olma`nın Türkiye`nin ortak iyiliği ile hiçbir ilgisi yok.

Coğrafyamızda yaşananlar bize şunu öğretti? Bırakın sızlanmayı. ABD`den, Avrupa`dan uluslararası kurumlardan medet ummayı. Onlar, küçücük çıkarları uğruna `değer` ifade eden her şeyi bir çırpıda silip atabiliyor. Onlar bizler için hiçbir `iyilik` düşünmüyor. Yıllardır bu bölgede uyguladıkları demokratikleşme projeleri bu yüzden hep başarısızdır. Çünkü hepsi güvenlik eksenli stratejilerdir ve çıkarlara göre şekillenmiştir.

Öyleyse ne yapacaksak kendi elimizle yapacağız. Bugün Atlantik kıyılarını yoklayan faşizm dalgaları bütün kıtaya yayılsa da biz kendi özgürlük yolumuzda yürüyeceğiz.

Sızlanma, medet umma, yardım dilenme ve yerlerde sürünme dönemi bitmiştir. Gelişmiş ülkelerin demokrasi, özgürlük gibi `değer` üzerinden öncü olmaları artık mümkün değil. Nöbeti bugün `ikinci kategori`de olan ülkeler alıyor. Onlar öne çıkıyor.

Yirminci Yüzyıl`ın suskunları, 21. Yüzyıl`ı değiştirecek güç olmaya doğru ilerliyor. Bu gerçeği görün artık!







 

Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi