![]() |
#1 |
![]() ![]()
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Esad şu anda halkına tanklarla müdahale ediyor. Bu kabul edilemez fakat bunun ne zaman başladığını araştırmak lâzım. Yani bu sert müdahaleler daha evvel var mıydı yoksa muhalifler silahlı bir mücadeleye başladıktan sonra mı başladı bunu bilmemiz lâzım. Eğer daha evvel yok idiyse ve silahlı mücadeleden sonra başladıysa o zaman bir şey diyemez ama hep var idiyse o zaman elbette orada zulüm vardır diyebiliriz.
Ayrıca Esad'ın zulümleri olduğu gibi muhaliflerin de bu tarz zulümleri var, insanların kalplerini çıkarıp yemek gibi. Bu bana peygamber devrindeki vahşi şavaşları hatırlattı; Çağrı filmindeki gibi. İnsan hakları adına elbette Suriye'ye yaptırımlar yapılmalıdır. Fakat Suriye'deki cehalet maalesef Esadçıları da muhalifleri de hayvanileştirmiş. Ben ülkeme şükrediyorum, oradaki insanlar gerçekten vahşi. Ayrıca Suriye'ye müdahalede bulunursak inşallah toprak hakkımız olur çünkü o topraklar hep bizim idi, paşalarımız Sakarya Meydan Muharebesi sonraları Suriye eyaletini Fransızlara satmıştı. Her şeyin hayırlısı. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | ||
![]() Alıntı:
Arap Baharı'yla birlikte Arap halkları başlarındaki zalim diktatörlüklerden -Türkiye'deki karşılığı İttihatçı Zihniyet, CHP Zihniyeti- kurtulmak için kıyama kalktılar. Mısır ve Tunus, ordularının halklarına saldırmaması sonucunda az can kaybıyla başlarındaki zalim diktatörlerden ve zalim diktatörlüklerinden kurtuldular. Libya'da ve Suriye'de ise o ülkelerin orduları halklarına saldırdılar. Eğer Libya'da NATO'nun koruması ve desteği olmasaydı, zalim diktatör Muammer Kaddafi muhtemelen Bingazi'yi ele geçirip muhalifleri öldürecek ve direnişi bastıracaktı. Libyalı direnişçiler Suriyeli direnişçiler kadar direnemezlerdi diye düşünüyorum. Suriye'deki gösteriler barışçıl gösteriler olarak başlamıştır. Suriye Halkı, başlarındaki diktatörlükten kurtulup demokrasiye geçmek için sivil itaatsizlik eylemleri yapmışlardır. Suriye'nin ve Müslüman Suriye Halkı'nın düşmanı olan Zalim Suriye Ordusu; ellerinde silah olmayan, barışçıl gösteriler yapan Suriyelilere acımasızsa saldırmış, onları bombalayıp öldürmüştür. Ordunun milleti katletmesi üzerine millet, nefsi müdafaya geçmiş ve Gayrimeşru Suriye Rejimi ve gayrimeşru olarak iktidarda bulunan Katil Diktatör Beşşar Esed'e karşı silahlı direnişe başlamıştır. Suriye'de iktidar, ülkeyi askerî darbeyle ele geçirip işgal etmiş olan % 10 civarındaki küçük azınlık Nusayrilerin elindedir. Suriye'nin ve Müslüman Suriye Halkı'nın düşmanı olan Zalim Suriye Ordusu da Nusayri azınlığın hâkimiyetindedir. Zalim Suriye Rejimi'nin, Zalim Suriye Ordusu'nun ve Katil Beşşar Esed'in Suriye'de son 2-3 yılda on binlerce Müslümanı acımasızca katletmelerinin önemli sebeplerinden biri; rejimin, ordunun ve diktatörün Nusayri olmalarıdır. Ülkemizdeki bazı laiklerin Müslüman Türk Milleti'nden nefret etmekte oldukları gibi Suriye'deki bazı Nusayriler de Müslüman Suriye Milleti'nden nefret etmektedirler. Suriye'den gelen fotoğraf ve videolardaki dehşet verici görüntülere bakılınca oranın sanki yabancı bir ülke tarafından işgal edilmiş gibi bir vahşeti yaşadığını görürüz. Evet, Suriye resmen işgal altındadır; hem de ülkesine ve milletine yabancı Nusayriler tarafından. Suriye'deki % 10 civarındaki Nusayri azınlık, % 70 - % 75 civarındaki Sünni çoğunluğun ülkesi Suriye'yi işgal etmiştir ve Sünnileri esir almaya çalışmaktadır. Özgür Suriye Ordusu'nu, Yunan işgaline karşı direnen Kuvayı Milliye'ye benzetebiliriz. Özgür Suriye Ordusu, Nusayri işgaline karşı direnen, Suriye'nin ve Suriye Milleti'nin Kuvayı Milliyesi'dir. Alıntı:
Özgür Suriye Ordusu savaş hukukuna aykırı davranılmasını kabul etmemektedir. Özgür Suriye Ordusu'nun kimi askerleri de dâhil olmak üzere iç savaş boyunca hukuka aykırı davrananlar rejim yıkıldıktan sonra yeni rejimde mahkemelerde yargılanacaklar ve hak ettikleri cezalara çarptırılacaklardır inşaallah. Bu, işin birinci boyutu. İşin ikinci boyutuna gelince... Eğer empati yaparsan, bazı Suriyeli direnişçilerin Zalim Suriye Ordusu'na ve terörist Şebbihaların bazılarına karşı aşırı şiddetlerine belki yine de hak vermesen bile anlayabilirsin. Şunu düşün: Ergenekon Terör Örgütü darbe yaparak Türkiye'yi işgal etmiş olsun Allah korusun. Ergenekoncu vatan hainleri yine Allah korusun ki; annene, hanımına ve kızına tecavüz etmişler, babanı bir yere götürüp işkenceyle öldürmüşler, 5 yaşındaki oğlunu bombalamışlar ve o bombalama sonucu oğlun iki bacağını birden kaybetmiş ve sakat kalmış, diğer kızın olan 3 aylık çocuğunu bombalamışlar ve o kızın da bombalama sonucu hayatını kaybetmiş olsun Allah korusun. Ergenekoncu vatan hainlerin saldırıları sonucunda akrabalarından, arkadaşlarından kısacası tüm sevdiklerinden; bazıları öldürülmüş, bazıları sakat bırakılmış, bazıları işkenceye uğratılmış, bazıları da tecavüze uğramış olsunlar Allah korusun. Ve Ergenekoncular; sana, ülkene, milletine ve yakınlarına daha nice nice kötülükler yapmış olsunlar Allah korusun. Sana bu kadar çok kötülük yapmış ve zarar vermiş Ergenekonculardan birini yakalasaydın, belki sen de onu öldürüp sonra da onun kalbini çıkarıp yemeyi veya o Ergenekoncuyu öldürmeden önce ona çeşitli acılar çektirip onu öyle öldürmeyi düşünebilirdin. Zalim Suriye Rejimi, Zalim Suriye Ordusu ve Katil Beşşar Esed; Suriye'ye ve Müslüman Suriye Milleti'ne işte yukarıdaki misaldeki gibi pek çok kötülükler yapmışlardır. Allah; Zalim Suriye Rejimi'ni, Zalim Suriye Ordusu'nu ve Katil Beşşar Esed'i kahretsin! Konu Cihannur tarafından (05-21-2013 Saat 18:29 ) değiştirilmiştir.. |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() önce kardeşti şimdi katil diktatör oldu. Aklımızı muhafaza et Allah'ım
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
Diktatörlüğünde kendi halkından on binlerce masum Müslümanı katleden kişi katil diktatördür ve Suriye'yi askerî darbeyle işgal etmiş Nusayri azınlığın gayrimeşru olarak yönetimde bulunan lideri Katil Diktatör Beşşar Esed, Suriye'de son 2-3 yılda on binlerce Müslümanı katlettirmiştir. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
![]() Alıntı:
Erdoğan ile Esad'ın arası iyi iken Esad halkına silahları doğrultmamıştı Halkı Esad'ın vaatlerini sözlerini tutmasını bekliyordu halkı Esad'a karşı direnmeden Esad halkına silah doğrultmadan Türkiyenin Esad'a karşı bir tavır alması düşünülemez . Durumu anlayabileceğin bir örnekle açıklayayım bu gün İran'ın 70 milyon nüfusu varsa bu gün 30 milyonu Azerbeycanlıdır . İranda Azerbeycanlılarda Acemlerle sorun yaşıyor bu gün Erdoğan ile Ahmedinejad'ın arası iyi yarın bir gün İranda Acemler Azerbeycanlılara silah doğrultursa Erdoğan Azerbeycanlılardan yana taraf olursa çıkıp şunu diyebilirmiyiz dün kardeşim diyordun bu gün diktatör zalim vs vs. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#7 | ||
![]() Alıntı:
Alıntı:
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Zülcenaheyn, tunus ve mısır daki devrimlerden etkilenen suriye halkı mart 2011 de beşşar esed ve rejim karşıtı barışçıl ve silahsız gösteriler yapmaya başladı. Bir azınlık rejimi olan nusayri-baas rejiminin bu barışçıl protesto gösterilerine cevabı ise çok sert oldu.
Daha suriye halkı rejime karşı silaha sarılmadan önce nusayri-baas rejimi keskin nişancılarla ve tanklarla binlerce silahsız Suriyeliyi katletmişti. Beşşar esed in göstericilere karşı böylesine acımasız ve sert davranması ve bir de üstüne tv ye çıkıp göstericileri aşağılaması gösterilerin daha da büyümesine ve bütün suriye ye yayılmasına sebep oldu. Bunun üzerine rejim tutumunu daha da sertleştirdi ama bu sırada kendi halkına karşı silah çekmek istemeyen binlerce asker silahlarıyla birlikte ordudan firar edip halkın safına geçmekteydi. 2011 haziran ve temmuz aylarında suriye nin hama şehrinde milyonluk rejim karşıtı gösteriler düzenleniyordu (bu gösterilerin videolarına internetten ulaşabilirsin) hama da esed askerleri olmadığı için halk rahatça gösteri yapabiliyordu. Bu gösterileri bastırmak amacıyla beşşar esed in askerleri 31 temmuz günü (ertesi gün ramazan başlıyordu) tanklarla birlikte hama ya girdi ve gösterileri bastırmak için birkaç günde yüzlerce masum silahsız sivili katletti. (Mısır ordusunun adeviyye meydanında yaptığı katliam gibi. Hatta çok daha kötüsü bu hama katliamında yaşandı. Ben tank ateşiyle kafası kopan bir insanı bu hama katliamında gördüm) Suriye rejiminin dayanılmaz zalimliklerine karşı ağustos 2011 de silahlı direniş başladı bu direniş başlarda çok küçük ve güçsüzdü ve çok büyük oranda rejimin ordusundan firar edip halkı korumaya çalışan askerlerden oluşmaktaydı zamanla bu direniş yeni katılımlarla ve rejimin ordusundan aldığı savaş ganimetleri ile iyice büyüdü. Bugün bu direniş suriye topraklarının en az 100 de 70 ini kontrol altında tutmakta ve kısıtlı imkanlarıyla rusya ve iran silahlarıyla beslenen rejim ordusuna karşı kahramanca ve destansı bir şekilde savaşmaktadır. ALLAH (c.c.) silahlı ve islami suriye muhalefetini beşşar esed rejimine karşı muzaffer kılsın ve suriye devrimini başarıya ulaştırsın. Amin. Konu Özgür Suriye tarafından (10-30-2013 Saat 15:56 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Sadece müslüman olmasalar bile karşılık veremeden kadın çoluk çocuk ölmek zor mesele. Savaş esnasındada olsa aman dileyeni öldüremezsin fakat bunlar başka müslümanlar her şekilde öldürüyorlar buna kimyasal gaz dahil. Çünkü dinlerine diledikleri gibi ekleme çıkarma yapabiliyorlar. Dinimizi korursak asla bu duruma düşmeyiz din gittimi her şey gider ama sadece bir şey gelir oda kötülük, gelde bizim aklı kıtlara anlat.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|