04-29-2014, 00:45 | #1 |
Tamer Korkmaz - Cüppeli Siyaset
Tamer Korkmaz
Cüppeli Siyaset Kısa bir süre önce bu sütunda 'Ahmet Necdet Kılıç Tahtaya!' demiştik: Sadece 'İkinci Sezer'in cübbesiyle değil, üstüne bir de 'Haşim Kılıç'daroğlu' kıyafeti giyip sahne aldı! Hükümete meydan okuma, siyasete müdahale, siyasi polemik, Anayasa Mahkemesi'ni Meclis'in üzerinde görme, tam teşekküllü gövde gösterisi... Ezcümle, haddini aşma... Ne ararsanız vardı! Ana muhalefet liderinin yerine geçmiş gibiydi: Cübbesi üzerinden, Baronsal ve Paralel 'Çankaya Hesapları' yapılıyor. Haşim Kılıç'ın konuşmasını 'demokrasi ve hukuk manifestosu' diye alkışlayan Paralel Medya'nın... Dört yıl kadar önceki 'Anayasa Mahkemesi yine yetkisini aştı. Son sözü halk söyleyecek ' manşetini (8 Temmuz 2010) ne yapsak acaba, sarımsaklasak da mı saklasak? Eski Rejim'i geri getirmeye çalışanların siyaset mühendisliği hesabına dayalı olarak icra edilen işbu 'manifesto'daki bol kepçeden 'hukuk, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, demokrasi' sözcükleri... Haşim Kılıç'ın, 'İllüzyon Gösterisi'ni kamufle edebilmek için pek de elverişli enstrümanlardı! Vaktiyle, Ahmet Necdet Sezer'in 'Anayasa Mahkemesi Başkanı' sıfatıyla 'demokrasi ve hukuk manifestosu' maskesi takmış bir konuşması vardı: Nihayetinde, şapkadan Çankaya Tavşanı... Pardon, 'Cumhurbaşkanlığı Projesi' çıkmıştı! 'Gücün etkisiyle gömlek değiştirmeyiz' diyen Haşim Kılıç'taki rota değişikliğini Metin Şentürk bile görüyor! Kapalı kapılar ardında 'neler döndüğü' bilinmiyor mu sanılıyor? İşbu rota değişikliğinde hangi mücbir sebeplerin rol oynamış olduğu hususu merak konusudur... Baronlar'ın derin hesapları doğrultusunda siyasi atraksiyon yapmak gömlek değiştirmek değilse nedir? Görüldü ki, Anayasa Mahkemesi Başkanı 'siyasi polemik' yapmayı pek seviyor... Ancak, bunu cübbesini çıkarıp yapmıyor: Başkanlık makamını kullanıp siyasete, hükümete kılıç çekiyor! 'Hukuk devletinde iktidarın keyfi davranışlarının sınırlandırılması vardır.' diye konuşan Haşim Kılıç'ın, 'Yargı'nın veya Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın da keyfi davranışlarının bir sınırı olduğunu' hatırlaması gerekiyor! Ecnebi CHP'nin, âdeta Anayasa Mahkemesi'ne taşınmayı kafasına koyduğu bir siyasi konjonktürde... Anayasa Mahkemesi Başkanı 'Haşim Kılıç'daroğlu' adamakıllı siyasete müdahil olmuşken, söz konusu mahkemenin 'adil kararlar' verebilmesi mümkün olabilecek midir? Haşim Kılıç'ın konuşmasında, hükümetin Paralel Yargı'yla mücadele etme kararlılığı ve iradesinden de yakınılıyor, şekva ediliyordu... 'Yargı paralel devlet diye nitelendirilen çok ağır suçlamayla karşı karşıyadır. Bu iddianın adı vicdan yolsuzluğudur.' dedi, Haşim Bey! 17 Aralık'taki darbe girişimi, 'Yargı ve Emniyet Cuntası'nın kirli faaliyetlerini, Paralel Yapı'yı ayan beyan ortaya koymuşken... 509 bin kişinin dinlendiği Telekulak Skandalı'nın ve dahi Paralel Casusluk hadiselerinin Paralel Yapı'ya dayandığı gün ışığına çıkmışken, belgelenmişken... Bu kapı gibi gerçeklerin dile getirilmesini 'vicdan yolsuzluğudur' diye karalamaya çalışmak... Nihayetinde, 'Paralel Yapı ile mücadeleyi haklı neden olarak görmediğini' beyan etmek... Hukuk devletinden bahsedenler için, vahim bir çelişkidir... Dahası... Paralel yapılanmayı hasırlatı etme çabasıdır... Asıl 'vicdan yolsuzluğu' Paralel Yapı gerçeğinin üzerini örtmek, paralel örgütlenmeyi inkâr etmektir! 'DÖNEMİN BAŞBAKANI!' Paralel Yapı ile ilgili olarak 'Deliller nerede?' falan deniliyor, ya... İçişleri Bakanı Efkan Alâ, ekranda açıkladı: 'İlk kez söylüyorum, işi o kadar ileri götürmüşler ki darbeyi ele veren belgeler var! Fezlekeyi yazmışlar. Hatta o belgelere 'Dönemin Başbakanı' ibaresini koymuşlar, Erdoğan için... Demek ki, darbeyi yapacaklarını düşünmüşler...' Kaynak Yeni Şafak 28.04.2014
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|