AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dış Gündem Dış Gündem ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-06-2014, 08:20   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Zalim Suriye Ordusu, Halep'i Kuşatmak Üzere
Suriye'de Esed güçleri Halep'i kuşatmak üzere



Suriye'nin en büyük kenti Halep'te rejim, muhaliflerin dışarı ile tek bağlantı hattı olan 4 kilometrelik dar koridoru da kapatıp kenti teslim olmaya mecbur bırakmak istiyor.

IŞİD'in Kobani'ye saldırıları sürerken, Esed rejimi operasyon başlattığı muhaliflerin kalesi Halep'i kuşatmayı başarırsa Halep-Kilis hattından Türkiye'ye büyük bir göç dalgası olabilir.

Esed güçleri, Suriyeli muhaliflerin elinde bulunan Halep'in merkeziyle bağlantı noktasında yer alan Handerat'a saldırıyor. Handerat düşerse Halep, rejim tarafından dört bir yandan tamamen kuşatma altına alınmış olacak ve kentin içinde kalan muhaliflerin dışarı ile bağlantısı kopacak.



KURBAN BAYRAMI'NDA OPERASYON BAŞLATTILAR


Esed güçlerinin Kurban Bayramı'nın ilk günü Halep'i kuşatmak için başlattığı operasyonda çatışmalar Handerat ve Sifat köylerinde şiddetli biçimde sürüyor.

2013 yılında Hama yönünde başlattığı saldırı ile Hanasır bölgesini kontrolü altına alan Esed rejimine bağlı güçler daha sonra Suriye'nin en büyük askerî üslerinden biri olan Sifira'yı muhaliflerden geri aldı ve Tel Aran, Halep Havalimanı, Nekkarin, Şeyh Yusuf, Şeyh Neccar ve organize sanayi bölgelerinde ilerleyişini sürdürdü.

Ardından Halep Merkez Cezaevi bölgesini ele geçiren rejim güçleri, Halep şehrini kuşatan bir yay çizerek ilerlemeye devam ettiler.

Suriyeli muhalif grupların Halep'in merkeziyle olan bağlantısı, Leyramon bölgesiyle Handerat arasında kalan 4 kilometre genişliğindeki dar bir koridor vasıtasıyla devam ediyor.

Bölgenin Esed güçlerinin eline geçmesi durumunda muhaliflerin geçiş güvenliği tamamen ortadan kalkacak. Bu durumda daha önce Guta, Yermuk ve Humus'tan sonra Halep de rejim tarafından tamamen ablukaya alınmış olacak.

TÜRKİYE'YE BÜYÜK GÖÇ KAPIDA

Rejimin Suriye'nin en büyük kenti Halep'i kuşatması durumunda kentteki insani durum daha da kötüleşecek. Halep kuşatılırsa muhaliflerin Suriye genelinde aktif savaş yürüttükleri hiçbir büyük kent merkezi de kalmayacak ve rejim, IŞİD'in elindeki Rakka ve Dey Ez-Zor dışında Suriye'deki bütün kentlerde kontrolü büyük oranda ele geçirmiş olacak.

Halep aynı zamanda kuzey Suriye'nin en stratejik kenti durumunda. Rejimin Halep'i kontrol altına alması durumunda muhaliflerin Suriye'nin derinlerine inme imkânı da büyük oranda ortadan kalkacak.

Halep'ten başlayıp Kilis'e uzanan 80 kilometrelik hat, aynı zamanda muhaliflerin Türkiye ile tek bağlantı noktasını oluşturuyor ve bu hat boyunca yayılan bölgelerde hâlâ büyük bir nüfus yaşıyor. Halep'in tamamen rejimin kontrolüne geçmesi, bir yandan muhalifleri Türkiye sınırına doğru çekilmek zorunda bırakacak, bir yandan ise Türkiye'ye doğru büyük bir göç dalgasının yaşanmasına neden olacak.

HUMUS'TA İNSANİ DRAM YAŞANMIŞTI

Şam rejimi daha önce de Humus'ta benzer bir şekilde yaklaşık iki yıl boyunca kuşatma uygulamış ve bölgede büyük bir insani dram yaşanmıştı.

ŞEHRİ MECBUR BIRAKMA POLİTİKASI

Kuşatma altında tuttuğu bölgelere ilaç ve gıda girişine izin vermeyen rejim güçleri, bu şekilde kenti teslim olmaya mecbur bırakma politikası güdüyorlar.

Rejimin Humus'ta uyguladığı abluka, Cenevre 2 Konferansı'nda da gündeme gelmiş, varılan anlaşma ile bölgeye gıda ve insani yardım girişine bir süre izin verilmişti.

"DİKKATLERİMİZİ HALEP'E ÇEVİRMELİYİZ"

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da Fransız Le Figaro, Amerikan Washington Post ve El Hayat gazetesinde yayınlanan köşe yazısında, “Halep’ten vazgeçmek, 300 bin erkek, kadın ve çocuğu berbat bir tercihe zorlayacak: Rejimin bombalarla gerçekleştirdiği kuşatma ve IŞİD’in barbarlığı. Bu durum Suriye’yi yıllarca sürecek bir şiddete iter, her türlü siyasi çözüm ve perspektifin ölümüne sebep olur, gittikçe radikalleşen savaş ağalarının öncülüğünde parçalanmaya gider ve içerdeki kaosun son derecede kırılgan durumda olan komşu ülkeler Irak, Lübnan ve Ürdün’e taşınmasına sebep olur” dedi.

Halep’in kaderine terk edilemeyeceğini belirten Fabius,“Bu yüzden koalisyon ortakları olarak çabalarımızı Halep’e yöneltmeliyiz, ılımlı muhalefeti güçlendirmeli ve rejim ile IŞİD’in işlediği suçlara karşı sivil halkı korumalıyız. Kobani’den sonra Halep’i kurtarmalıyız” ifadelerini kullandı. Fabius, rejim ve IŞİD'in birbirini besleyen iki güç olduğunu söyleyerek, "Barbarlığın iki yüzü olan rejim ve IŞİD ortak bir amacı paylaşıyor: Ilımlı muhalefeti yok etmek" dedi.

FRANSA, TÜRKİYE'NİN POLİTİKASINA YAKIN

Son dönemde Türkiye’nin Suriye politikasına Batı ülkelerinden en sıcak yaklaşan ülke Fransa.

Türkiye'nin Suriye sınırları içinde bir "güvenli bölge" ve "uçuşa yasak bölge" isteğine de Batı'dan tek olumlu yanıt Fransa’dan gelmişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande’ın ofisinden 9 Ekim'de yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı Hollande, Suriye'nin kuzeyinde katliamların önlenmesi gerekliliğini vurguladı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye ve Türkiye arasında evlerinden olan insanların ağırlanması ve korunması için bir tampon bölge oluşturulması önerisine destek verdi" ifadeleri yer almıştı.

ERDOĞAN: "ASIL TEHLİKE HALEP'TE"

Fransa ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, dikkatlerin Suriye'de IŞİD saldırısı altındaki Kürt kasabası Kobani üzerinde yoğunlaşmasını eleştirmiş, Suriye'de asıl tehlike altında olan kentin Halep olduğunu belirtmişti:

"Kobani’yi bir yana bırakın, Halep tehdit altında. Kuzey Suriye’nin kalbidir Halep ve ne yazık ki orada koca bir tarih yok olmak üzere. PYD ancak 90 savaşçı peşmerge kabul etti. Dert burayı PYD’nin dışındaki bir güce kaptırmamak. Tek hedef bu... Suriye’de şu anda Halep de tehlikede. Halep’i düşünmüyorlar ittifak güçleri, Kobani’yi düşünüyor. Yani orada varsa yoksa Halep’tir. Sureyi’nin kuzeyi dediğin zaman Halep’i anlarsın ama bunlar Halep’i bir kenara koymuşlar, varsa yoksa Kobani diyorlar. Kobani’dekiler zaten hepsi geldiler ve biz de kabul ettik. Kapıyı da kapatmadık. Ama Halep’te şu anda geniş bir tarih yok oluyor. İnsanlar yarın orada aynı durumla karşı karşıya kalacak ve şu anda onlar orada son mücadelelerini veriyor."

Erdoğan "36’ncı paralelin üstünün" güvenli bölge ilan edilmesini istedi, buna neden olarak da, "Çünkü, topraklarımızda 1,6 milyon sığınmacı var. O bölgede onlar için farklı plânlamalar yapılabilir. Hatta altyapısıyla, üstyapısıyla yerleşim birimleri bile inşa edilebilir" açıklamasını getirdi.

Kaynak

En Son Haber 05.11.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-06-2014, 08:25   #2
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Zalim Suriye Ordusu'nun kahrolası alçak terörist askerleri Halep'i kuşatmak üzereler. Kobani'deki Özgür Suriye Ordusu askerleri derhal Halep savunmasına yardıma gitmeliler. Özgür Suriye Ordusu, Zalim Suriye Ordusu'nun terörist askerlerini ölü ya da diri olarak etkisiz hâle getirmeli. Zalim Suriye Ordusu Terör Örgütü (Suriye'nin Ergenekon Terör Örgütü olan Esed Ailesi'nin silahlı gücü) yok edilmeli ve o aşağılık terör örgütünün bütün teröristleri de hak ettikleri cezalara çarptırılmalıdırlar.
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-06-2014, 19:11   #3
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart

Katil, zalim , insalık düşmanı ABD, milyonlarca sivilin yaşadığı Halep'i kuşatan Esad'ı durduracağına, İdlib'de muhalifleri bombaladı!..


http://www.haksozhaber.net/abd-ucakl...rdu-53720h.htm

Esad güçlerine dokunmayıp, Esad rejimine karşı savaşan müslüman direnişçileri bombalayan, PKK'ya silah veren katil ABD, ALLAH'ın laneti senin üzerine olsun!..

İnşaAllah, İran ve İsrail ile birlikte ABD'nin de yıkılışını görürüz.
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2014, 03:37   #4
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart

Halep'in düşmesine hazır mıyız?

Suriye direnişinde önemli bir nokta olan Halep şu anda rejim güçleri tarafından muhasaraya alınıyor. Eğer rejım güçleri Handerat bölgesi ile Leramon bölgesini birleştirirse Halep komple bir muhasaraya alınmış olur.

Bu muhasarayla birlikte Zehra, Nübül ile Yeni Halep arasındaki yol da rejım lehine kullanıma açılmış olacak. Rejimin Lazkiye, İdlib, Humus ve Halep'e getirdiği yabancı askerler Sefira Bab bölgesini dolaşmadan Yeni Halep'ten direk Zehra Nübül bölgesine çıkabilecek.

Haleple Kilis arasındaki bölgelerin irtibatı kesildiğinde Kilis ve Rasulayn bölgesini muhaliflerin tutmasına imkan kalmayacak. Diğer taraftan Zahra bölgesinden Afrin içinden hareket edecek Esed güçleri Reyhanlı karşısında bulunan Atme'ye kadar hiçbir zorlukla karşılaşmadan gelecekler. Atme ile BabülHava arası yaklaşık 10 km.

Muhaliflerin bu kayıpları Türkiye-Suriye sınırında ciddi güvenlik zaafiyetlerine yol açacaktır. Aslında Halep'in kaybedilmesi Suriye muhaliflerinin değil Türkiye'nin kaybedilmesi gibi okunmalıdır.

İran, Esed yönetimine gizli ve açıktan silah ve askeri yardımda bulunmuş ve bunu tüm dünyaya karşı açıklamıştır. Türkiye Esede karşı muhalifleri el altından desteklemiş ancak sahadaki yöneticilerini iyi seçemediği için kaybetmeye aday bir ülke olmuştur.

Halep'in muhasarasının kırılması Türkiye'nin geleceği açısından çok kritik bir noktadır ve daha geç olmadan Türkiye Halepteki muhasarayı kırmak için Halep bölgesindeki muhaliflere gerekli askeri bilgi ve lojistik desteğini vermelidir. Bugün Suriye'ye yardım ediyormuş gibi gözükmenin ve nitelikli yardımların düzenli ve emin ellere verilmemesinin bedelini Türkiye halkı çok ağır ödeyeceğini bilmelidir. Halepteki yerel gruplar acilen desteklenmeli ve sesleri dünyaya duyrulmalı.

Eğit donat, ılımlı İslamcı , ılımsız İslamcı, düzenli ordu sistemine geçiş ile uğraşılacağına Halepteki muhaliflerin silah gücü ve gerekli silahlar temin edilmeli. Öte yandan bugün Halep'te direnen gruplar yiyecek gıda dahi bulamamakta, çok basit ve el yapımı silahlarla Halep'i korumaya çalışmaktadır. Bugün Halep'te direnenlere gerekli yardımları yapılarak muhasara kırılmaz ise yarın Türkiye'ye can ve mal maliyeti yüzlerce kat daha büyük olacaktır. Halep düşerse Türkiye sınırında 900 km boyunca Türkiye ile savaşmaya hazır örgütler olacaktır. Türkiye'nin muhaliflere yardım etmesinin cezasını İran ve Esed yönetimi Türkiye'ye kesmek isteyecektir. Türkiye içindeki birtakım bürokratların ise Esed sonrası dönem için Batı eliyle yaptıgı baskı da bunda etkili olmakta, savaşın aslında Türkiye içinde olduğunu göstermektedir. Türkiye'nin İsrail ve Amerika'ya kafa tutması ve bunların hepsi beraber düşünüldüğünde savaşı Türkiye'nin içerisinde görmemek ya da olmayacağını düşünmek basiretsizlikten başka birşey değildir.

PEKİ SİZE SORUYORUM TÜRKİYE HALKI VE YÖNETİCİLERİ OLARAK HALEPİN DÜŞMESİNE HAZIRMISINIZ ?

AYHAN ALTINTAŞ
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
halep, halep savunması, halep'i kuşatmak üzere, katil beşşar esed, zalim suriye ordusu, zalim suriye rejimi, özgür suriye ordusu


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi