AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dış Gündem Dış Gündem ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-12-2014, 18:02   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart NATO: Rusya, Ukrayna'ya Girdi
NATO: Rusya, Ukrayna'ya girdi



NATO, Rus birliklerinin bu hafta tank, top ve hava desteğiyle Ukrayna'ya girdiğini bildirdi.


BBC'de yer alan bilgiye göre NATO'nun Bulgaristan'dan konuşan komutanı ABD'li general Philip Breedlove, "Rus tankları, Rus topları, Rus hava savunma sistemleri ve savaş birlikleri görüldü" diye konuştu.

Rusya, Ukrayna'nın doğusundaki Moskova yanlısı ayrılıkçıları desteklemek için ülkeye asker gönderdiği iddialarını sürekli olarak reddediyor.

Ancak Rusya yanlısı isyancılar ülkedeki "gönüllülerin" kendilerine yardım ettiklerini söylüyorlar.

Kaynak

Milliyet 12.11.2014

 


Konu Cihannur tarafından (11-13-2014 Saat 09:11 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-12-2014, 18:07   #2
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
NATO: Rusya, Ukrayna'ya girdi



NATO, Rusya'ya ait askerî teçhizatın Ukrayna'ya girdiğini açıkladı.


NATO’dan yapılan açıklamaya göre, Ukrayna’nın doğusundan son iki günde Rusya’ya ait tanklar, ağır silahlar ve savaş birlikleri geçti. NATO, daha önce Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) bildirdiğine benzer hareketliliğin yaşandığını ifade etti.

NATO Müttefik Kuvvetleri Komutanı General Philip Breedlove, “Son iki günde AGİT’in aktardığı şeylerin benzerini gördük. Rusya’dan gelen teçhizat konvoyu Ukrayna’ya girdi. Konvoyda özellikle Rus tankları, Rus hava savunma sistemleri ve birlikler vardı. Şu anda kaç araç geçti bilmiyoruz, ancak birkaç tane olduğu konusunda hemfikiriz” dedi.

AGİT dün yaptığı açıklamada 43 araçlık bir askerî konvoy tespit edildiğini bildirmişti. Öte yandan konuyla ilgili açıklama yapan Rusya Savunma Bakanlığı, Rus birliklerinin Ukrayna’ya girmediğini vurguladı. Interfax’ın haberine göre, General Igor Konashenkov, NATO’nun açıklamasında “hiçbir delil olmadığını” belirtti.


Kaynak

Radikal 12.11.2014
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-12-2014, 19:09   #3
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Standart
Aylar önce şaşırarak bu haberi okumuştum. Aylardır gazeteler ara sıra bunu haber yapıyor, Rusya Ukrayna'ya girdi diye.... Artık şaşırmıyorum sanki yeni bir habermiş gibi... NATO da bunu yeni fark ettiyse yuh yani
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-13-2014, 09:17   #4
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Aylar önce şaşırarak bu haberi okumuştum. Aylardır gazeteler ara sıra bunu haber yapıyor, Rusya Ukrayna'ya girdi diye.... Artık şaşırmıyorum sanki yeni bir habermiş gibi... NATO da bunu yeni fark ettiyse yuh yani
Rusya, ABD seçimleri sonrasında ABD Başkanı Barack Obama'nın 'topal ördek' durumuna düşmesini fırsat bilerek Ukrayna'daki ağırlığını arttırmak istemiş olabilir. Bu yüzden de tanklarla, hava savunma sistemleriyle ve birlikleriyle Ukrayna'ya girmiş olabilir. Rusya, Avrupa'nın tek başına kendisine karşı harekete geçemeyeceğini, Avrupa'da o cesaretin olmadığını görüyor. Avrupa, Rusya'dan çekiniyor; bırak Avrupayı, ABD bile Rusya'dan çekiniyor. Rus korkusu yüzünden Katil Esed'i deviremedi ABD.

Rusya, gücünün farkında ve Avrupa'nın ondan korktuğunu biliyor. Avrupa ancak ABD onun yanında yer alırsa Rusya'ya karşı harekete geçebilir. Rusya bunu da hesap ediyor tahminimce. Rusya, 'topal ördek' durumuna düşmüş olan pasif Obama'nın da kendisine ses çıkaramayacağını hesaplayarak Doğu Ukrayna'yı yavaş yavaş ele geçirme plânını sürdürüyor, sahip olduğu güce güvenerek de bunu pervasızca yapıyor.

Kahrolası Rusya, Çeçen mücahidleri şehid edip, yüz binlerce Çeçen'i katledip Çeçenya'yı işgal etti de kimin sesi çıktı? Kahrolası Rusya, Gürcistan'ı işgal edip Güney Osetya'da ve Abhazya'da hâkimiyetini kurdu da kimin sesi çıktı? Kahrolası Rusya, Suriye'de Suriye Halkı'nın Nusayri Diktatörlükten kurtulmasını engellemek için bütün gücüyle Gayirmeşru Zalim Suriye Rejimi'ne destek verdi de kimin sesi çıktı? Kahrolası Rusya, Ukrayna'nın toprağı olan Kırım'ı işgal etti de kimin sesi çıktı? Kahrolası Rusya bu yaptıklarına kimsenin sesini çıkmadığını görüyor ve tahminimce şöyle düşünüyor: "Nasıl ki katakulliye getirip Kırım'ı işgal edip ilhak ettiysem, Doğu Ukrayna'yı da aynı şekilde işgal ve ilhak edebilirim. Önce oradaki Rus yanlısı halkı desteklerim. Rus yanlısı halk, bağımsızlığını ilan eder; sonra da bağımsızlığını ilan eden bölgeler hoop Rusya'ya katılırlar ve böylelikle Doğu Ukrayna'yı da tereyağından kıl çeker gibi işgal ve ilhak ederim." Karşısında böyle sessiz bir dünya olursa Rusya, Doğu Ukrayna'yı da elini kolunu salllaya sallaya işgal ve ilhak eder.

Soru şu: Yayılmacı Rusya nerede duracak? Rusya, Doğu Ukrayna'ya yapacağı işgal ve ilhakla işgallerine ve yayılmacılığına son verecek mi yoksa gözüne kestirdiği başka toprak parçaları da var mı ve zamanı gelince, gözüne kestirdiği o toprak parçalarını da işgale kalkıp yayılmacılığına devam edecek mi?

Maalesef ki Barack Obama tam bir hayal kırıklığı oldu. Yes we can değil, not you can, bayım; not you can! Yapabiliriz dediniz ama sizde o yürek yok! Yapmak için mangal gibi yürek ister yürek ve o yürek de sizde yok! George W. Bush gibi Barack Obama da ABD başkanlığının hakkını verememiş ve pasiflikle, hayal kırıklığıyla tarihe geçmiştir.

2. Hitler Putin'in, 2. Rasputin Putin'in yerinde olsam; gelecek sene Polonya'yı, ondan sonraki sene Avusturya'yı, daha sonraki sene İtalya'yı, bir sonraki sene Almanya'yı, ondan bir sonraki sene de İngiltere'yi işgal ve ilhak ederim. Bu ülkelerin işgalini tamamladıktan bir sonraki sene de Amerika'yı işgal ve ilhak ederim. Rusya'nın; işgallerine, ilhaklarına, yayılmacılığına ses eden yok nasılsa! Rus Halkı da 21. yüzyılın Hitleri olan Putin'e, 21. yüzyılın Rasputin'i olan Putin'e âdeta
arkadan tezahürat yapıyor: Yürü be yavrum kim tutar seni!

Gelecekte bugünleri yazacak olan tarihçiler, 3. Dünya Savaşı'nın asıl başlangıcı olarak Suriye İç Savaşı'nı işaret edeceklerdir. Belki bazı tarihçiler, Rusya'nın Kırım'ı ya da Doğu Ukrayna'yı işgalini de savaşın asıl başlangıcı olarak değerlendirip yorumlayabilirler. Suriye İç Savaşı'yla birlikte tek kutuplu dünya sona erdi ve eskiden olduğu gibi yine çift kutuplu dünyaya dönüldü. Kutupların birinde liderliğini ABD'nin yaptığı, Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleri, Japonya, Kanada gibi demokratik ülkeler ve bu ülkelerin müttefiki olan ülkeler var. Kutupların diğerinde ise liderliğini Rusya ve Çin'in yaptığı, bunlara İran ve Venezuella gibi ülkelerin de eklemlendiği; totoliter, otoriter, faşist ve baskıcı ülkeler ve bunların müttefiki olan ülkeler var.

3. Dünya Savaşı korkarım ki yaklaşıyor. Savaşın fiili başlangıcı 10 sene, 20 sene ya da 30 sene kadar sonra olabilir; ama kanaatimce o korkunç savaştan kaçış yok! Allah kahretsin ki 1945'te 2. Dünya Savaşı sona ererken demokratik güçler işi yarım bıraktılar. Almanya'yı, İtalya'yı ve Japonya'yı adam edip faşizmden demokrasiye döndürebildiler; ama Rusya, Çin ve İran'a demokrasi götüremediler. Dünyanın baş belalarından olan bu 3 ülke komünizmde veya faşizmde kaldı.

Bütün kalbimle dilerim ki bu analizimde tamamen yanılırım ve 3. Dünya Savaşı hiçbir zaman çıkmaz. Ama realist olmak gerekirse o savaşın kaçınılmaz olduğunu değerlendiriyorum. Hiçbiri istemiyor o korkunç savaşı, Amerika da Rusya da Çin de İngiltere de Fransa da İran da, hiçbiri! 3. Dünya Savaşı çıkmasın diye büyük gayret gösteriyorlar. Çünkü biliyorlar ki, 1. Dünya Savaşı'nı 10-20 milyon ölüyle, 2. Dünya Savaşı'nı 70-80 milyon ölüyle kapatan insanlık, o korkunç savaş en az 4-5 yıl sürerse 3. Dünya Savaşı'nı en az 100 milyonlarca ölüyle kapatacaktır. Allah korusun ki ölü sayısı milyara bile dayanabilir. Dünyadaki silah teknolojisinde ulaşılan yüksek seviyeyi düşündüğümüzde her hâlükârda o savaşta, insanlık tarihinde o güne kadar gelmiş geçmiş tüm savaşlarda ölmüş, öldürülmüş olan insan sayısından daha fazla sayıda insan ölecektir, öldürülecektir diye tahmin ediyorum. Her iki kutup da bunun farkındalar. 3. Dünya Savaşı'nın tarihin o zamana kadar gördüğü savaşlar içinde en korkuncu, en çok acı vereni olacağını biliyorlar.

Eğer 3. Dünya Savaşı çıkarsa Türkiye ne yapar? Yapacağımız şey belli. İstesek de istemesek de demokrasi bloğuyla hareket etmek, ABD'nin ve diğer müttefiklerimizin yanında yer almak zorundayız. Kalleşlik yapıp müttefiklerimizi yalnız bırakamayız. En azından AK Parti hükümeti böyle bir kalleşliğe imza atamaz. Türkiye'nin savaşta tarafsız kalabilme şansı olursa o da ancak CHP iktidarında olabilir. 3. Dünya Savaşı'nın başladığı sırada iktidarda CHP varsa belki savaşa girmeyebiliriz. CHP, müttefiklerimize sırtını dönerek savaşa katılmayabilir, böyle bir kalleşliği yapabilir; çünkü bu onun tıynetine uygundur, zaten laiklerin de canları tatlıdır, onlar savaşa mavaşa gitmek istemezler.

Hiç mi umut yok diye sorulabilir. Var, küçük bir umut var: Rusya'nın, Çin'in ve İran'ın halklarının, rejimleri dışarıdan yıkılmadan kendilerinin ayağa kalkmalarıyla ülkelerine demokrasi getirmeleri... Çin'in totoliterlikten, Rusya'nın ve İran'ın faşizmden ve otoriterlikten kendi halklarının isyanlarıyla kurtulmaları... Rusya, Çin ve İran halkları, baskıcı ve zalim yönetimlerini yıkarak insan hak ve hürriyetlerine dayanan demokratik rejimlere geçerlerse 3. Dünya Savaşı engellenebilir.
3. Dünya Savaşı'nı bir şey önleyecekse işte bu önler.

Konu Cihannur tarafından (11-14-2014 Saat 01:30 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-13-2014, 17:12   #5
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Standart
Çin halkında demokrasi adına bazı hareketlenmeler oluyor ama güdük kalıyor. İran'da demokrasi var ama halkın çoğu rejimden rahatsız değil gibi. Rusya'da ise muhalif kesim demokratlar değil komünist partisi. Geçen ay iki teklif bile yapıldı, hem eski Sovyet bayrağına dönülsün hem de imparatorluk sistemine geçilsin diye, Putin şimdilik bunları geçiştirdi.

Ukrayna olaylarını açarsak Sovyetler yıkıldığında, Berlin Duvarı yıkıldığında NATO-AB sırayla Doğu Avrupa ülkelerini bünyesine katarak Rusya'yı yalnızlaştırdı ve en sonunda Rusya'nın dibindeki Ukrayna da Batı ittifakına katılıyor gibi olurken olaylar çıktı ve Rusya buraları işgale başladı. Yani Rusya belli ki sıkıştırıldığı için işgale başladı, aksi halde bugünkü ekonomik yaptırımları düşünmemiş olamaz. Ekonomik yaptırımlar ile Rusya savaş olmadan bitirilmek isteniyor.

Bu olaylar olmaya başladığında asıl Türkiye'deki tarikat ve cemaatlerdeki dedikoduları takip etmek ilginç oluyor. Şimdiden Rusya'nın Akdeniz'e iniş Süreci başladı deniyor. Hatta İbn arabinin sözü, Rus'ların altı ay boyu istanbulu işgali falan, hatta bunu kıyamet Savaş'ı ve mehdinin-mesihin gelişine bile bağlayan var. Her savaş öncesi dile gelen ifadeler. Bakalım neler olacak.
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-13-2014, 19:43   #6
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İran'da demokrasi var ama halkın çoğu rejimden rahatsız değil gibi.
İran'da demokrasi mi varmış?

İran'da göstermelik cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılır ama İran'da ülkenin (hatta velayeti fakih sistemini kabul eden dünyadaki bütün şiilerin) lideri İran'ın dini lideri olan Hamaney'dir.

İran dini liderleri de ölene kadar o makamda kalırlar.

herhangi bir ülkeye savaş açma ve cumhurbaşkanını görevden alma gibi yetkileri vardır hamaney'in.

ayrıca bir insanın cumhurbaşkanı adayı olabilmesi hamaney'in onayına bağlıdır.

mesela son seçimde çok sayıda cumhurbaşkanı (aday) adayı çıkmasına rağmen, bunların sadece küçük bir kısmının adaylığını onaylamıştır hamaney.

doğal olarak rejim karşıtları, dini liderin vetosundan dolayı cumhurbaşkanı adayı bile olamazlar.

mezhepçi bir dini lider ve üst kadro tarafından yönetilen böyle bir ülkede herhalde kimse demokrasi vardır diyemez!..

İran'da Sünniler çocuklarına Ömer , Ayşe , Osman isimlerini dahi koyamıyorlar iken sen ne demokrasisinden bahsediyorsun?

Konu Özgür Suriye tarafından (11-13-2014 Saat 19:50 ) değiştirilmiştir..
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-13-2014, 21:31   #7
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Standart
Demokrasinin oralarda sözde var olduğunu söylemeye çalıştım. Şii şeriatı rejimi altındaki güdük bir demokrasi maalesef... Tabii bu bize göre demokrasi bile değil ama öyleleri de var ki onlara göre bizimki bile demokrasi değil yani adama gülerler, gülerken gülünecek duruma düşersin
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-14-2014, 01:55   #8
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Çin halkında demokrasi adına bazı hareketlenmeler oluyor ama güdük kalıyor. İran'da demokrasi var ama halkın çoğu rejimden rahatsız değil gibi. Rusya'da ise muhalif kesim demokratlar değil komünist partisi. Geçen ay iki teklif bile yapıldı, hem eski Sovyet bayrağına dönülsün hem de imparatorluk sistemine geçilsin diye, Putin şimdilik bunları geçiştirdi.

Ukrayna olaylarını açarsak Sovyetler yıkıldığında, Berlin Duvarı yıkıldığında NATO-AB sırayla Doğu Avrupa ülkelerini bünyesine katarak Rusya'yı yalnızlaştırdı ve en sonunda Rusya'nın dibindeki Ukrayna da Batı ittifakına katılıyor gibi olurken olaylar çıktı ve Rusya buraları işgale başladı. Yani Rusya belli ki sıkıştırıldığı için işgale başladı, aksi halde bugünkü ekonomik yaptırımları düşünmemiş olamaz. Ekonomik yaptırımlar ile Rusya savaş olmadan bitirilmek isteniyor.

Bu olaylar olmaya başladığında asıl Türkiye'deki tarikat ve cemaatlerdeki dedikoduları takip etmek ilginç oluyor. Şimdiden Rusya'nın Akdeniz'e iniş Süreci başladı deniyor. Hatta İbn arabinin sözü, Rus'ların altı ay boyu istanbulu işgali falan, hatta bunu kıyamet Savaş'ı ve mehdinin-mesihin gelişine bile bağlayan var. Her savaş öncesi dile gelen ifadeler. Bakalım neler olacak.
Özgür Suriye'nin yazdığı gibi, İran'daki demokrasi göstermelik sözde bir demokrasi. Hakeza Rusya'daki de öyle. İktidardaki Vladimir Putin (2. Hitler, 2. Rasputin) yayılmacı, Rusya muhalefeti ise Putin'den de daha yayılmacı. Çin zaten tam bir diktatörlük, totoliter bir rejim. Dünya barışı için bu 3 rejimin (Çin, Rusya ve İran) yıkılması lazım. Eğer Çin, Rusya ve İran rejimleri kendi halkları tarafından yıkılıp oralarda gerçek demokrasiye yani insan hak ve özgürlüklerine ve hukukun üstünlüğüne dayanan gerçek demokrasiye geçilebilirse genel dünya barışı korunabilir. Yok eğer bu; baskıcı, faşist, totoliter ya da otoriter rejimler yıkılarak engellenemezlerse korkarım ki ileride bir gün 3. Dünya Savaşı'nı çıkaracaklar maazallah.

Konu Cihannur tarafından (11-14-2014 Saat 01:58 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-14-2014, 23:03   #9
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Standart
Oraya doğru gidiyoruz zaten.. Maalesef
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta