08-25-2014, 15:30 | #1 |
Türkiye Modeli: Pür Parlamenter Sistem
Türkiye'nin yönetim sisteminin pür parlamenter sistem olarak belirlenmesinin iyi olacağı kanaatindeyim. Türkiye'deki sistem resmiyette parlamenter sistem olarak görünürken, devlet başkanının yetkilerinin parlamenter sistemi zorlayacak derecede çok olmasıyla yarı başkanlık sistemini andıran bir durum söz konusudur. Cumhurbaşkanının yetkilerinin parlamenter sistemin gereklerine göre azaltılmasıyla cumhurbaşkanlarının sadece temsil makamı olarak görevlendirilmelerinin sağlanmasıyla pür parlamenter sisteme dönerek yolumuza bu şekilde devam edelim inşaallah.
Konu Cihannur tarafından (04-19-2015 Saat 01:53 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-19-2015, 00:05 | #2 | |||
C.Başkanı Tayyip bey Başkanlık sistemini istediği kadar övedursun.Bakalım onun dediği gibi mi bu meseleler?..
Başkanlık sisteminin ülkemize gelmesi için ballandıra ballandıra anlatanların dediği gibi değil, meselenin arka yüzünü de öğrenin!.
Konu MEÇHUL ADAM tarafından (04-19-2015 Saat 00:14 ) değiştirilmiştir.. |
||||
04-19-2015, 00:06 | #3 |
|
|
04-19-2015, 01:57 | #4 |
Başkanlık sistemine karşı olduğumu AK Parti Forum'da pek çok kereler dile getirdim. Çünkü başkanlık sistemi yasama ile yürütme kuvvetlerinin birbirlerinden tamamen ayrıldığı çift başlı bir yönetim modelidir. Parlamenter sistem ise yasama ile yürütme kuvvetleri arasında gevşek ayrımı öngördüğü için tek başlı bir yönetim modelidir. Tek başlı parlamenter sistemde sistemin işleyişi daha iyi olurken, çift başlı başkanlık sistemi yasama ile yürütme kuvvetlerinin farklı siyasi partilerin ellerinde olduğu durumlarda tıkanmalara ve yönetim krizlere açık bir ortam oluşturur. Başkanlık sisteminin Türkiye'nin siyasi yapısına uymadığı ve çift başlı bu sistemin Türkiye'de yürümeyeceği çok açıktır. Ülkemize ve milletimize faydadan çok zarar getireceğini bildiğim için başkanlık sistemine karşıyım.
|
|
04-20-2015, 00:25 | #5 | |||
AKP'nin Kalesi olan Kayseri'de halka Başkanlık sistemi ile ilgili sorular soruluyor....
|
||||
04-20-2015, 04:47 | #6 | ||||
Alıntı:
Bu videoda yapıldığının tam tersi çekimler de yapılıp başkanlık sistemine geçilmesinden yana olan insanların gösterildiği bir video da çekilebilir. Meselemiz bu değil. Vatandaşlarımızın önemli bir çoğunluğu başkanlık sistemini bilmeden bu sisteme ya taraftar oluyorlar ya da karşı çıkıyorlar. Oysa yapılması gereken şey, taraftar olunacaksa da karşı çıkılacaksa da neden taraf olunduğunu veya neye karşı çıkıldığını bilerek tavır almaktır. Parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasında temel fark, yasama ile yürütme kuvvetlerinin arasındaki ilişkinin biçiminde ortaya çıkar. Parlamenter sistemde yürütme, yasamanın içinden çıkmakta ve bu sebeple de sadece 1 seçim (parlamento seçimi) yapılmasıyla hem yasama hem yürütme belirlenmekte ve yasamada çoğunluğu elde eden siyasi parti ya da siyasi partiler yürütmeye de hâkim olmaktadırlar (tek başlılık). Başkanlık sisteminde ise yasama ile yürütme kuvvetleri birbirlerinden sert bir biçimde ve tamamen ayrılmışlardır. Bu yüzden de yasama ile yürütmenin belirlenmesi için 2 seçim (parlamento seçimi ve başkanlık seçimi) yapılır (çift başlılık). Başkanlık sistemindeki işte bu çift başlılık, meclis çoğunluğu ile başkanlığın aynı siyasi zihniyetin, aynı siyasi partinin elinde bulunduğu durumlarda sorun oluşturmaz ve sistem iyi bir şekilde işler. Fakat başkanlık sistemindeki bu çift başlılık, meclis çoğunluğu ile başkanlığın farklı siyasi zihniyetlerin, farklı siyasi partilerin elinde bulunduğu durumlarda sorunlara ve krizlere neden olur. Somutlaştırayım: AK Partili başkan ve CHP'li meclis çoğunluğu ya da CHP'li başkan ve AK Partili meclis çoğunluğu gibi durumlarla karşılaşıldığında meclisten istenilen yasalar çıkmayabilir, her sene bütçe dönemleri krize dönüşebilir, Türkiye bütçeleri meclisten geçmeyebilir ve nihayetinde sistem krizlerine kadar varabilecek yönetim krizleri çıkabilir. Sistemi baştan düzenlerken seçime gidilmesi dışında bunlara da çözüm de getirilemez; çünkü başkanlık sisteminde sistem çift başlıdır ve yasama yasa yapacak, bütçe çıkaracak, yürütme de çıkarılmış olan yasalara ve bütçelere göre ülkeyi yönetecektir. Ha denilse ki, başkana meclisin yetkilerini gasp ettirerek kanun hükmünde kararname çıkarabilerek meclisi by-pass etme yetkileri verilebilir; böyle bir şey yapılırsa o zaman da bu sisteme başkanlık sistemi denilmez; denilse denilse otoriter başkanlık sistemi ya da tek adam yönetimi denir. Başkanlık sistemi hiçbir şartta Türkiye'ye uymaz. Pür başkanlık sistemi yani tam çift başlılık getirilse de, başkana meclisin bazı yetkilerinin gasp ettirilmesiyle düzenlenmiş otoriter başkanlık sistemi olan tek adam yönetimi getirilse de olmaz, bunların hiçbiri Türkiye'de yürümez. Başkanlık sisteminin ne olduğunu biliyorum da, bu sistemin Türkiye'de yürümeyeceğini biliyorum da karşı çıkıyorum. Konu Cihannur tarafından (04-20-2015 Saat 04:49 ) değiştirilmiştir.. |
|||||
04-20-2015, 06:14 | #7 |
Şimdi de başkanlık sisteminin Türkiye'de nasıl kurgulanabileceği hususu üzerinde birkaç kelam edeyim. 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, başkanlık sistemine geçilecekse bunun ABD'deki gibi sert kuvvetler ayrımının olduğu, denge-denetim mekanizmalarının bulunduğu bir sistem olarak kurgulanması gerektiğini dile getirdi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu da Türkiye'deki sistemin ya pür parlamenter sistem ya da pür başkanlık sistemi olması gerektiğini söyledi. AK Parti seçim beyannamesinde de teklif ettikleri başkanlık sisteminin sert kuvvetler ayrımı ve demokratik kontrol ve denetim mekanizmalarına dayanan bir model olacağı ifade edildi.
Hem 11. Cumhurbaşkanımız Gül'ün (AK Parti'nin kurucu babalarından ve partinin 2. adamı) hem de AK Parti'nin 2. Genel Başkanı olan şimdiki genel başkanı ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nun ortak söylemlerinden ve de AK Parti'nin seçim beyannamesinde vaad edilenden anlıyoruz ki, pür başkanlık sistemi üzerinde genel bir mutabakat oluşmuş. Yani meclisin yasa yapma ve bütçe çıkarma vd. yetkilerinin başkan tarafından gasp edileceği bir otoriter başkanlık sistemi modeli önerilmiyor. İşte burada kritik bir mesele var. Peki Gül'ün ve Davutoğlu'nun ortaklaştıkları ve AK Parti seçim beyannamesinde de kaba hatları çizilmiş olan başkanlık sistemine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan razı mıdır, o böyle bir modeli yani pür başkanlık sistemini kabul etmekte midir? Mevzuyu biraz daha açıp netleştireyim. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın, başkanlık sisteminden (pür başkanlık sistemi) yani yasamanın sadece yasama faaliyetlerine bakacağı, yürütmenin de sadece icraatla ilgileneceği bir modelden yana olmadığı kanısındayım. Cumhurbaşkanımız Erdoğan gittiği yerlerde halkımıza soruyor ya hani, "Başkanlık sistemini istiyor musunuz, başkanlık sisteminden yana mısınız?" diye, hah işte bu soruyu ben de Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a sormak isterim ve sorayım. Sayın Cumhurbaşkanım, başkanlık sisteminden (pür başkanlık sistemi) gerçekten yana mısınız, başkanlık sistemini (pür başkanlık sistemi) gerçekten istiyor musunuz? Yasama ile yürütme kuvvetlerinin birbirlerinden sert bir biçimde ayrılıp kopartılarak çift başlı bir yönetim modeli olan başkanlık sistemine geçilmesinden yana mısınız? Çift başlı başkanlık sistemine geçilerek meclisin sadece yasama faaliyetlerine bakacağı, yasa çıkaracağı, bütçe geçireceği vd. yasama faaliyetlerinde bulunacağı ve başkanın işine karışmayıp icraat yapmayacağı, başkanın da sadece yürütme faaliyetlerinde bulunup icraat yaparak ülkeyi yöneteceği ve yasa yapmaya, bütçe geçirmeye ve meclisin diğer yasama faaliyetlerine karışmayacağı bir yönetim modelini yani başkanlık sistemini istiyor ve destekliyor musunuz? Başkana, kanun hükmünde kararname çıkarma gibi yetkiler verilmeyerek başkanın, meclisin yetkilerini gasp edemeyeceği ve bunun yanı sıra meclisin çıkaracağı yasaları veto edemeyeceği, sadece yeniden görüşülmek üzere meclise gönderebileceği ve böylelikle başkanın, meclisin yasa yapmasını önleyici ve engelleyici bir tutum alamamasını öngören bir pür başkanlık sisteminden yana mısınız? Yönetimde tam bir çift başlılık bulunan başkanlık sistemini -meclis, yasama faaliyetlerinde bulunacak, başkan da icraat yapıp ülkeyi yönetecek, kimse diğerinin işine karışmayacak- istiyor ve destekliyor musunuz? Somutlaştırırsam, mesela diyelim ki başkanlık sistemine geçtik ve halkımız sizi başkan olarak seçti ve Başkan Erdoğan oldunuz. Yine diyelim ki sizi başkan olarak seçen halkımız sizi seçtiği gün yasama seçimini de yaptı ve TBMM'nin çoğunluğunu CHP'li milletvekillerinden oluşturdu. Böyle bir durum oluştuğunda 4 ya da 5 yıllık başkanlık süreniz boyunca CHP'li meclis çoğunluğunun çıkaracağı yasalarla ülkeyi yönetmeyi kabul eder ve buna razı olur musunuz? Bunun yanı sıra 4 ya da 5 yıllık başkanlık süreniz boyunca CHP'li meclis çoğunluğunun kabul edeceği Türkiye bütçeleriyle ülkeyi yönetmeyi kabul eder ve buna razı olur musunuz? İşte bütün bunları kabul ediyor musunuz ve gerçekten başkanlık sisteminden (pür başkanlık sistemi) yana mısınız, başkanlık sistemini (pür başkanlık sistemi) gerçekten istiyor musunuz? Sanırım artık mevzu epey açıklığa kavuşmuş oldu. Sormuş olduğum bu sorulara Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın evet diyeceğini ve onun, başkanlık sistemini (pür başkanlık sistemi) isteyerek bu sisteminden yana olacağını zannetmiyorum. Konu Cihannur tarafından (04-20-2015 Saat 15:12 ) değiştirilmiştir.. |
|
04-20-2015, 19:12 | #8 |
C.Başkanı Tayyip bey diyor ki:"Bu millet koalisyonlardan, parlamento sisteminden çok çekti artık yeni bir Türkiye kuracağız" diye meydanlarda konuşuyor.Biz de diyoruz ki:
AB ülkelerinin hükümetleri tamamına yakını hep koalisyonla yönetiliyor.Oralarda sıkıntı yok da biz de niye sıkıntı oluyor?.Demek ki bu ülkede adam gibi demokrasi düzeni yokmuş.Bu hükümetin tasarruf etme, ve biriktirme diye bir politikası varsa siz söyleyin...AKP havuz sistemini uygulamaya cesaret etse bütçemize oluk oluk para akacaktır.Refah-Yol hükümeti bunu gerçekleştirmiştir.AKP hükümeti havuz sistemini uygulayacak olsa işçi, memur ve emeklinin maaşlarına % 100 zam yapma imkanı yakalayabilirlerdi.Lakin onlar geçici ve pansuman tedbirler olarak elde ne varsa onu satıyorlar.Sattıklarından elde ettiği paraların ekonomiye ve üretime katkısı olsaydı bunu takdirle karşılardık.Lakin satılan yerli mallardan ve gayri menkullerden elde edilen gelirler,faiz lobilerine ve iç ve dış borcuna gidiyor. Gelişen bir şey görülmüyor, sadece görüntü verilmeye çalışılıyor.Asgari ücret ile emekli maaşları sadece çok cüz'i bir miktarla millet oyalandıırılmak isteniyor.Unutmayınız ki ki yamalı bohçanın ömrü fazla uzun sürmez.İşe yaramayınca çöpe atılır. AKP=KAPİTALİZM'dir.Bunlar, emekli ve işçinin ücretini düşük yapıp hemen bankaların yolunu gösteriyorlar.İşte bu millete en büyük zulümlerden biri de budur..AKP sırf zenginlere çalışıyor.Üretim yok, sanayi yok, fabrika temeli atmak yok...Hep tüketim ve israflara harcamalar var.Eee, üretim olmayınca bu ülkenin insanları nasıl geçinecek?.İsraflarla ülke mi kalkınır yahu?.Hep böyle kapitalizme boyun eğerek bizim haklarımız hep yahudiye, siyonistlere mi gidecek?Bu nasıl bir düzendir Allah aşkına?AKP hesap yapmaya gelince işçi ve emekliye vereceği paranın hesabını ince okuyup sık dokuyorlar.Lakin israfa sıra geldiğinde hesap kitap yapılmadan şuursuzca ve hovardaca paralar israf ediliyor.İşte sizin tekbaşına çok sevdiğiniz hükümetin kısaca analizi budur. Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerin birçoğu siyonizm desteklidir, siyonizm güdümlüdür..Bağımsız bir ülke olmak istiyorsak ilk önce hilafet devletini kurmak lazımdır.Nato ve BM ülkelerinin uşaklığını yapmakla güçlü bir Türkiye'ye kavuşmak muhaldir.Hâla ne diye oyalanıp duruyorsunuz.Ülkemizde işgal maksatlı 40'a yakın Nato'nun askeri üssü ve radar sistemleri kurulmuştur.Hangi koşan ülkeden bahsediyorsunuz.Başkanlık sisteminde senato üyeliği vardır.Tayyip bunu cumhurbaşkanlığı bünyesinde 6-7 kişilik bir başkanlık kurulu oluşturdu.Bunların vereceği talimatlarla gelecekde hangi partili hükümet olursa olsun hiç farketmez, başbakanlık ve bakanlar kurulu bunlara bağlı olacak.Parlamentodan çıkacak yasaları kendi işlerine geleni kabul ederler.Bunların ucu ABD ve İsrail'e dayanır.Onların CFR denilen siyonist örgütü her ülkenin ekonomi,kültürel, askeri ve toplumsal yapısı bu yahudi kuruluşun direktifleriyle hareket etmek mecburiyetindedir. Başkanlık sistemi ile başımıza ne işler açılacağını niye hesap edemiyorsunuz?C.başkanı Tayyip, bu ülkenin başkanı olsa bile yine siyonistlerin borusu ötecektir.Çünkü o halife de değildir.Laiklik demokrasi, başkanlık sitemleri siyonizmin tekeline göre düzenlenmektedir. BAŞKANLIK SİSTEMİ GELDİĞİNDE CUMHURBAŞKANI SIFATI SADECE FORMALİTE İCABI OLACAK VE YENİ BİR MONARŞİ DEVLETİNE DÖNÜŞÜLECEKTİR. Tayyip, bu anlattıklarımın hangisini sizlere anlatmıştır?.Adamın ağzında bir kere olsun siyonistleri ve siyonizmi eleştirmemiştir.Bu tarihi büyük hata ile bu ülkenin kaderiyle oynanmak isteniyor.Bu derin gaflet uykusundan bir an evvel uyanın yahu!. Konu Cihannur tarafından (04-20-2015 Saat 21:24 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Hakaret. |
|
04-20-2015, 21:29 | #9 |
Pür parlamenter sistem, Türkiye için hayırlı olacaktır inşaallah.
Konu Cihannur tarafından (07-23-2015 Saat 00:04 ) değiştirilmiştir.. |
|
04-22-2015, 11:51 | #10 |
Biz kimseye kin tutmuyoruz.Bu, bize yakışmaz.Bazı densizler, içlerinde ki kinlerinden dolayı hakaret ve küfüre sarılıyorlar.Bu davranış asla erdemlik değildir.Böylelerini şiddetle kınıyorum..
Önemli bir vakıa olmadıktan sonra, AKP'lilerle artık uğraşmayacağız.Bizim işimiz, kararsız seçmenlerle olmalıdır.Biz yine hak ve hakikatleri AKP'li arkadaşlara usulünce anlatmaya devam edeceğiz ama dinlerlerse ne alâ, dinlemezlerse kendi hallerine bırakacağız.En güzel yol da budur bizim için...AKP'yi kötülemekle onlar daha da bizimle zıtlaşıyorlar.Bir insan kazanmak zor ama insan kaybetmek çok kolaydır.AKP'li kardeşlerimiz kendi gözleriyle hak ve hakikatleri gördükçe bize hak vereceklerdir.Şimdilik gönül gözleri maalesef uykudan uyanmamıştır.İnşaallah yakın gelecek de hep beraber uyanacaklardır.Lakin bize düşen vazife tebliğ ve sonrasında sabır göstermektir. Konu Cihannur tarafından (07-23-2015 Saat 00:05 ) değiştirilmiştir.. |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
başkanlık sistemi, parlamenter sistem, pür başkanlık sistemi, pür parlamenter sistem, türkiye modeli |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|