AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Cihannur]

Serpil Çevikcan



Ak Parti'nin zaferi

Ak Parti, 1 Kasım seçimlerinden büyük bir zaferle çıktı. 2011 seçimlerinde olduğu gibi yine iki seçmenden birinin oyunu alarak 7 Haziran’da kaybettiğini yeniden yerine koydu.

1 Kasım’ın tek kazanan partisinin Ak parti olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Kaybedenlerinin ise MHP ve HDP olduğu çok açık.

CHP’nin yerinde saymasını ise “başarı” olarak değerlendirmek mümkün olmadığına göre ana muhalefet partisinin iktidar alternatifi olmadığını ve yerinde saydığını yazmak zorlama olmayacaktır.

Tek başına

Ak Parti için yapılan analizler çok az farkla tek başına iktidar veya yine çok az farkla koalisyon arasında gidip geliyordu. Sonuç, büyük bir farkla tek başına iktidar oldu.

7 Haziran’a göre ne değişti de Ak Parti kaybettiği 10 puanlık oyunu yeniden geri aldı.

Önemli etkenlerden biri 7 Haziran’dan sonra bir koalisyon hükümeti kurulamamasıydı.

Koalisyonu kim istemedi, kim kurmadı sorusunun yanıtı bir yana, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ak Parti açısından doğru bir seçim stratejisi kurdukları görülüyor.

Bir yandan, “Tek başına iktidar olmazsa istikrar bozulur” mesajının karşılığını bulduğu söylenebilir.

MHP’nin 7 Haziran’da aldığı oyları geri vermesi de bunu gösteriyor.

MHP lideri Bahçeli’nin “hayır” tutumunun seçmeni olumsuz etkilediği anlaşılıyor.

MHP oylarında gözlenen çöküş, tabanın iktidar olmak istediğinin bir göstergesi.

Buna yanıt veremeyen MHP’nin bir anlamda tabanı tarafından cezalandırıldığını söylemek mümkün.

Terör faktörü

Seçim sonucuna etkili olan diğer önemli değişken ise kuşkusuz Kandil’in tırmandırdığı terör.

7 Haziran’da HDP 80 milletvekiliyle Meclis’te ağırlıklı bir parti hâline gelmişken, Kandil’in, “savaş ilanı”, Güeneydoğu’daki Kürt seçmenin bir bölümü de dahil, toplumdan sandıkta sert bir yanıt aldı.

Çözüm sürecinin bir yandan HDP’ye oy kazandırması diğer yandan PKK’nın bu süreci “silahlanma süreci” olarak istismar etmesi seçmenin tepkisine yol açtı.

7 Haziran’dan sonra Suriye’deki gelişmelerin de etkisi ve “Kobani coşkusu”yla hareket eden Kandil’in kanton ve özerk bölge ilanlarına ve silaha sarılması ters tepti.

Bu tutum, HDP’ye giden muhafazakâr Kürt oylarını yeniden Ak Parti’ye çevirdiği gibi, barajı aşması için giden emanet oyları kaybettirdi.

7 Haziran sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun terörle mücadelede kararlı bir tutum ortaya koymaları, çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığını ilan etmeleri, sınır ötesi ve yurt içinde silahlı mücadeleyi yoğunlaştırmaları, Suriye’deki gelişmelerden ve Kandil’in niyetinden endişe duyan seçmeni Ak Parti’ye yönlendirdi.

Kandil’in Kuzey Suriye’de yaşananları Güneydoğu’ya taşıma gayreti, ilçelerin, mahallelerin hendekler kazılarak “kurtarılmış bölgeler” yaratılmaya çalışılması “bölünme” endişesini güçlendirdi ve HDP’ye desteği azalttı.

Bu süreç, Ak Parti’ye dördüncü kez tek başına iktidar yolunu açan en önemli faktörlerden biri oldu.

Kaynak

Milliyet 02.11.2015