01-18-2018, 13:58 | #1 |
Suriye'de İdlib'de Kurşunların Hedefi Olmamak İçin Başlarında Tencere ile Uyuyorlar
Kafalarında tencere ile uyuyorlar...
Suriyeli muhaliflerin son kalesi İdlib, bir "enkaz şehir" görünümünde. Siviller kurşunların hedefi olmamak için başlarında tencere ile uyuyor. Suriye’de 7 yıldır süren iç savaşta muhaliflerin bazen birlikte bazen de çatışarak yönettiği İdlib, Halep savaşı sonrası muhaliflerin son kalesi olarak kabul ediliyor. Savaş öncesi 400 bin nüfusa sahip İdlib’de şu an 3 milyon kişi hayata tutunmaya çalışıyor. 70 ile 110 dolar arası ortalama geliri olan aileler savaş ve çatışmalarla yaşamayı da öğrenmiş. Suriye’de muhaliflerin son kalesi durumundaki İdlib şehrinin sokaklarında gezmeye başlıyoruz. Savaş öncesi 400 bin sivilin yaşadığı kentte 1 üniversite, 16 ortaokul ve lise ile 22 ilkokulun olduğunu öğreniyoruz. Savaşla geçen 7 yılın sonunda ise 14 okulun harabeye döndüğünü şehir sakinleri söylüyor. Öğretmen sayısı ise üçte birin altına düşmüş. Sağlık koşulları da içler acısı. Savaş öncesi beyin ameliyatı dışında her türlü operasyonun yapıldığı 3 hastaneden sadece 1 tanesi kalmış, o da yarım kapasite çalışıyor. Yeni Yönetim Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırındaki İdlib’in bir önemi de kuzeyde PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG denetimindeki Afrin sınırına dayanıyor olması. Sahadaki muhalifler ile rejimin hemfikir olduğu tek nokta ise Suriye savaşının düğümünün İdlib’de çözüleceği... Şehir, 2015’ten bu yana zaman zaman muhalif grupların ortak yönetiminde olsa da aradan geçen zaman içinde rejimin saldırıları kadar içerideki grupların kendi iç savaşına da sahne olmuş bir yer. İdliblilerin “Heyet” dediği içerideki yerel yöneticileri ise “Enkaz hükümeti” olarak tanımladıkları bir yerel yönetim. 1 ay önce grupların kendi içindeki çatışmalar nihayetlenmiş. Muhalifler İdlib’i son kale olarak görüyor. Harabeye Dönmüş İdlib’de dolaşırken şehrin harabeye döndüğüne tanıklık ediyorsunuz. İnsanların savaşla yaşamayı öğrendiğini ise şehrin 35 kilometre güneyindeki çatışmalara rağmen günlük hayatına devam etmesinden anlıyorsunuz. Yönetim birçok kez el değiştirdiği için muhtemel denklemler de halkın gündeminde yer almıyor. Çarşı-pazar dolaştığımızda ise savaşın bir halkı nasıl perişan hâle getirdiğini her sokakta, her binada, hatta insanların üzerindeki yardım kurumlarının yolladığı ikinci el kıyafetlerde görüyorsunuz. Her köşe başında yardım dağıtım merkezi var. İdlib çarşısı Türk ve Suriye malları ile dolu. Her ürünü ikinci el de olsa bulabiliyorsunuz ancak paranız varsa. İdliblilerin alım gücü şehre göç edenlerden daha yüksek. Yine de genel alım gücü düşük. Siviller kurşunların hedefi olmamak için başlarında tencere ile uyuyor. Yardımlarla Ayakta Şehirde kendi evlerinde yaşayan 400 bin İdlibli ve mülteci merkezine dönen Atme başta olmak üzere şehrin kırsalında yaşayan 2.5 milyon insan var. Elektrik sadece jeneratörlerle sağlanabiliyor. Soğuğun etkisini hissettirdiği bugünlerde ısınma şartları ise durumu iyi olan aileler, gelir düzeyi 100 doların üstünde olanlar için mazotlu damlatma sobalar. Geliri 90 doların altında olan aileler ve kendi ülkelerinde mülteci durumuna düşenlerse atık petrol ürünleri ile çalışan ve oldukça sağlıksız sobalar kullanıyor. Kaynak Haber 7 15.01.2018
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|