![]() |
#1 |
![]() Devletleri payidar kılan adalettir. ABD, NATO’nun kuruluşundan beri iyi niyetli değildi ama özellikle Sovyet Rusya’nın dağılıp tek süper güç kaldıktan sonra; kötü niyeti ve bu doğrultudaki icraatları zulümlerine tüy dikti.
Öncüsü ve kurucuları arasında olduğu uluslararası; sosyal, siyasal, ekonomik ve askeri kurum ve kuruluşlarla dünyanın jandarmalığına soyunup, önüne gelenden haraç istemesi, vermeyenlerden zorla alması ve bu uğurda yapmadığı kepazelik bırakmaması; sahip olduğu zulüm halatını kalınlaştırdıkça kalınlaştırdı! Zulmün dışındaki her şey en ince yerinden kopar, o ise, en kalın yerinden ve çatırdayarak (gümbürtü ile) kopar! Rus zulmünün, SSCB imparatorluğunu nasıl paramparça ettiğini görmelerine karşın ibret almadılar ve tek başına kalmanın özgüveniyle Amerikan hayalinin süreceğini zannettiler. ABD’nin tavrı kabaca ve hoyratça olup; dünyanın gözünün içine baka baka yalanını söyler ve zulmünü o yalana fütursuzca bina eder. ABD yalanlarının, kendinden daha ateşli savunucuları her daim vardır ve bunların sesleri (havlamaları), sahibinden daha gür çıkar! Irak’ı işgal öncesi İngiltere ile birlikte ortaya attıkları ve neredeyse tüm dünya ülkelerini inandırdıkları (!) ; Saddam’ın kimyasal silahları yalanı neden sonra anlaşılsa da; ba’de harab-il basra! ABD, İngiltere’nin aksine; zücaciye dükkanına hesapsız-kitapsız dalan fil misali, önce yakıp yıkar ve istim arkadan gelsin der! Fert bazında insanın doymazlığını bilirdik; devlet bazında da doymazlığı ABD’de ve Batılı sömürgeci ülkelerde görmekteyiz. Dünyanın büyük bir kısmı açlıktan ve yetersiz beslenmeden hastalanıp ölürken, ABD, fazla beslenmenin hastası! Daha doğrusu, doymak bilmezliğin hastası! ABD’deki askeri ve sivil uzmanların, kendi ülkeleri hakkında hazırladıkları raporlar hiç iç açıcı değil. Onlara göre; ABD’nin, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurduğu dünya düzeni yıkılıyor. Sözde düzen kurmak için müdahil olduğu; Afganistan, Irak, Libya, Yemen ve Suriye’nin halleri ortada! Ne kurdukları düzen dikiş tuttu; ne de şimdilerde kurmaya çalıştıkları, çalıştıkça batırdıkları ülkelerde dikiş tutturabilirler. ABD’nin en büyük hatası içinde bulunduğu büyüklük kompleksidir. Bu denli megalomaninin verdiği şımarıklıkla ve hatta küstahlıkla; dostunu düşmanı bilmemesi ve terör örgütlerine kucak açmasıdır. Aklı sıra Kuzey Kore üzerinden Çin’e, YPG ile iş tutarak Türkiye’ye gözdağı vermek istiyor. Çin’i de, Türkiye’yi de kolayca yutulabilecek lokma zannedip kuşatmak istiyor. Belli ki bu şaşkınlıkla, Türkiye’yi Irak’la ve Suriye ile karıştırıyor! Onları bölüp parçaladığı gibi, Türkiye’ye de bölüp parçalayabileceğine inanıyor. Halbuki biraz tarih okusalar, bu coğrafyada, bu şekilde at oynatılamayacağını bilecek ve bu denli pespaye oyunlara tevessül etmeyeceklerdi ama… Bilmediklerinden olacak ki; otuz beş senedir, aynı oyunu PKK ile oynuyorlar; yetmedi, buna bir de YPG’yi ve DAEŞ’i eklediler! Sayın Erdoğan ‘..topunuz birden gelin!’ derken haksız mı? Zor oyunu bozar deyip; topunun inlerine girmek ve terörle terörün anladığı dille konuşmak ve başta ABD olmak üzere; arkalarındaki güçlere de hadlerini bildirmek neden haksızlık olsun ki? Fuat Bol
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() ABD SOVYETLER BİRLİĞİ GİBİ DAĞILACAK"
ABD'nin tanınmış Cumhuriyetçilerinden, eski başkan adayı ve eski Teksas Senatörü, Ron Paul, Başkan Donald Trump'ın kendisini mali istikrar konusunda başarılı bulmasını eleştirdi. "SİSTEM ÇÖKECEK, ABD SOVYETLER BİRLİĞİ GİBİ DAĞILACAK" Russia Today (RT) televizyonuna demeç veren Paul, "ABD'nin umursanmadan büyüyen borçlarıyla askeri harcamaları, eninde sonunda sistemin çökmesine ve Sovyetler Birliği'nin son günlerindeki gibi yanıp kül olmasına yol açacak" değerlendirmesini yaptı. "TRUMP YAKLAŞMAKTA OLAN EKONOMİK ERİMEYİ ENGELLEYEMİYOR" Trump'ın ticari zekasını ABD yönetimine entegre etmekle övündüğünü, ancak yaklaşmakta olan ekonomik erimeyi dahi engelleyemediğini savunan Paul, "Ben ekonomik açıdan bakıyorum. Bence Sovyet sisteminin çöküşüne ABD'deki askeri yapılanma yol açmadı. Sovyetler, bizim gibi serbest piyasa insanlarının tamamen yaşayamaz bulduğu bir sistemle çalışıyorlardı" dedi. "İMPARATORLUĞUMUZUN SONU GELİYOR, ANİ VE DEHŞET VERİCİ BİR SONA DOĞRU GİDİYORUZ" Faşizm, sosyalizm, komünizm, hatta Keynescilik'in yaşayabilir sistemler olmadığı ve kaçınılmaz olarak çökeceği, aynı durumun ABD için de geçerli olabileceğini yorumunu yapan Paul, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sovyet sisteminde olduğu gibi ani ve dehşet verici sona doğru gidiyoruz. Benzer bir süreç olmayacak zira orada bazı ülkeler Sovyet sisteminden ayrılmıştı. Bizim eyaletlerimiz ayrılmayacak, ancak dünya genelinde imparatorluğumuzu daha fazla finanse edemeyeceğimize samimi olarak inanıyorum. Bize ait olduğunu iddia etmesek de, imparatorluğumuz büyük miktarda para ve nüfuz gerektiriyor ve biz imparatorluğu bir arada tutmak için silahla tehdit edip yaptırımları kullanıyoruz. Artık sona yaklaştığımızı düşünüyorum." http://www.habervaktim.com/haber/532018/abdli-ron-paul-imparatorlugumuzun-sonu-geliyor.html |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() ABD, ÇÖKÜŞÜNÜN
DİNAMİTLERİNİ DÖŞÜYOR... “Amerika, aşırı şişmiş bir balon gibi... 1 iğne patlatmaya yetecek!” demişti cins adam Jean Baudrillard. ABD, Bosna katliamından bu yana,çöküşünün dinamitlerini döşüyor... İşgal, katliam, kan ve gözyaşı, “Amerikan rüyası”nı, kâbusa dönüştürdü! Türkiye’nin gelişi, ABD hegemonyasının sonunun başlangıcı olacak... 50 yıl içinde yeni bir dünya kurulacak, Türkiye, yeni bir dünyanın kurulmasında kurucu rol oynayacak... O yüzden iyi hazırlanmamız gerekiyor: Hem maddî hem de daha çok da manevî (fikir, sanat, eğitim, gençlik ve medyada) köklü, uzun soluklu atılımlar yapmamız şart. İki cephede de çok iyi hazırlanırsak; etrafımızı kuşatan emperyalistlere, tuzaklarına karşı dikkatli olursak ve büyük hata yapmazsak, dünya tarihinin yapılmasında yeniden belirleyici, kilit roller oynayabiliriz -Allah’ın yardımıyla. Sözün özü: Çanlar, Amerika için çalıyor... Canlar, mazlumlar Türkiye için duaya duruyor... YUSUF KAPLAN |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|