Meslek hayatımda en çok muhatap olduğum sorulardan biri, Türklerin hangi kavimlerle akraba oldukları veya olmadıklarıdır. "Sümerler Türk mü?, Hititler Türk mü?, Moğollar Türk mü?" gibi. Çünkü bir zamanlar pek çok kavmin (meselâ Arapların) Türkler'den indiği gibi saçmalıklar, bizde resmî tarih oldu. Çocuklarımıza çok yanlış şeyler belletildi. Sümerler de, Hititler de Türk değildir (Hititlere biz bir de Eti uydurma adını takmıştık). Ama bu yazımda Moğolları ele almak istiyorum. Sümerlerle bir ilişkimiz yok. Hititler (Etiler), 3000-2000 yıl önce Anadolu'da yaşadıkları için, ırkî değil, dil yakınlığı değil, bu bakımdan ilgimiz olabilir. Ama Moğollar öyle değil. Zira Türk ve Moğol tarihleri iç içe girmiştir. Önce kesinlikle belirteyim: Türklerle Moğolların bir ırk ve dil birliği yok. Moğollar, Türk kavimlerinden biri değil (eski Türk kavimlerinden bazı örnekler şunlardır: Hunlar, Tabgaçlar, Göktürkler, Uygurlar, Hazarlar, Halaçlar, Kaşgaylar...) Çok yaygın bir nazariye, dil bakımından Moğolca ile Türkçe'yi Altay dilleri saymışsa da, bu nazariye mesnetsizdir. Türkçe ile Moğolca'nın bir akrabalığı yoktur.
Dillerin birbirinden kelime almasının tabiatiyle akrabalıkla alâkası olmaz. Ancak, tarihçi ve lengüist (dilbilimci) olmayan büyük fikir adamı Ziyâ Gökalp, Moğollarla Türkleri birleştirmiş ve Atatürk öğretisinde bu nazariye kabûl edilmiştir. Ancak:Bir Turan kültürü vardır. Tarihte zaman zaman Türkler, Moğollar, Macarlar gibi bozkır (step) kökenli kavimler, aynı çatı altında yaşamışlardır. Kültür alışverişleri bahis konusudur.Cumhuriyet döneminde, İttihadçıların Gökalp politikasının devamı olarak Moğol modası devam edip arttı. Öyle ki, 23 Aralık 1925'te Paris'te doğan bir şehzâdeye Cengiz (Efendi) adı verildi. Şehzâdesine bu adı veren babası Şehzâde Abdülhalîm Efendi (1894-1926), Enver Paşa'nın eşi Nâciye Sultân'ın ağabeyidir. Cihan Savaşı'na meslekten subay olarak katıldı, albay olarak ayrıldı, Millî Mücadele'yi destekledi. İttihadçı ve Gökalp tilmizi idi. 1924'te sürüldükten sonra Doğu Türkistan'da Uygur Türklerini ayaklandırmak için Kâşgar'a giderken yolda öldü.Cumhuriyet döneminde Cengiz'den başka Kubilay, Batu, Oktay gibi Cengiz Soyundan -Müslüman olmayan- hakânların ismi de çocuklarımıza verildi ki Osmanlıların pek hoşlanmadıkları hükümdarlardır.
1995'te Hulâgû adına rastladım ki, artık bu Moğol hâkanı yalnız Osmanlı'nın değil, bütün Müslümanların nefret ettiği bir kişidir, Bağdad'ı kesip biçmiş, Abbasî halîfeliğine son vermiştir. Osmanlı, Türk olan Timur'u da pek sevmez ama, bu ad tek tük Osmanlı'da görülür, Cumhuriyet'te çoğalır. Altan, Kaan gibi Moğolca isimler de revaçla kullanılmıştır. Başka Moğolca kelimeler de Cumhuriyet'te -Türkçe sanılarak- kullanılmıştır, devam ediyor: ulus, kamutay, yargıtay, danıştay gibi ki, -tay- bir Moğolca ektir. Bu gibi konuları iyi bilen tarihçilerimizden İsmail Hâmi Dânişmend'e göre Moğollar, Türk düşmanı bir kavimdir. Eski Türk ve Osmanlı tarihlerini ve kültürünü çok iyi bilen Nihal Atsız'a göre Moğollar, Türk olmamakla beraber, Türk'le iç içe girmiş, Türk'ün kardeşi bir millettir.Bugün Moğollar, Moğolistan Cumhuriyeti'nde, Çin'in kuzeyi olan Dış Moğolistan'da, Rusya Federasyonu'nda Buryatistan, Kalmukistan gibi otonom illerde yaşıyorlar. Kafkasya ve Volga'ya yakın olanlar Sünnî-Hanefî, diğerleri Lamaist Budist'tir.
Moğolistan'da büyükelçiliğimizin ve Fethullah Hoca'nın teknik üniversitesinin açılışında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le birlikte ben de bulunmuştum. Türk kültürünün şâheseri Göktürk (Orhun) Anıtları'nın bulunduğu Ötüken vâdisine de gitmiştik. CENGİZ TÜRK MÜ?Cengiz Han (1167-1206-1227), Mete Hânedânı'ndan olan Göktürk hânedânından inen Şato hânedânından gelen Moğollaşmış (yani Türkçe'yi bırakıp Moğolca konuşmaya başlamış), Moğolistan'da Onan Nehri kıyısında Deliğunboldah beylerinin çocuğudur. Cengiz, Osmanlıca telaffuzudur, Moğol telaffuzu Çinggis şeklindedir ve "deniz" demektir (Deniz Han, Oğuz Han Mete'nin 6 oğlundan biridir).Türk asıllı Moğollaşmış bir kişi elbette Moğol'dur. Ancak Cengiz'i "acun beyi=cihan fâtihi" yapan orduda, Türk atlıları çoğunluktu. Bu da Cengiz'in Moğol sayılmasını engellemez.
Tabiatiyle Cengiz, Türk dünyasının esaslı ülkelerini sınırları içine alan bir imparatorluğun kurucusudur. Torunu Kubılay Kaan döneminde bu imparatorluğun egemen bulunduğu ülkelerin yüzölçümüne, cihan tarihinde hiçbir devlet ulaşamadı. Ne İngiltere, ne daha önce Osmanlı cihan devletleri, ne de çok geniş toprakları ile Sovyetler Birliği...Müslüman olmayan ve Pekin'de (Türkçe: Hanbalık yani Han Şehri) oturan Kubılay'a (ölümü 1294), Tebrîz'de oturan kardeşi Hulâgû İlhan, Hulâgû'ya Konya Anadolu (Türkiye) Selçuklu pâdişâhı, ona Kastamonu'da oturan büyük uç beyi (duka) Çobanoğulları Türkmen hânedânı, buna da Söğüt'te oturan Kayıhanoğlu Osman Gazi tâbi idi. Bu tâbiiyet şeceresini ilk defa 1965'te yazdığım zaman, hayret uyandırmıştı. Sonuç: Cengiz'in Türk değil, Moğol olduğudur. 4 oğlundan üçünün nesillerinden yürüyen muhteşem ve 19. asra kadar süren hanedanlarının tamamen Türkleşmeleri, bu gerçeği değiştirmez. Gökalp'in ve dostum Atsız'ın yüce ruhlarından af dileyip, Cengiz'in Türk olmadığı tarîh gerçeğini okuyucularıma sunuyorum.